İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI)

By K_kumralhanim

335K 14.1K 6.1K

20.03.2023 #ezik kız 2. sırada 🌲 TANITIM 🌲 "Sen benimsin anladın mı, sadece benim!" diye bağırdı birden. G... More

🌹 KARAKTERLER 🌹
1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
27. BÖLÜM (PART 1)
27. BÖLÜM (PART 2)
28. BÖLÜM (PART 1)
28. BÖLÜM (PART 2)
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
🙂 DUYURU 🙂
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM🌷 (SEZON FİNALİ)
🙂 DUYURU 🙂
🎀 YENİ HİKAYE 🎀
YENİ BİR HİKAYE DAHA
KİTAP ArYa (SATIŞTA)

26. BÖLÜM

4.8K 261 103
By K_kumralhanim

ADEL MELEK'TEN DEVAM

Gözlerimi açtığımda hiç tanımadığım bir evdeydim. Nerede olduğumu ise bilmiyorum. Ellerim ve ayaklarım bağlı bir şekilde sandalyedeydim. Kim kaçırdı beni ya? Buna kim cesaret edebilir? Kim? Gerçi kim olabilir ki, düşmanlarımdan biridir kesin.

Etrafta gözlerimi gezdirdiğimde Ceren'i görmeyi hiç mi hiç beklemiyordum. O da bir sandalye de elleri ve ayakları bağlı bir şekildeydi. Ayrıca hâlâ baygındı. Ama bir depoda değildik. Normal bir evdeydik. Eğer düşmanlarım olsaydı beni bir depoya götürmezler miydi? Hem üstelik düşmanlarım olsa, Ceren'i neden kaçırsınlar ki?

"Ceren, Ceren." diye seslenmeye başladım. Kısa bir süre sonra yavaşça gözlerini açmıştı. Ve beni görünce o da şaşırdı benim gibi.

"Adel, senin burada ne işin var?"

"Asıl senin burada ne işin var?" dedim sorarcasına ben de. Daha sonra olayı idrak edince tekrar Ceren'e bakmaya başladım.

"Daha doğrusu ikimizin burada ne işi var? Kim kaçırmış olabilir bizi?"

O da benim gibi düşünencelere daldı. Ardından gözlerini pörtleterek bana çevirdi.

"Beni Yiğit kaçırdı. Biliyorum. Kesin beni o kaçırdı." sesi endişeli bir hâl almıştı.

Yiğit, Ceren'e takıntılı olan manyaktı. Aynı zamanda da Kerem ve Elif'in de kuzeniydi. Kesin Elif yüzünden bulmuştur Ceren'i. Ama eğer onu Yiğit kaçırdıysa, beni neden kaçırsın ki? Burada bir şeyler dönüyor ama ne?

Biz böyle Ceren'le düşünürken odanın kapısının açılmasıyla birlikte bakışlarımız oraya gitti. Fakat gördüğüm yüzle büyük, oldukça büyük bir şok geçirdim. Onun beni kaçırabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Üstelik o, Yiğit'le iş birliği mi yapmıştı yani. Ceren'le birbirimize bakmaya başladık şaşkınca. O da en az benim kadar şaşkındı.

Bir ses duymamızla birlikte Ceren'le birbirimizden gözlerimizi çektik ve sesin geldiği yöne doğru bakmaya başladık.

"Nasılsın sevgilim." diyerek Ceren'e doğru yürümeye başladı. Sanırım bu Yiğit olmalı.

"Ben senin sevgilin falan değilim!" diye bağırdı Ceren haklı olarak. Aklıma gelen şeyle birlikte nefret dolu bakışlarla Bulut'a baktım. Beni onun kaçırdığına hâlâ inanamıyorum. O ise bana sırıtıyordu. Bu olanlara gerçekten ama gerçekten inanamıyorum. Onun gerçek yüzünü nasıl göremediğime inanamıyorum. Nasıl göremedim, nasıl?

