Slytherin Varisi (Harry Potte...

Oleh LadySlytherin7

357K 20.9K 19K

"...Onunla savaşmayacağım, onunla birlikte savaşacağım." Lebih Banyak

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
Final
Epilog
OKUR İSTEKLERİ

16

6.1K 387 223
Oleh LadySlytherin7

Harry, kazanındaki iksire tatmin olmuş bir şekilde bakarken sırıttı. Berrak su usulca kaynarken, Severus Snape kazana doğru yaklaştı. "Gerçekten başarılı..." derken daha çok kendi kendine mırıldanmıştı.

Veritaserum zor ve tehlikeli bir iksirdi. Ancak iksirde usta bir büyücü başarabilirdi. Üç damlası insana en derin sırlarını anlattırabilecek kadar güçlü bir iksir olduğundan kullanımı bakanlık tarafından çok sert talimatlarla kontrol ediliyordu. Ve daha on üç yaşına girmemiş bir büyücü tarafından başarıyla yapılmıştı.

"Tebrik ederim, bay Potter." dedikten sonra asasını sallayarak raflardaki boş iksir şişelerini çağırdı.

Resmi bir şekilde işleyebilmek adına ders saatlerinde aralarında Hogwarts'ta olduğu gibi profesör-öğrenci ilişkisinin devam etmesine karar vermişlerdi. Efendisine talimat vermek bir yerden sonra oldukça garip bir hâl alıyordu.

Karanlık Lordun kesin emri vardı, çocuğun en iyi şekilde öğrenmesi için üstüne gitmek serbestti. Kendisi de eğitimlerinde çocuğa acımıyordu, Harry geçen yaz çok kez lanet yiyerek yere yığılmıştı. Tabi lordu çoğu büyüyü kastederek yapmadığından yataklara düşmüyordu ama günlerce göğsünün ağrıdığı büyülere maruz kaldığı olmuştu.

"Bunun bir panzehiri var, değil mi profesör?" dedi Harry boş şişeleri doldururken. İksir ustasından ders alırken bir yandan da başarılı olanlarla iksir depolarını tazeliyorlardı. Gerçi, bu Hogwarts müfredatı dışında yaptıkları ilk iksir olduğundan depolara ilk defa katkıda bulunuyordu.

Bir önceki yaz tatilinde Karanlık Lord'la daha çok lanet ve savunma büyülerine çalışmış, antik rünler ve sihir tarihine yoğunluk vermişlerdi. İksirde sadece ikinci sınıf müfredatına göz atmıştı. Şimdi Lord Slytherin meşgulken iksir ustası ölümyiyenle çalışabilmek onu memnun ediyordu.

Tabi, öğretmeninin Karanlık Lord olmasını isterdi ama adam oldukça meşguldü. On bir yıllık açığı kapatmak ve sihir dünyasını dönüşüne hazırlamak için çalışıyordu.

"Doğru, bir panzehiri var. Ancak onun yapımı veritaserumdan da zor..."

Harry anladığını belli etmek adına başını salladı. "Bir gün onu da yapalım."

"Elbette," diye sakince konuştu Snape. "Ancak öncelikle müfredattaki iksirleri bitirmeyi tavsiye ederim."

"Tamam, ben de öyle düşünüyorum."

Ders bittiğinde, Harry eğitimi için yaptırılan alanın iksir laboratuvarından çıktı. Aslında kalede zaten geniş bir laboratuvar vardı ama Slytherin hanesinin lordu da varisi de onu yabancılarla paylaşmaya sıcak bakmıyordu. Salazar Slytherin'in kendi icadı olan iksirler veya malzemeleri elde etmenin püf noktalarıyla ilgili notlar bulunurken olmazdı. Slytherin hanesinin kendi sırları vardı ve bunlar ailenin içinde kalmalıydı.

Slytherin kalesi ve bahçesi zaten oldukça büyüktü, istenildiği gibi değerlendirilecek ve değiştirilecek bir sürü alan bulunuyordu.

