O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)

ÖPÜCÜK

Kartları hızla karıştıran ve aynı hızla masanın dört tarafına eşit miktarda pay eden adamı gözleriyle takip ediyordu. Yanı başında onun için içkisini tutan sarı saçlı kıza kaçamak bir bakış attı. Sıkıldığını sürekli edercesine ayaklarını iki kez yere vurup ritim tutuyordu. Pedro ağzında ki sigarasını söndürüp kızın elinde ki içkiyi alıp yudumlandı.

"2 As" dedi yanında ki adam. Pedro adamın ortaya bıraktığı karta bakıp gülümsedi.

"Görüyorum ve arttırıyorum" Risk aldığı için dikkatle kartları takip etti. İyi bir kumarbaz olmayı ona hapishane de ki dostu öğretmişti. Parayı ona katlayacak kadar yetenekliydi ama ticaret onun daha çok ilgisini çekmişti. Uzun zamandır bu oyunu oynamadığı için ısınması zaman almıştı. Hatta birkaç sefer elinde ki kartları kontrol eden küçük kızın tavsiyelerini dinlemişti.Jessica usulca adamın elinde ki kırmızı karta uzandı. Pedro sevgilisini dinleyerek kartı düşünmeden çekti.

"Biliyorsun" dedi fısıltıyla. Kızın tatlı kokusu genzini tekrar yakacak kadar yakınındaydı.

"Annem" dedi Jessica, yalnızca onun duyabileceği tonda.

"Annem öğretti.."

Tanrı şahitti ki bütün Atos kadınları da Jessica kadar mükemmel mi diye merak ediyordu. Kızın annesini daha önce görmüştü ama kendisiyle hiç konuşmadığı gibi onlar hakkında yeni bilgiye açtı. Koyu kahve gözlerini kızın yeşil gözlerinde birleştirdi.

"Benim küçüğüm masum değil mi?"

Jes yutkundu, o gözlerine tekrar bakmaya çekiniyordu. Onu yutan bir kara delikti o gözler uzaktan yakından alakası olmayan soğuk mavi hatırladı. Geçmişinde ki hala kanayan sızı tekrar kalbini teklemesine sebep oldu.

Ona cevap vermedi, önünde ki dizili kartlara baktı. Pedro kızın dikkatini çekmek için iki kere elini sırtında gezindirmiş kendisine çekmişti ama Jessica onunla inatlaşır gibi asla yanaşmıyordu. Moskova da ki işleri halletmesi sadece yarım saatini alırdı ama kızla daha fazla zaman geçirmek için işleri ağırdan alıyordu.

Genç kız ayağında ki ayakkabıları çıkarmak için sabırsızlanıyordu. Otelin önünde onlar için arabanın anahtarları alan Valeye rağmen dönen kapının tam solunda kalan büyük saksının ucuna ilişti. Ona arkasında bırakıp giden kaba adama ölümcül bir bakış atmayı ihmal etmedi. Soğuk tenine işlemişti, Önce ıslak saksının ucuna oturmaktan çekinse de başka çaresi de kalmadığı için usulca ucuna oturdu. Zaten yeterince kısa olan elbisesi çok çabuk ıslanmış, ince çorabının içine sızan soğuk kar suları bacaklarında ki gücü sonuna kadar emmişti. Titreyen elleri ayaklarına uzandığında güçlü kollar bedenini sarıp sarmalamıştı. Jessica onu kucağına çeken adama şaşkınlıkla bakıyordu.

"Üşüyorsun.."

"So-ğuk.." dedi kız kesik kesik. Gözünün önüne düşen kahküllerinin arasına sıkışıp kalmış birkaç kar taneciğine kısacık bir bakış attı Pedro. O kadar masumdu ki o karların altında titrerken bile o ıslak yere oturduğu için ona kızamıyordu. Onun yokluğunu lobide fark edip bir karışıklığa sebep olmuştu. Üç koruma onu araması için çevreye dağılırken kızı otelin büyük camlarından fark etmişti. Adam kızın tekrar kızarmış burnuna bakıp iç geçirdi.

Lobide onları bekleyen üç koruma aynı anda Pedro'ya yöneldiğinde onlara soğuk bir bakış attı. Korumalar iki adım gerileyip başlarını eğince Pedro kızı asansöre doğru taşımaya devam etti. Düğmeye basması için kıza talimat verircesine iki kez salladı. Jes adamın sert kaşlarının altında yatanı okumuş gibi soğuktan kızarmış ellerini altın kaplama düğmeye doğru uzattı. Pedro kızın elinde ki izleri takip edip tekrar homurdandı. Asansörün kapısı açıldığı gibi iki Rus kız onları süzüp güldüler. Jes utancından daha fazla dayanamayıp sert sıcak göğse başını yasladı.