"Beni görmeyi beklemiyordun dimi?" dedi alaycılıkla. Ona nefret dolu bakışlarla bakmaya devam ediyordum.

"Neden yaptın bunu? Ha, neden? Sana güvenmiştim ben be! Seni sevmiştim ben!" dedim. Gözlerimden akmaya hazırlanan yaşları geri göndermeye çalışıyordum. Ama yine de dolmasını engelleyememiştim. Daha sonra da;

"Söylesene, neden yaptın bunu lanet olası! Neden yaptın!!! Yalan mıydı herşey. Bana olan o bakışların, o davranışların... Yalan mıydı lanet olasıca! O aşkın yalan mıydı!!!" diye bağırmam bir oldu. Bakışları bir an için değişse de, sonradan kendini toparlamıştı. Ve yine yüzünde ki piçimsi sırıtışla bana bakmaya devam etti.

"Hayır, yalan değildi! Hiçbiri de yalan değildi. Biri dışında." dedikten sonra biraz sessiz kaldıktan sonra devam etti.

"Senin bana güvenebileceğin gerçeği yalandı. Bana güvenmemeliydin. Güvenmek için çok yanlış kişiye çattın." sesi alaycı bir ifadeyle çıkmıştı.

Ben de nefret dolu bir sesle;

"Onu anladım zaten." dedim. Daha sonra da, yine aynı nefret dolu bir sesle, "neden yaptın?!" diye sordum.

"Ben ne yaptım sana? Seni sevmekten başka ne yaptım?!"

Bana öfkeyle baktıktan sonra;

"Sen değil, baban yaptı! Öz baban! Anladın mı şimdi!!" diye birden bağırdı. Şaşkın bakışlar eşliğinde Ceren'le birbirimize bakmaya başladık. Öz babam mı? O ne yapmış olabilir ki diye düşünmüyorum bile. Kesin yapmıştır o bir şey.

"O ne yaptı sana?" diye sordum, bir zamanlar aşık olduğum ama şimdi öfke ve nefretten başka bir şey hissedemediğim adama.

Sinirle bana bakmaya devam ediyordu.

"Yıllar önce anneme tecavüz etmiş."

"N-ne?" sesim fısıltıdan farksız çıkmıştı. Ceren'de en az benim kadar şaşkındı.

"Doğru duydun. Yıllar önce annemi zorlamış. Ona tecavüz etmiş. Günlüğünü okurken öğrendim ben de. Annemin günlüğünde yazıyordu. Zaten Ceren'de o tecavüz sonucu doğmuş. Ve sevgili kardeşimin bundan haberi yoktu ne yazık ki." diyip Ceren'e bakmaya başladı. Ne, Ceren'le Bulut kardeş mi yani?

Şaşkınca Ceren'e baktığımda o da çok şaşırmıştı buna. Ama yavaştan gözleri de dolmaya başlamıştı. Bulut'un sesini duyunca ona döndüm tekrar.

"Ben de o gerçeği öğrendikten sonra kendime yemin etmiştim. İntikam yemini. O adamın, anneme çektirdiklerini ben de sana çektirecektim. O adamdan intikamımı, sana, kızına zarar vererek alacaktım. Çünkü sen her ne kadar sizi bırakıp gitti diye seni sevmediğini düşünsen de, bu doğru değil. O seni seviyor aslında. Senin canını yakarak ondan intikamımı alacaktım."

Şaşkınlık içerisinde onu dinliyordum. Derin bir nefes alıp devam etti.

"Bunun için de, önce seni kendime aşık edecektim. Başardım da. Bundan sonra da seni iyi biri olduğuma inandıracaktım. Bana güvenebileceğini, güvenilir biri olduğumu gösterecektim sana. Bunları da başardım. Sen benim hem iyi biri olduğuma inanmıştın, hem de bana güveniyordun. Tabi bunlar olurken, kedimin de sana aşık olmasını engelleyememiştim. Seni kendime aşık etmek için uğraşırken, ben de sana aşık olmuştum."