Snape, iksirleri yerine götürmesi için ev cini Maggy'e teslim ettikten sonra laboratuvarı bir asa hareketiyle temizleyip çıkarken Harry çoktan ikinci dersi için laboratuvarın yanındaki kapıdan içeri girmişti.

Karanlık Lordun ölümyiyenlerini tekrar etrafında toplamasından sonra Harry her gün öğle yemeği vaktine kadar iki ders olarak eğitimine devam etmeye başlamıştı.

Önceki senenin ve ilk toplantıdan öncesinin aksine lorduyla çalışamaz olmuştu ama şikayet edemiyordu. Birkaç haftanın yoğun geçeceğinin zaten farkındaydı. O kadar ölümyiyeni yönetmek kolay değildi.

Hermione'yse derslere onunla birlikte katılıyordu ama bu gün olduğu gibi sık sık evinde kalması gerekiyordu. Ailesi on üç yaşındaki kıza bir yere kadar izin veriyordu. Harry kıza yaz boyu birlikte kalede kalmayı teklif etmişti ama kız haklı olarak tüm yıl ayrı kaldığı ailesiyle birlikte durmayı tercih etmişti. Elbette Harry yaşları yüzünden bunu anlayışla karşılamıştı.

Bomboş geniş odanın köşesinde az bir yer kaplayan koltuklara oturarak Lucius'u beklemeye başladı. İksir dersinde olabilecek sarkmalar için iki ders arasına on beş dakika ara ayarlandığından ölümyiyenin gelmesine daha vardı.

Daha vakti olduğunu bildiğinden koltukta uzanıp ellerini ensesinde birleştirerek tavanı izlemeye başladı. Bir yandan da o sıralar okuduğu kitaptaki antik rünlerin şekillerini zihninde tekrarlayarak pratik yapıyordu. O an için yapacak hiçbir şeyi olmadığından en mantıklı seçeneğin bu olduğuna karar vermişti.

Birkaç dakika sonra kapı açılınca yerinde doğrulup gelen ölümyiyene baktı. Ama beklediğinin aksine Lucius Malfoy değil, Lord Voldemort gelmişti.

Kimin geldiğini fark ettiği an rahat tavırlarını bırakıp toparlanarak ayağı kalktı. Bir yandan da heyecanlanmıştı, lordu buraya geldiğine göre bu günki eğitimi onunla yapacaktı.

Heyecanla "Derse sen mi katılacaksın?" diye sordu teyit etmek için.

Lord, odanın merkezine doğru ilerlerken varisine bir bakış attı. "Bu gün biraz boş zamanım vardı, ben de varisimin eğitimiyle değerlendirmeye karar verdim."

Aslında, çocuğa söylediğinin aksine, boş vakti yoktu. Daha incelemesi gereken bir sürü ölümyiyen raporu ve yapması gereken bir çok düzenleme vardı.

Her şeyin düzenli ve programlı olduğu hayatında ilk defa hiçbir zaman yapmayacağı şeyi yaparak uykusundan birkaç saat çalması gerekecekti ama çocuğa bunları söyleme gereği duymadı.

Harry lordunun peşinden odanın ortasına ilerleyip aralarında biraz mesafe kalınca durdu, adamın talimatını bekledi. "Şimdi, bana bir Dawod laneti gönder."

Harry hazırda tuttuğu asasını gevşekçe sallayarak sözsüz bir şekilde istenilen büyüyü yaptı. Asa tutuşu Voldemort'la, öğretmeniyle tıpatıp aynıydı.

Voldemort hareket etmeye gerek duymadan yaptığı kalkanla büyüyü saptırdı. "Bir kez daha,"

Harry aynı talimatı aldığı birkaç kezden sonra adamın neden bunu tekrarladığını düşünmeye başlamıştı ama sorgulamadan talimatına uymaya devam ediyordu. Lord, gelen son laneti de karşıladıktan sonra çocuğu durdurdu.

