Jessica donuk bakışlarını iki kızın üzerinde gezdirmeden önce Hilal iki eliyle gözlerine siper etmiş ardına kadar açık kapıyı kapatması için Kate talimat vermeye çalışıyordu.
"Kapat! Kapat kapıyı!!!"
Jessica onu yere bırakması için adama doğru hamle yaptığında Pedro'nun tutuşu daha da sabitleyici hale gelmişti. Ona itiraz eder gibi kaşlarını çatık somurtuyordu.
"Bırak hemen!" diye mırıldandı Jes ama adam onu dinlemedi.
"Çek ellerini kızın üzerinden sapık herif!!" Hilal sinirlendiğinde ana dilini geri dönüyor karşısında onu yarım yamalak anlayan ikiliye kendi dilinde küfürler savuruyordu. Kate kapının biraz uzağında duran üzerinde bazı kot çekerlerin asıldığı demir askılığı olduğu yerden söküp iki eliyle silah tutar pozisyonda Pedro'ya doğru göz dağı vermeye çalışıyordu.
"Bırak kızı çok kötü olacak bak!!"
"Yenge seni anlamıyor" dedi Jessica sakince.
Hilal iki saniye duraksayıp diller arasında tekrar bir gerileme yaşamamış ama çok çabuk toparlanıp Chis'ten öğrendiği birkaç küfürü adama doğru savurmuştu.
"Jessica sende in adamın üzerinden koala gibi sarılmışsın adama!"
"Ne koala mı?" dedi Kate. Hilal ona mı takıldın der gibi bakıp hırsla ikiliye döndü.
"Bu manzara karşısında yorumsuz kalamadım kusuru bakmayın! Şimdi tekrar ediyorum, Jessica adamın kucağından in hemen!"
"Ay indirimsiz geçen yaz sezonu gibi şaşkınım!" dedi Kate. Hilal kızın kendi dilinde şaşkınlığını anlatmaya çalıştıkça daha da komik oluyordu.
Jes bir gayretle çocuğun beline doladığı bacaklarını freni boşalmış araba gibi serbest bırakıp kollarından çok çabuk sıyrıldı. Dağılmış saçları ve üzerinde ki elbisenin vaziyetini dolabının üzerinde ki aynadan kontrol edip düşüp bayılmamak için dudaklarını daha sert ısırdı.
"Hilal bak durum sizin anladığınız gibi değil-"
"Ne değil tatlım, abinle yaşadığım aşk hayatından anladığım tek şey siz az evvel öpüşüyordunuz" dedi Kate. Hilal daha fazla dayanamayıp kıza doğru döndü.
"Kate sen istersen dışarı da bekle tatlım, kış ayında güneş falan mı çarptı acaba sana, anlamadım ki?"
Kate saçlarını kaşıyıp ofladı "Ay ben ne dediğimi mi biliyorum, şaşkınlıktan"
"İyi sen sus ben bunların defterini kapatayım"
"Ne?" dedi Kate kızın az evvel söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştı. "Alex de evliya sabrı falan varmış, Allah kolaylık versin senle alışveriş falan güzel de biraz zaman geçirince arızaya bağlıyorsun canım sen. Bak gene en önemli şeyi atlıyoruz!" Genç kadın bir saniyede u dönüşü yapıp işaret parmağını Pedro'nun gözüne sokarak savurdu.
"Kimsin sen!"
"Hilal, bakın size anlatacaktım-"
"Sen karışma!" diye gürledi Kate Atos. Kızıl saçlarını sol tarafına doğru toplayıp Hilal gibi hafif kamburu çıkmış şekilde sert yüz ifadesiyle adama dik dik baktı.
"Bana baksana sen, sen benim kocişimle hiç karşılaşmadın sanırım, öldürür seni! Hemen nasıl geldiysen öyle git, sen bu kızı sahipsiz mi sandın!" Hilal hırsından titreyen ellerine engel olmadan Jes'in kolundan kavrayıp kendisine doğru çekmeye çalıştı. Çalışmıştı çünkü kızın diğer kolundan çatık kaşlı, burnundan soluyan aynı bir boğayı andan adam onu engelliyordu.
"Canım acıyor" dedi Jessica adama doğru.
"Onun sahibi benim!" diye kükredi adam. Hilal kedi yavrusu gibi geri adım atacakken yardımına kızıl saçlı kız koşarak geldi. Hilal'e destek olduğunu göstererek kızın yakasına yapıştı.
"Bana bak ek kartının son kullanma tarihi geçmiş ezik! Seni kocama on ayrı yerinden vurdururum! Anladın mı beni sen hiç hayatında F-14 gördün mü!"