Biraz sessiz kaldı ve yine derin bir nefes aldı. Ardından devam etti.

"Daha sonra da, tıpkı babanın anneme yaptığı gibi, ben de sana tecavüz edip ortada bırakacaktım. Evet, sana aşığım ama bu yine de intikam almayacağım anlamına gelmez. Elbette alabilirim. Çünkü intikam hırsım, sana olan aşkımdan daha büyük." sonlara doğru sinirli bir sesle söylemişti. Sonra da yüzüne bir sırıtma yerleştirdi.

"Ve bugün, o da olacak."

Gözlerimi sonuna kadar açıp ona bakmaya başladım. Bana tecavüz etmeyecek dimi? Bunu bana yapmayacak... Hayır, hayır hayır. Bu olamaz. Nutkum tutulmuştu sanki. Hiç bir şey söyleyemiyordum. Benim yerime Ceren verdi cevabını.

"Sakın Adel'e dokunayım deme pislik herif! Duydun mu beni. Ona bir şey yapamazsın, buna izin vermem."

Bulut, bu duyduklarına sadece sırıttı. Yiğit'in sesiyle birlikte ona dönmem bir oldu. O ise, Ceren'e bakarak konuşuyordu.

"Peki ya sen güzelim. Seni benden kim koruyacak. Çünkü bugün, burada, senin de başına aynı şey gelebilir."

Ona öfkeyle baktıktan sonra, bu sefer de Ceren'den önce ben verdim cevabımı.

"Ben koruyacağım. Ceren'e dokunmana asla ama asla izin vermem!" 

Bana alaycı bir tavırla baktı.

"Sen de onunla aynı durumdasın. Ne yapabilirsiniz ki ikinizde."

Sinirlensem de belli etmemeye kararlıydım. Ve aynı onun gibi alaycı bir ifadeyle;

"Ben İntikam Meleği'yim unuttun mu?. Sence buradan kurtulmanın bir yolunu bulamaz mıyım?" dediğimde bana önce tedirgince baksa da, Bulut'un söylediğinden sonra o bakışları da gitmişti.

"Buradan kurtuluş yok! Buradan ancak biz istersek kurtulabilirsiniz!" diyip ikisi de odadan çıktılar. Ceren bana dönüp;

"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu. Benim de aklımda şu an aynı soru var.

Şimdi ne yapacağız???

HİRA'NIN AĞZINDAN

"Ablam nerede olabilir yaa!" diye bağırdı Arel. Sesinde korku da net bir şekilde belli oluyordu. Serhat abi ve benim abim de oldukça öfkelilerdi. Gerçi hepimiz öyleydik. Saatlerdir her yerde arıyorduk Adel'i. Ama bulamamıştık. Bulmak şöyle dursun, hiç bir iz bile yakalayamadığımız için hepimiz de çıldırma noktasına geldik.

"Kim kaçırmış olabilir Adel'i? Bunu da bilmiyoruz ki." dedi Enes. Okulda yanımıza gelip bize Bulut'un nerede olduğunu sorduğundan beri ortalıkta yoktu. Ben Adel'e, Bulut'un telefonla konuşmak için okulun arka bahçesine doğru gittiğini söylemiştim. O da Bulut'un yanına, yani arka bahçeye doğru gitmişti. Ve o zamandan beri de yok. Bulamıyoruz. Ceren'de ortalıkta yoktu onun gibi. Ve ikisini de saatlerdir arıyoruz. Fakat hiç bir iz bile bulamadık.

Oraya ait kamera kayıtlarına bile baktık. Ama hiç bir görüntü yoktu. Biri görüntüleri de almış. Bu arada Bulut diyince, o da hiç görünmüyor. Sevgilisinin nerede veya ne halde olduğu belli değil, ve Bulut ortalıkta yok. Aman ne güzel!

"Bulut nerede?" diye benden önce sordu Kuzey.

