O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)

MUTLULUK

Bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu. İşte bu mutluluğun tanımıydı, kalbinde heyecanlanan bir umudun fiilen yanıtıydı. Sevgisine layık olmayan kalbe adım attığının göstergesiydi.

Aralarında ki yaş farkını bile umursamayan kıza uzun uzun baktı.

"Yani sen" dedi adam

"Yani ben seni sevdiğimi söylüyorum.." kızın yeşil gözlerinde kendi yansımasına baktı.

"Tabi beni seveceksin" dedi sert bir tutumla, Jessica saniyesinde ruh değişimine hayran kalmış gibi güldü.

"Zorla mı sevdireceksin kendini bana"

"Olmadı zorla." Pedro usulca kıza doğru eğildi, yüzüne bulaşan domates sosunu parmağıyla silip tebessüm etti.

"Bizde böyle"

Jessica karşısında bir anda ortancı abisi Alex'i görür gibi oldu kahkahasına mani olmadı.

"Niye güldün?" dedi Pedro. Jess önüne gelen saçları iteleyip daha fazla güldü.

"Bir an aklıma Alex geldi de, onunda senden aşağı kalır yanı yok.."

"Kızıl saçlı kadınla evli olan"

"Abilerimi evli oldukları kadınlarla tanıman ilginç, Kate beğeniyor musun?" Kızın tuzak sorusu karşısında Pedro gülümsemeden edemedi.

"Ben yırtıcı kedileri sevmem, küçük narin, sarışın, en az üç abisi ve belalı bir annesi olanlar ilgimi çekiyor"

Jessica gururla göğsünü kabartıp ona doğru daha fazla eğildi.

"Hazırda bulmuş kaçırma o halde.."

"Bana neler yaptırabileceğini bilseydin böyle konuşamazdın küçüğüm.."

"Desene sen bana seninle ilgili her şeyi öğretebilmen için bizim biraz daha yolculuğumuzu uzatmamız gerekcek..

***

Hilal birkaç gündür evlerinde kalan misafirlerini yarın yolculayacaklarını için buruk bir üzüntü yaşıyordu. Kate'nin yardımıyla Dicle'nin saçlarını eskisinden daha iyi bir hale soktukları için de aslında mutluydu.

"Aşkım iyi misin sen?" dedi kız korkuyla. Chis aralıksız bir şekilde ona bakıyordu sanırım şok geçiriyordu.

"Hilal, bu gerçek mi?" cevabının hayır olmasından korkarak. Hilal adamın ellerini kavradı ve başını salladı.

"Evet koca adam, bir bebeğimiz oluyor"

"Tan-rım, tanrım sen hamilesin!" dedi gülerek. Hilal ona sarılan ve onu hafif havaya kaldıran adama kahkaha attı ve kollarını onun boynuna doğru doladı.

"Chistian, sakin ol.."

"Hilal ciddi misin? Yani hamilesin değil mi? Cidden hamilesin!" dedi kızdan uzaklaşarak. Hilal adamın dudaklarına evet dermiş gibi uzandı ve adam onu koşulsuz kabul etti. Chistian kızdan hafif uzaklaştı ve ona söz verir gibi mırıldandı.

"Bu sefer yanı hatalı yapmayacağım, söz veriyorum Hilal, bu sefer hep yanında olacağım, doğumu göreceğim, onu beslerken ve ilk adımlarında ben yanında olacağım. Ona birlikte baba ve anne demesini öğreteceğiz, bu sefer yalnız olmayacaksın.."

(Bu sahnede Jessica'nın da amerikada olması gerekiyordu ama zaman aşımına uğradığım için sahneleri düzenlerken problem yaşadım, lütfen mazur görün. Balca- E.B.S.B.M da geçen karakterler Dicle ve Boran'ın Amerika'ya gelmesi olayıydı, hatırlayanlarınız olabilir diye ekliyorum)