"F-12 olmasın o?" Pedro kızın silahlar konusundan yanlış bilgisini düzeltirken gülmeden edemedi. Karşısında ona kafa tutan ikiliyi tanıyordu. Hilal Atos ve Kate Atos. Atosların iki gelini..
"Aynen! F-12 işte!" dedi kız hevesle, "Ay bende diyorum F-12 miydi yoksa F-14 mü?"
"Ya adamla sohbeti kes artık Kate! Adam kızı kaçıracak baksana ya! Benim diyor sapık!"
Jes üçlünün arasında sıkışıp kalmış onu şiddetle kendisine çeken adamdan kolunu çekmeye çalıştıkça daha azla zarar görüyordu. Genç kız bileklerinin git gide kızardığını görebiliyordu.
"YETER!" Diye haykırdı, Kate kızı ilk bıraka oluştu hemen arkasından Hilal kızın kolunu serbest bırakmıştı lakin hala inatla çekiştiren adam kızı bırakma yanlısı değildi. Jessica yorgun bir şeilde adama doğru döndü.
"Bırak lütfen.." dedi sessizce devam etti "Canım acıyor.." Pedro bir kadına karşı hissettiği acıma hissiyle sarsıldı. Bunu ilk kızı gördüğü günde hissetmişti. Kız sanki teşekkür eder gibi gülümsedi.
"Kim bu?" dedi Hilal.
"Anlatacağım ama önce kapıyı kilitlemem gerekiyor, olası bir vakayı daha kalbim kaldırmaya bilir"
***
Kate adama öldürücü bütün bakışlarını atıyor onu daha fazla deli eden ise sürekli ayaklarını sabırsız şekilde yere vuran Hilal'di.
"Yani seni kaçıran manyak bu mu?"
"Manyak değil de sadece biraz.." Jes cümlesini tamamlamadan yanında oturan adamın ağır bakışları altında ezildiğini hissetti. Yutkunup önüne döndü tekrar. Hilal adamın sürekli kızın üzerisinde ki baskısından hoşnut değildi.
"Kimsin sen peki? Chistian senin için pek iç açıcı şeyler dememişti." gözlerini kısmış şekilde adam süzdükçe Pedro daha da şiddetlendi.
"Atoslar arasında ünlenmiş olmam ne hoş.."
"Senin için uyuşturucu satıcısı aşağılığın teki demişti ama" Hilal zafer kazanmış gibi bacak bacak üstüne atıp zaferini kutladı. Jessica'ya onun kim olduğunu hatırlatması Pedro için hiç iyi olmamıştı. Kaşlarını daha fazla çatıp ağır ağır gülümsedi. O gülümsedikçe karşısında oturan ikili daha çok korkuyordu.
"Öyle mi? Kocanız benim insan kaçakçılığı, kara para yediğimi ve silah pazarlamak için Rusya da ki bağlantılarımdan da bahsetti mi Hilal hanım?"
Hilal küçük dilini yutmuş bir şekilde karşısında ki adama bakıyordu. Peki kabul ediyordu kocası da bu karanlık dünyanın bir üyesiydi ama o en azından masum insanları zehirlemiyor sadece silah işindeydi ve bildiği kadarıyla da silahları haklı insanların yolunda ticaret ediyordu. Karşısında ki adam asla yalanmadığı gerçeği burnunun dibinde tutuyordu.
"Sanırım bahsetmemiş" dedi gülerek.
"Bak bu evi koruyan 36 adam var ve o 36 adamın-"
"33" dedi sakince, Jessica bayılan üç adamı düşünüp Pedro'yu onaylar gibi başını salladı.
"33 mü?" dedi Hilal. Pedro pencereye doğru işaret verip kısaca açıklamada bulundu.
"3 tanesi iptal."
Hilal derin bir nefes alıp verdi.
"Ay ben bir de Alex'e manyak diyorum, ona kafa atar bu." Dedi endişeyle Kate. Kızıl saçları elektriklenip havaya kalmış şekildeydi.
"Tamam kabul 33 adam var bahçede ve onlara fark ettirmeden kaybolmam lazım biz birkaç saat sonra gidiyoruz anladın mı?"
"Sen gitmiyorsun" dedi kesin bir şekilde adam. Jes nefesini tutup tamamen adama doğru döndü.
"O geliyor!" dedi Hilal sert bir üslupla. Pedro karşısında onunla savaşmaktan pek de vazgeçmeyen ikiliyi bir süre daha süzdükten sonra Jes'e doğru döndü.
"Gitmiyorsun dedim!"
"Bizde geliyor dedik! Engel olmazsın-" Kate cümlesini birkaç saniyeliğine bozan adam karşısıda geriledi. Kocasıyla yaptığı az hasarlı kavgalar da ki gibi bu adamla kavga edemezdi. Hem Alex ona kıyamazdı ki, ama bu adam onu öğle arası atıştırmalık meyve gibi yerdi.