Arel'de, "aynen nerede o?" derken, Serhat abi de, "sevgilisi kaçırıldı ve o ortalıkta yok mu yani." dedi sinirli bir sesle. Anlaşılan, hepsi de benimle aynı şeyi düşünüyor. Peki Bulut nerede?

Aklıma gelen düşünceyle birlikte gözlerimi sonuna kadar açmış bir şekilde buldum kendimi. Olabilir mi? Ne kadar böyle bir şeyin olmamasını istesem de, bu düşüncemi bizimkilerle de paylaşmam gerekiyor. Bu durumda herşeyi düşünmeliyiz. Sonuçta kız kaçırılıyor ve tam o sırada da, kaçırılan kızın sevgilisi kayboluyor ortadan. Bu durumda siz ne düşünürdünüz?

Ne kadar bu düşüncemin yanlış olduğunu istesem de, yine de söylemeliyim aklıma geleni.

"Bir şey söyleyeceğim size."

Bütün gözler anında bana döndü. Derin bir nefes aldım.

"Şimdi Adel kaçırıldı ya."

Hepsi de kafalarıyla onaylamışlardı. Ben de devam ettim.

"Hani Bulut'ta ortalıkta görünmüyor ya."

Yine kafalarını aşağı yukarı sallayarak onayladılar. Hepsinde tek tek göz gezdirmeye başladım. Ve onlarda gözlerini sonuna kadar açarak birbirlerine bakmaya başladılar. Sanırım anlamışlardı.

Arel, "bu doğru olabilir mi? Bunu yapmış olabilir mi?" dedi sorarcasına. Serhat abi, "tabiki olabilir. Adel ortadan kaybolduğu sırada Bulut'ta ortalıkta yoktu." dedi. Sesi de oldukça korkutucu çıkmıştı. Eee, ne de olsa Adel'in üvey de olsa abisi. Onu öz kardeşi gibi görüp seviyor. Ve bu saatten sonra da meşhur Çakal'ı durdurabilene aşk olsun gerçekten.

Kuzey ise, "ama neden? Neden böyle bir şey yapsın ki? O seviyor Adel'i." dediğinde ben devreye girdim hemen.

"Ya da biz öyle sanıyoruz."

Sonra da Selin'le birbirimize bakmaya başladık. Çünkü benimle birlikte o da aynı şeyi söylemişti.

ADEL MELEK'TEN DEVAM

Biz hâlâ buradan nasıl kurtulacağımızı düşünürken odanın kapısı açıldı. Önden Yiğit, onun arkasından Bulut'ta girdi fakat tek bir farkla. Onun kolunda bir kız vardı. O kız ise, Kerem'in kardeşi Elif. İkisi kol kola girdiler odaya. Ve bana sırıtarak bakıyorlardı.

Onlara tiksintiyle bakmaya başladım.

"Dokunma bana!"

Ceren'in bağırmasıyla birlikte ona dönmem bir oldu. Yiğit ona dokunmaya çalışıyordu.

"Ceren'e dokunmaya çalışma!" diye ben de bağırdım birden. Elif sürtüğünün sesiyle birlikte ona döndüm bu sefer de.

"Ne de güzel bir kardeş tablosu böyle. Hâlbuki siz birbirinizden nefret ediyordunuz öyle değil mi? Ne ara bu kadar samimi oldunuz." dedi alaycı bir ifadeyle. Ben de onun gibi bir ifadeyle hiç beklemeden konuştum.

"Biliyor musun? Kafana kurşun isabet etse, kurşun yarım saat beyin arar. Öyle bir gerizekalısın işte." dediğimde Ceren birden kahkahayı basınca ben de güldüm. Elif ise karşımda sinirden kudurmakla meşguldü.

Daha sonra da yüzüne alaycı bir ifade takındı. Ve bir koltukta oturan Bulut'un kucağına oturdu. Onlara ifadesizce bakıyordum. Gözlerimde kıskançlık yoktu. Hiç bir duygu yoktu. Elif'in ise, benim bakışlarımı gördüğünde sırıtan yüzünden eser kalmadı. Bulut'un da öyle. Beni kıskandırmak için yaptıkları çok belliydi zaten.