"Şimdi yer değiştiriyoruz." Harry başını sallayarak onayladıktan sonra asasını kaldırarak hazırda tuttu. Lord Voldemort'tan gelecek bir büyüyü asasız bir kalkanla karşılayamayacağını acı bir şekilde deneyimleyeli çok oluyordu.

Laneti karşıladıktan birkaç saniye sonra Voldemort bir lanet daha gönderdi. Harry, yarım kalkanı ikinci kez yapıp büyüyü karşıladı, kalkan öncekinden daha çok zorlandığında kaşlarını çattı. Lordunun aynı laneti gönderdiğinden emindi, iki büyünün gücü arasındaki farkın ne olduğunu anlayamamıştı.

Teyit etmek istercesine, "Bu da Dawod'du değil mi?" diye sordu. Kızıl gözlü adam çocuğa bir an için sırıttıktan sonra, yüzüne genellikle öğretici bir konuşma yapacağı zamanlarda kullandığı ifadeyi takındı.

"Lanetlerin güçleri, büyücünün motivasyonuna göre değişebilir. Örneğin elinde asası alan bir büyücüye yaptığın basit bir expelliarmus büyüsü rakibini silahsızlandırması gerekirken bayıltabilir. Ya da adrenalin yüklü bir anda öldüren lanete karşı savaşabilir." (Y.N/ Burada iki yere gönderme yaptım biri açıkca belli ikincisi de umarım aklınıza gelmiştir :)) Bu arada bu bilgi benim uydurmam, bu konuda somut bir açıklama var mı bilmiyorum/rastlamadım ama bence mantıklı gibi.)

Harry öğrendiği yeni bilgiyi değerlendirdi, öldüren lanet oldukça güçlü bir saldırıydı, en güçlü kalkan tarafından bile saptıramazken expelliarmus'la karşılanması imkansız gibi görünüyordu.

Gerçi, annesinin koruma büyüsü bunu başarabilmişti ama o da kimsenin bilmediği antik bir büyüydü, basit bir expelliarmusla karşılaştırılamazdı.

Lord, açıklamasına devam etti. "Bu genellikle kontrolsüzdür. Duygulara göre değişir. Ama sihrini yönetebilen biri için, ustalaştıktan sonra kolaylaşacaktır. Bu gün bunun üstünde çalışacağız. Sihrini kontrol etmekte gittikçe iyiye gidiyorsun, bunda da en azından yavaş yavaş ilerleyebileceğini düşünüyorum. Şimdilik, duygularını kullanabilirsin ama ilerledikçe bundan uzaklaşacaksın. Duygu değişimi olmadan da lanetin gücünü kontrol etmeyi öğreneceksin."

Yeni bir lanet göndermesi talimatını verince Harry öncekiler gibi uğraşmadan büyüyü yaptı. Bu, başlangıç noktası olarak sayılacaktı. Bir dahaki deneyişinde daha iyisini yapmak zorundaydı.

Başarısız geçen birkaç denemeden sonra, Karanlık Lord çatılmış kaşlarıyla birlikte çocuğu durdurdu. "Odaklanmıyorsun. Anlaşılan bir motivasyona ihtiyacın var," Duraksadığında, Harry bu motivasyonun onun için çok da iyi sonuçlanmayacağını bilerek açıklamasını bekledi. "Büyüyü değişiyorum, Stupefy'le devam edeceksin. On denemeden sonra büyünün gücünde fark edilebilir bir değişim olmazsa sıra bana geçecek. İlk dersimiz olduğu için insaflı davranacağım ve büyüyü senin aksine ben beş kez yapacağım, gücü gittikçe artacak şekilde."

