KADER

16.2K 1.1K 50
                                    

Karşısında ona modellik eden iki kız gülerken yüz kaslarını sürekli oylattığı için resme devam etmekte zorluk çekiyordu. Kaşlarını çatmaya yakın biten müzik ve değişen plak kendisini biraz daha rahatlattı.

"Kim çalıyor?" dedi adam kızlara doğru. Üzerinde ince tül parçasından başka bir şey olmayan esmer İspanyol kız atıldı.

"Neyi?"

Aptal İspanyollar, kadınları da erkekleri de erotik olmayan başka bir şeye akılını çalıştıramazdı. Kabul etmeliydi ki fiziki özellikleri tam yerinde oldukları için onları altın oranlar çerçevesin de çizmekte zorlanmıyordu.

"Dinlediğin parça kime ait?" soru soruşu daha da katılaştı. Ne zamandır konuşmayan göğüsleri açık Yunanlı kadın konuşmaya başladı.

"Ben sözsüz müzikten anlamam"

"Tanrının şarkısını bilmiyor musunuz?"

Orkestradan gelen keman sesleri kesilip yerine daha yoğun piyona gelince kızlar biraz dikkat verdi.

"Hayır-"

"Ne yazık ki.."

"Çok yazır" Adam oturduğu yerden kalkıp yerde ki kirli bezle ellerini temizledi.

"Mio, bu iki fahişeyi karanlık bir odaya koy ve öğrenene kadar onlara bu müziği çal" Kızların şaşkın bakışlarına daha fazla katlamayan adam arkasını dönüp oradan uzaklaştı. Kulağına gelen tiz çığlıklar ve itirazlar baş ağrısını daha fazla artıyordu. Üzerine kurduğu krallıkla kendi verdiği savaşlar ve bedellerle sağlanmıştı. Her şeye sahipti, karanlığa, güce, acıya..

Kızların sesi bir süre kesilip yerine tekrar ..... tanrısal müziği girdi. Kaybetmediği tek şeydi içinde sanat. Onu bırakamıyordu. Güzele aşıktı, sanatta onun için en güzeldi.

"Tatlin de kavga olmuş, çocuklar Atosları gördüklerini söylüyor." Arkasında ki adam onu bilgilendirdikçe daha fazla heyecanı artmıştı.

"Resmi olarak onlarla tanışmadık değil mi?"

"Yaşlı kurt sizden rahatsız olduğunuzu bildirmişlerdi efendim."

Gülümsedi, o adama hayranlık beslememek elde değildi. Hem soylu bir aileden gelip hem de bu gücü hala kullanmayı iyi biliyordu.

"Bizim çöplükten gelmemizi sevmiyor he" yüzünde ki soğuk gülümse yanında ki adamları bile korkutmuştu. Hızlı ama soğuk bir duş aldı. Bütün kasları çığlık atıyordu adeta. Ellerinde ki boyalar için tiner ve alkolden başka çaresi yoktu. Kirlenmiş olan sadece elleri değil, ruhu da kirliydi. Ucuz bir fahişeden doğmuştu, belki de babası annesini öldürmüştü. Hiçbir şey bilmiyordu, bir hiçti. Hiçlikten gelmek vücuduna derin yaralara sebep olmuştu. İlk zamanlar daha zordu tabi, hapishanede kurduğu düzeni işletirken çok kez hatalar yapıp cezalar almıştı. Kafes oyunlarını sevdiği için hala devam ediyordu ama onun kavgası kendi benliğindeydi.

"Kimsin sen?" dedi aynadaki adam.

"Hiçim." Diye mırıldandı.

"Sen koca bir piçsin Pedro.."

Kendi soyadını kendisi vermişti. Tanıdığı yoktu, bu lanet şehre de ölen dostu için gelmişti.

"Atina da ki iş ortakları toplantısı için iki saatimiz var efendim" aynı sekreteri gibi sürekli onu takip eden korumalara pis bi bakış attı.

"Atoslarla bir görüşmem var" kestirip attırdığı şeyle kimse konuşmadı yalnızca onu takip ettiler. Aracı kullanan adama seslendi.

"Hızlı sür, büyük patronla daha yakından tanışmak isterim." Yanında ki adamdan resimleri aldı. Sarımsı saçlar, yeşil gözlerler Atoslar kendi genlerini sürekli tekrar ediyor olmalıydı.

O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)Where stories live. Discover now