Elif hemen, "ne o, neden o gözlerinde kıskançlık göremiyorum. Yoksa artık Bulut'u sevmiyor musun?" diyince Bulut'a çevirdim başımı. Meraklı bir ifadeyle bana bakıyordu. Vereceğim cevabı bekliyor olmalı. Ona alayla sırıttıktan sonra sürtüğe baktım tekrar.

"Yüz verip adam ettiysem, sıfırla çarpar yok ederim." dedikten sonra tekrar Bulut'a çevirdim başımı. Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Böyle bir cevap vereceğimi beklemiyordu sanırım. Gerçekten onu sevdiğimi söylememi bekliyor muydu?

Benim bu söylediğime Ceren gülmeye başladı.

"Gerçi onun bir adamlığı da olmamış ki hiç."

Ve en son da, bunu söyleyince kahkaha atmaya başladı bu sefer de. 

Bulut benim bu söylediğimin üzerine anında ayağa kalktı. Ve sol yanağımda hissettiğim bir acı...

BULUT

BANA

TOKAT

ATMIŞTI

Resmen bana tokat attı yaaa. Ona saf nefretle bakıyordum yine. Onun ise yüzünde sanki bir an pişmanlık geçti gibi olsa da, kısa sürede kendini toparlamıştı.

"Doğru konuş benimle!" diye bağırdı.

Ceren'de, "ona nasıl vurursun. Pislik herif!" diye bağırınca öfkeli bakışlarını ona yönlendirdi.

"Eğer aynı tokadın sana da gelmesini istemiyorsan kes sesini!!" diyip kalktığı yere oturdu. Elif ise sırıtmakla meşguldü. Daha sonra bana bakarak konuştu.

"Biliyor musun Adel, abim seni her yerde arıyor. Çok perişan halde şu an."

Şaşkınlıkla ona bakmaya başladım. Ne, Kerem beni her yerde arıyor mu? Ama neden? Üstelik bulamadığı için de perişan oldu öyle mii? Neden bilmiyorum ama, yüzümde bir tebessüm oluştu istemsizce. Bu tebessümümü gören Bulut'un kaşları çatıldı. Neye gülümsediğimi anlamıştı. Göz devirdim. Bu da beni seviyormuş gibi hem kıskanıyor, hem de benden intikam almaktan bahsediyor. Dengesiz ne olacak.

Daha sonra aklıma gelen şeyle birlikte tebessümüm soldu.

"Kesin bizimkiler de bizi her yerde arıyorlardır. Ve onlarda perişan olmuşlardır."

🥀🥀🥀🥀🥀

Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.

Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.

Bencil olduğun için vazgeçtim.

Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.

Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

-Aşk ve Acı

Frida Kahlo

🥀🥀🥀🥀🥀

Continue Reading

You'll Also Like

316K 17.5K 32
"Niye aldın onu?" diye sordum. Hiç bir şey demeden yanıma geldi. Ben bir adım daha gerilediğimde kolumdan tutup beni koltuğa yan bir şekilde oturttu...
149K 10.9K 73
-Tamamlandı- Devin: Ne var hayatımın anlamı? Okan: Bu arkadaşın... Devin: Evet? Okan: Kim? Devin: Tanımazsın ki söylesem de. Okan: Ha doğru. Okan: Am...
401K 17.3K 48
20.03.2023 #değişim 4. sırada 20.03.2023 #ezik kız 5. sırada Çirkin ve Ezik bir kız. Irmak Nehir Soydan Yakışıklı ve Popüler bir erkek. Poyraz Çet...
1.3K 101 19
Öncelikle konu asker. Kadınlara ilgisi olmayan Komutan doktora aşık olur ve doktorla uğraşır. Doktorsa ona sinir olur. Ama gerçekten sinir mi oluyor...