Kızıl gözlü adam sırıtırken Harry sıkıntıyla nefesini verdi. Stupefy kolay bir sersemletme büyüsü olabilirdi ama Lord Slytherin'in asasından çıkınca karşılaması oldukça zorlaşıyordu. Kalkanlara çalışırken çokça maruz kaldığından deneyimliydi, bir keresinde güçlü olduğunu düşündüğü kalkanı büyüyü saptıramamıştı. Harry beş metre geriye uçtuğunu hatırlıyordu. Vücudu yüksekten düşmenin etkisiyle bir hafta boyunca ağrımıştı. Tabi bir de lanetin çarpmasıyla göğsünde kalan ağrı vardı.

Arkasına kısa bir bakış attı. O an için kapalı alanda olmak durumu oldukça kötüleştiriyordu. Duvara çakılmak istediği pek söylenemezdi.

Voldemort başlaması için işaret verdiğinde öncekilerde olduğu gibi önce normal bir büyü gönderdi. Odaklanarak güçlendirmeye çalıştığı dokuz başarısızlıktan sonra, kaderine razı geldi.

İlk lanet, karşılayabileceği bir şekilde gelse de güçlüydü. Harry, beşincisinin nasıl olacağını düşünürken duruşunu düzeltip kendini hazırladı. Dördüncü büyüyü güçlükle karşıladığında, derin bir nefes aldı. Ders daha yeni başlamışken havaya uçmamayı umuyordu.

Karanlık Lord, büyüyü beşinci kez yapmadan asasını indirdi. "Sıra sende," diyerek çocuğa küçük bir jest yaptı. Bu dersin çocuğun yaşına göre zor olduğunu biliyordu. Daha dersin başından güçsüz düşmesi iyi olmazdı. Çocuğun dediği gibi hislerini kullanarak başlamadığının da farkındaydı. Ama bu yanlış bir yoldu. Çocuğa başlama işareti vermeden önce ekledi. "Hisler, Harry."

Lordunun sözüne uyarak, sihrini kontrol etmeye çalışmayı bırakıp hislerine yöneldi. Bir kaç denemeden sonra nedenini anlamıştı. Gerçekten kendini sinirlendirmeyi başarabildiğinde büyünün şiddetinin arttığının farkına varmıştı. Slytherin'in meşhur hırsı da işin içine girince hislerini kullanmak oldukça işe yarıyordu.

Kaç deneme yaptığını sayamadığı ve lordun çok kez onu yönlendirip taktikler verdiği bir andan sonra Harry nefes nefese kalmışken Voldemort artık sihir gücüne odaklanmasını istedi. Çocuk, dersin zor dakikalarının geldiğini anlarken nefesini düzenlemeye çalışarak odaklandı.

On deneme sonunda, beklediği gibi başarılı olamadı. Alnındaki teri silerken lordunun bu kez kolaylık sağlamayacağının bilincindeydi.

Üçüncü lanet bir adım gerilemesine neden olurken kendini iki kez duvara yapışmaya hazırlamaya çalıştı. Dördüncü lanet kalkanını kırarak göğsüne çarpınca, çocuğu sadece bir metre geriye savurmuştu.

Harry ayılınca, ne kadar süre geçtiğini bilmediğinden hemen doğrulmuştu. Voldemort'un yanında dizleri üstünde durduğunu görünce onu ayıltacak bir büyü yaptığını anladı.

Eski yerlerini aldıklarında, kendini beşinci büyüye hazırladı. Duvara uçmak istemiyordu. Aslında kalkanların sihrini kontrolle doğrudan alakalı olması pratik yapmak için idealdi. Ama bunu Karanlık Lordun karşısında olmadığı bir anda çalışmanın daha iyi olabileceğini düşünüyordu. Yine de uzun süre sonra tekrar lorduyla çalışmaktan mutluydu.

