RUHUNDAKİ YARALAR

12.7K 892 45
                                    

Bölümün Şarkısı : Kalben- Ben Her Zaman Sana Aşıktım

Elinde ki bozukluklara bakıp tekrar ankesörlü telefonu kontrol etti. Ceketinin iç cebinde ki son model telefon ağırlık yapmıştı. Onları aramasını istediği için hala şaşkındı. İzlerini belli etmemek için artık çalışmayan benzinliğin yanında duran ankesörlü telefon çözüm olmuştu. Sakince nefes alıp verdi avucunda bozukluklarla iki kere arama hakkına sahipti, öncesinde başarısız olduğu için üçüncü ve dördüncü hakkını kaybetmişti.

"Alo?" dedi uykulu bir ses. Kate'nin telefonu açtığı için şanslıydı, Hilal'e oranla daha az tepki verebilirdi. Kate genelde heyecanlandırabilecek en büyük şey dünyada ki olası bir ayakkabı kıtlığı olabilirdi. Geçen ay ünlü bir ayakkabı tasarımcısının ölümüne iki gün ağladığı için abisiyle yaptığı kavgayı hatırlayıp tebessüm etti. Kate Paris'e cenazeye katılmak istediğinde Alex'in onu odaya kilitleme fikirleri alevlenmişti.

"Kate ben Jessica."

"Aman tanrım! Neredesin sen!"

Belki de yanılmıştı, Kate de Hilal kadar tepki verebilirdi.

"İyiyim yani iyiyiz. Eğer yanında annem varsa telefonu ona verebilir misin?"

"Abinler önce Ewan'ı sonra da bizi sonra yanında ki o yakışıklı İtalyan'ı sonra seni öldürecek bilgin olsun tatlım abin haberi duyduğunda beni öyle sarsarak uyandırdı ki heyecandan serçe parmağımın tırnağını kırdım"

"Endişelenmekte haklısın, tırnakların önemli sonuçta"

"NİKO- TANRIM Bİ SAKİN DUR TAMAM VERİYORUM-" biraz boğuşma ve gürültüden sonra telefonu öfkeli bir boğa gibi soluyan Niko aldı.

"O adamı bana ver Jessica!"

"Niko seninle tartışmak istemiyorum, lütfen annemi verir misin?"

"NERDESİNİZ!" diye gürledi.

"Sizin bizi pek bulamayacağınız bir yerde ve bilgin olsun diye söylüyorum Pedro beni zorla kaçırmadı, ben kendi istediğimle onunla beraberim."

"Jes, mantıklı düşünemiyorsun!"

"Senden daha mantıklı düşündüğüm gerçeğini atlama lütfen abi.." Niko duraksadı, Jessica ona yalnızca işler ciddiyse abi derdi.

"O adamla gitmene izin veremeyeceğimizi biliyorsun değil mi?"

"O adam bana iyi geliyor abi, iyileşeceğim. Yaralarımı sarıyor bende onun yaralarını sararım belki.."

Sustular. Niko nefesini uzun solukta verip gözlerini yumdu yanında sürekli ağlayan annesi telefonu istiyordu.

"O yaraları hiç kapanmayacak şekilde açarsa ne olacak civciv?"

"Açmayacak, sanırım beni seviyor" dedi kısık bir ses tonuyla.

"O adam katil" dedi abisi ısrarla.

"Sende babamda abimlerde ve dedemde masum değilsiniz değil mi? Onun bir ailesi bile yok.."

"Ona acıyor musun sen?" dedi adam şaşkınlıkla. Jessica arkasına doğru bir bakış attı. Aracın içersin de sigara içemediği için dışarıda sigarasını hızlı içen adama uzun uzun baktı. Aracın farlarından çıkan ışık onu gölgede bırakmıştı. Hafif boynu bükük sol elinde ki sigarayı büyük bir hevesle ağzına görüyordu. Onu süzerken yeni fark ettiği detaya heyecanla baktı, köprücük kemiğinin üzerinde bir leke vardı, ben miydi?

"İnsan sevdiğine acıyamaz"

Genç kız telefonun diğer ucundan gelen hışırtıyı bir süre dinleyip telefonu eline alan annesinin sesini duydu.

O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)Where stories live. Discover now