"Tamam! Tamam şimdi biraz sakinleşin, lütfen bize beş dakika verin, be dakika sonra gidecek söz.."
Hilal kızın yalvaran gözlerine kanmamak için iç çekip gözlerini indirse de ona kanmıştı.
"Tamam! 3 dakika, sakın bizimle pazarlık etme." Genç kız gülümseyerek ikiliyi süzdü.
Kate sürükleyerek dışarıya çıkan kız kapıyı kapatmadan önce kızılın elinde ki demir askılığı aldı. Tamamen baş başa kaldıklarında çıkacak kıyameti iyi biliyordu ama hazırlıklıydı. Sadece birkaç gündür tanıdığı bu adama sanki yıllardır alışkın gibiyi.
"Onlardan sır çıkmaz."
"Korkmuyorum, gidip kocasına anlatabilir!" kaşlarını çatmış şekilde onu süzüyordu. Bileğini hala bırakmadığı için rahat hareket edemiyordu.
"Bak sen istediğin için seninle Rusya'ya geldim sende benim için-"
"Hayır!"
"Önce dinle-" Jes bileğinden gelen güçlü darbeyle Pedro'nun sert göğüs kafesine düştü. Genç kızın soluk nefesi Pedro'nun göğsüne çarptıkça kalbi daha da sığmaz oldu göğüs kafesine. İçinde tekrar alevlenen sancılar midesinde düğümlendi. Ona tanıdık olmayan bu yabancı çok tandık bir hissin sancısına gebeydi.
"Gitmiyorsun" dedi adam tek solukta.
"Sende gel" dedi genç kız ne söylediğine dahil hiçbir şey duymuyordu. Onunla gelmesini mi istemişti, delirmişti.. Evet kesinlikle bu delilikti. Pedro birkaç saniye kızı süzüp gülümsedi.
"Beni yanında istiyorsun, güzel.." dedi ağır ağır. Gen kız bileğini birkaç saniyeliğine bırakan adamdan kurtardı. Çok çabuk ondan uzaklaşıp pencereye doğru yaklaştı.
"Gelmek istiyorsan ge-l." Yanaklarının kızardığını yüzünde ki sıcaklıktan hissediyordu. Pedro kızın biraz ilerisinde ona doğru hamle yapama kadar kızı rahat bıraktı.
"Atina, Moskova şimdi de Amerika.. Oldukça hızlı bir ilişkimiz var Jessica.. Sonunda ya sen yada ben kaybolacağız. Karanlığımda kaybolmanı izin vermem ama sen de o karanlığı istiyorsun.."
İSTİYORUM diye çığlık atan iç sesini bastırıp tırnaklarını avuç içlerine geçirdi.
"B-en neden bahsettiğini anlamıyorum."
"Biliyorsun, bildiğini ikimizde çok iyi biliyoruz."
Genç kız ondan uzaklaşıp kendisini duvara bastırırken geldiği yoldan geri döndü. Açık pencereden atlaması sadece birkaç saniyesini aldı. Jessica rahat bir nefes alıp yere doğru oturduğunda kapısı büyü bir gürültüyle açıldı.
"Evet seni dinliyoruz!" dedi Kate.
"Önce bu adamın bizimle Amerika da ne yapacağını anlatarak başla!" diye araya girdi Hilal.
"Bilmiyorum, Tanrım ne yaptığımı ne dediğimi bile bilmiyorum" Jessica hızlı soluklarının arkasında sakinleşmek için göz kapaklarını indirirken Hilal'in tiz çığlıyla ayaklandı.
"SEN AŞIK OLMUŞSUN!"
*-*-*-*-
AÇIKLAMA:
Bana kızgınlığınızı anlıyorum ve hep aynı açıklamayla cevap veriyorum biliyorum ama bu benim en zor sürecim yani 3. sınıfım ve git gide daha fazla ağır derslerim oluyor bu dönem hem proje juriler teslimler sınavlar ara juriler falan beni anca bu bölümle bir insanlar anlar diye düşünüyorum. Okuduğum bölüm oldukça ağır ve ben bu süreç arasında kendi ailemi görmeye Kocaeli'ne bile gidemiyorum çünkü her gün saat 9.00 20.00 arasında okuldayım eve geldiğimde tek yaptığım şey uyumak yemek yemek oluyor. Sizden gelenleri bugün okuma fırsatım oldu ve gerçekten çok üzüldüm sizleri de daha fazla bekletmek istemiyorum ama süreç böyle bölüm yazacak zamanım yok ve şu zaman geri dönerim diyemem ama bu bölümün diğer yarısı 2. part haftaya cuma güne gelecek :)