Masada ki ölüm sessizliğiyle beraber gelen fırtınalı yağmurlu havadan en büyük zararı Dimitri kafasına yediği porselen tabakla az hasarlı olarak atlatmıştı. Hera dört oğlunu susturmak için iki kızdan yardım almıştı. Nil bile babasıyla mıdır mıdır kavga edip annesiyle bir olmuştu.
"Ama babacım halam okula gitmesin mi?"
"Gitsin! Okulu burada gitsin 1000 km farklı yerde ne işi var?"
"Ama ülke sınırları içersin de okusun! Daha da önemlisi siz!" Aniden durup işaret parmağını Atos kadınlarının üzerinde gezindirdi.
"Siz biliyorsunuz değil mi?" dedi hızlıca karısına doğru. Hilal kaçamak bakışlarını Hera'ya çevirdi.
"Sakın yalan söyleme sende birkaç gündür yurt dışında yaşamanın faydalarından bahsediyorsun Hilal!"
"Ben sadece deneyimlerimi aktarıyorum hayatım" dedi Hilal hızlı bir şekilde. Niko başını ağır ağır sallarken mırıldandı.
"Daha iyi bir yalan bulabilirdin"
"Zaman kısıtlıydı" diye mırıldandı kadın. Niko yengesinin vaziyettine gülerken annesi herkesi susturacak bir şey söyledi.
"Herkes gerçeği öğrendiğine göre artık bu konuda bütün saygınızı ortaya çıkarın çocuklar. Dimitri, ah aşkım bende minik kızımızı uzakta yaşamasını istemiyorum ama bu onun hayatı.."
"Tanrı aşkına kadın! Kızımızı en son o adama emanet ettiğimizde başına neler geldiğini unuttun mu?"
"Unutmadım" dedi kadın nefes nefese.
"Ama senin unuttuğun bir şey var baba" dedi Jessica en sonunda konuşma cesareti gösterebildiği için bütün gözler ona çevrilmişti.
"Beni oradan sen yada abimler kurtarmadı yada Pedro. Ben kendim kurtuldum, siz gelmeseydiniz bile kurtulmuş olacaktım."
"Konumuz senin kendini iyi bir şekilde savunman değil tatlım, sen bir Atos'un elbette ki kendini herkese karşı korursun-" dedi Hector.
"O halde problem yok, ben kendimi koruyabiliyorsam kendi hayatımı da yaşama özgürlüğüne sahibim.." dedi tek solukla. Elinde portakal su dolu porselen sürahi taşıyan kız ağzını o şekilde açıp kapattı. Eleanor'un tepkisine bir süre seyreden Ewan'ı Alex dürttü. Son bir aydır kızın itinayla sakladığı sevgilisini son üç gün önce çözümlemiş bir güzel pataklayıp da bir kenara atınca kızın tepkisi sol gözüne attığı yumrukla sonlanmıştı. Kötü olan da şuydu ki kızın elin oldukça ağırdı ve hala mor olan gözü yüzünden sürekli gözlükle gezmek zorundaydı.
Jessica tüm gözlerin üzerinde olduğunu ve bu ağırlıktan artık kurtulması gerektiğini biliyordu. Rahatsız bir nefes alıp verdi hemen ardından ellerini masanın üzerinde birleştirdi.
"Mükemmel bir aileye sahip olduğum için hep şanslıydım ama kendi ailemi bulanın zamanı geldi."
"Tanrım bana o adamla evleneceğim deme!" diye hırladı Dimitri.
"Hayır!" dedi Jessica hızlıca, biraz düşününce bunun o kadar kötü bir şey olmadığı hissedip gülümsedi.
"Yani bilmiyorum, böyle bir teklif almadım henüz-"
"Yüzün alırsam hemen evlenecekmiş gibi duruyor" dedi sıkıntıyla Niko.
"Aman Allahım!" dedi Hilal sıkıntıyla. Chis karısına bir şey olmuş gibi endişeyle ona döndü.
"Ne oldu Hilal?"
"Chis eğer benim giymediğim o beyaz gelinliği benden önce Jessica giyerse seni boşarım!"
YOU ARE READING
O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)
RomanceBenim beklediğim adam sen değildin ama kalbim.. Kalbim neden senmiş gibi atıyor. *-* Jessica Atos üç abisi ve babası buna bonus olarak büyük babasıyla oldukça korunaklı bir yaşam sürmüştü. Küçüklüğünden bu yana çevresinde ki zırhlı insanlar onu ke...