Lordunun eğitimlerde sert davranmasının onun gelişimi için oldukça yararlı olduğunun da farkındaydı. Lucius bazen düellolarda onu yenebileceği bir anda tereddüt edip hamle yapmaktan vazgeçebiliyordu. Harry'nin bu durumdan memnun olduğu söylenemezdi, böyle beklenmedik anlarda gelen hamleler onun reflekslerini geliştirebilmesi adına önemliydi.

Odaklanarak en güçlü kalkanını yapmaya hazırlandı ama nefes nefese ve ter içindeyken bu oldukça zordu. Büyü, ikinci kez kalkanını kırıp göğsüne çarptı.

Voldemort çocuğun havada uçuşuna bakarken, asasını bir kez daha salladı. Aresto Momentum, çocuğun duvara daha hafif çarpıp yere düşmesine neden olurken hızlı adımlarla yanına ilerledi. Asasını üzerinde gezdirerek baygın çocuğun ayılmasını sağlamıştı. Harry yavaşça gözlerini açtığında ayağı kalkarak çocuğun da kalkması için elini uzattı.

Yeşil gözler bir an için elin üzerinde durduktan sonra çocuk kendisine uzatılan eli tutarak ayağı kalktı.

Karanlık Lord, önceki eğitimlerde olduğu gibi arka bahçede, açık havada olsalardı müdahale etmezdi, şu ana kadar hiç etmemişti.

Çocuk hatalarından ders alabilmek için önce cezasını çekmeliydi. Böyle böyle güçlenecekti. Ayrıca acı eşiğinin yükselmesi de gerekiyordu. Alışık olmadığı müddetçe en basit lanet bile çocuğu fazlaca etkilerdi. Bunun olması iyi değildi. Olası bir düelloda yediği bir lanetin etkisinden hemen toparlanabilmesi gerekiyordu.

Harry tüm bunları bildiğinden lordunun tavırlarına karşı olumsuz bir duygu beslemiyordu ama dışarıdan gören biri Karanlık Lordun çocuğa karşı tavırlarını başka şeylere yorabilirdi.

Kızıl gözler üstünü düzelten çocukta gezinirken hızlı bir hasar tespiti yaptı. Birkaç gün boyunca göğüs ağrısı çekeceğinden zaten emindi ama görünüşe göre yorgunluktan başka bir hasarı yoktu.

"Bu günlük dersi bitirelim," dediğinde Harry tek kolu göğsüne sarılı haldeyken adama minnetle baktı. Voldemort çocuğun tepkisine gülse de, ciddileşerek ekledi. "Lucius'a talimat vereceğim. Üç günde bir dersiniz bu şekilde işleyecek. Yaz sonunda seni tekrar sınayacağım, hazırlıklı ol. Şimdi öğlen yemeğine geçebiliriz."

Harry öğlen yemeği vaktinin gelmesine şaşırırken başını sallayarak lordunu onayladı. İki saatten uzun süredir çalıştıklarını yeni fark etmişti.

Salona cisimlendiklerinde, masanın ev cinleri tarafından hazırlandığını gördü. Lordunun oturmasını bekledikten sonra kendini sandalyesine bıraktı. Göğsünün acısıyla inlerken yaptığına pişman olmuştu bile.

Karanlık Lord inleyen çocuğa kısa bir bakış attıktan sonra Maggy'den ağrılarını hafifletecek bir iksir getirmesini istedi.

Harry alışılmışın dışında davranan adama anlamsız bakışlarla bakarken Karanlık Lord üzerindeki bakışların farkında olduğu halde yemeğiyle ilgilenmeye devam ediyordu.

Sırıtmasına engel olamazken kendi yemeğine döndü. Karanlık Lord tarafından düşünülmek muhteşemdi.

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

2.3K 300 5
Biri ceza biri görev: Onu öldüreceksin! BAŞLANGIÇ TARİHİ: 12 Kasım 2019 BİTİŞ TARİHİ: 7 Ocak 2020
884K 70.7K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
sour cherry Oleh isidor

Fiksi Penggemar

209K 21.8K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
34.8K 3K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !