Kurtlar Arasında (5. Kitap)...

Da ALEYNA_BEYaz

120K 8.3K 624

Kurtadam içinde #1 Yepyeni bir yıl, kısmen de olsa yeni bir düzen ve yeni bir hayat....ÜNİVERSİTE... Yo... Altro

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
DUYURU
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
49. Bölüm
Önemli!
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm (ÖZEL BÖLÜM)
MUTLU EDECEK DUYURU

48. Bölüm

1.6K 132 5
Da ALEYNA_BEYaz

   Kızlar ve David ile birlikte Kayla'nın yanındaydık. Hanna bir duvara dayanmış burnundan soluyarak bize bakıyordu. Amy onu giyinmesine yardım ettikten sonra Brenda ile birlikte Hanna'yı da alıp odadan çıkmışlardı. Üçümüz yalnız kalmıştık. Kayla bana baktı.

"Size teşekkür ederim çocuklar. David...sözünü tutmakta çok iyisin." Dediğinde gülümsemiştik. Kayla'nın elini tuttu.

"Seni oradayken nasıl oldu da bodrum katına attılar?" Diye sorunca Kayla gözlerini yere sabitlemişti.

"Uyuduğumda çığlık attığımı biliyorsun....bunu yine yaptım diye benden rahatsız olmuşlar. Bundan dolayı beni oraya götürdüler. Size de yanımdaki dudak parlatıcım ile haber verebilmiştim."

"Bütün bu yaşadıklarından sıkıldın öyle değil mi?"

"Her uyuduğumda çığlıklar içerisinde uyanmamı mı soruyorsun? Evet! Kesinlikle bundan çok sıkıldım. Güçsüz olmaktan....güçsüz hissetmekten gerçekten sıkıldım."

"Hatırlıyor musun? Sana bir keresinde bundan kurtulabilmenin bir yolu olduğunu söylemiştim." Dediğinde yan gözlerle ona bakmıştım. Sanırım ne diyeceğini biliyordum.

"Nasıl kurtulacağım? İlaç tedavisi falan mı yoksa?"

"Seni oradan kaçırmaya çalışırken Chris'in, kendinden iki kat büyük adamı nasıl yerle bir ettiğini gördün değil mi?"

"Evet!" Dedi ve gözlerini yere sabitledi.

"Ama sanki halisünasyon gördüm çünkü gözleri tuhaf bir renk olmuştu. Sonra o tırnaklarından çıkan şeyler..."

"Onlar halisünasyon değildi Kayla." Dediğimde gözlerini bana sabitlemişti.

"O gördüğün gözler ve pençe diye adlandırdığımız tırnaklar bir kurtadama ait Kayla...biz bir kurtadamız!"

  Gözlerini kocaman açmıştı. Bir bana bir de ona bakıyordu.

-Chris

   Jim ve Jordan ile birlikteydik. Mark'dan haber alamayınca apar topar evden çıkmış ve kokusunu takip ederek buraya kadar gelmiştik. Ormana...

  Arabadan indim ve onlara doğru baktım. İşimizi şansa bırakmamak için Jordan'ı da çağırmıştım.

"Umarım bu bir tür tuzak değildir." Dedi Jordan pantolonunu düzelterek.

  Jim gözlerini kıstı.
"Neden? Eğer bir tuzak ise hazırlıklı değil misin?" Diye sorduğunda Jordan üzerindeki tişörtünü sıyırıp kemerini göstermişti.

"Ben her zaman hazırlıklıyımdır. Hatta..uyurken bile." Dedi ve sırıtarak ve önüne bakmaya devam etti.

"Pekala..hadi gidelim." Dedim ve ilk adımımı attım.

  Neredeyse ortasına geldiğimizde koku etrafa yayılmaya başlamıştı. Etrafıma bakınmaya başladım. Jim de aynı şekilde bakınırken Jordan büyük kayalığın oraya doğru ilerledi ve bir dizinin üzerinde yere eğildi. Elini bir şeye doğru sürmesi ile yanına gitmiştim. Arkasında duruyordum. Elini toprağın üzerine değdirdikten sonra kaldırdı ve bana kan bulaşmış elini gösterdi. Tam gözlerimi büyüttüğüm sırada alnımdan aşağıya bir şeyin süzülmesi ile geriye tökezlemiştim. Süzülen şeyi elimle sildiğimde bunun da bir kan olduğunu anlamıştım. Aynı şey Jordan ve Jim'e de olmuştu.

  Yavaş bir şekilde kafamı havaya kaldırdığımda ise benim için her şey durmuştu. Jim eliyle ağzını kapattı.

-Bella

"Siz delirmişsiniz! Benden uzak durun!" Dedi ve eline komidinin üzerinde duran kar küresini aldı.

"Hayır Kayla...bütün bunlar gerçek."

"Hayır bütün bunlar bir rüya. Birazdan uyanacağım ve kendimi terkrardan o tımarhanede bulacağım!" Diye bağırmıştı ağlamamaklı bir şekilde.

  O sırada sürü sesi duymuş olmalıydı ki hepsi birden odanın önüne gelmişlerdi.

"Neler oluyor?" Diye sordu Amy ve Kayla'ya baktı.

"Uzak durun! Yaklaşma!" Diye bağırıyordu.

  David yavaş bir şekilde bir adım attı ve elini uzattı.

"Kayla...bana güvenebilirsin. Seni elbette istemeyeceğin bir şeye dönüştürmek istemem ama bu hayatta bazı şeylerle başa çıkabilmelisin bu da yalnızca bundan geçiyor."

"Neden başka şeyler yok mu yani?"

"Sen uyurken çığlık atıyorsun! İnsanlar sana deli gözü ile bakıyorlar. Çığlığın yüzünden Tyler'ın ölümüne sebep oluyordun! Bu bir lanet Kayla....sana vereceğim şey ise bir lütuf. Güçsüz hissetmekten korktuğunu sen söylemiştin! Neden? Neden bunu değiştirmiyorsun? Hayatının her anında güçlü olacaksın! Kimse sana istemediğinin dışında bir şey yapmanı zorunlu kılmayacak. Buna izin vermeyeceksin çünkü.." diyerek tamamladı ve bir adım daha atarak elini iyice uzattı.

"Gel ve katıl bana! Gücümüzü genişletelim."

   Kayla'nın nefes alış-verişleri normale dönmüştü. Biraz düşündükten sonra elindeki kar küresini bıraktı ve David'in uzattığı elini tuttu ve ona sarılarak ağlamaya başladı. David bana baktı. Ardından yavaşça onun saçlarını okşamaya başladı.

"Söz veriyorum. Daha güçlü hissedeceksin! Artık canın yanmayacak.......Buna izin vermeyeceğim."

  Ağlamaya devam ediyordu.

Hepimiz aşağıya indiğimizde koltuklara oturmuştuk. David ile Kayla yukarıda kalmışlardı. Burada ise kimse tek bir kelime etmiyor, ses bile çıkarmıyordu.

"Mark için endişeleniyorum." Demişti sonunda Brenda.

"Umarım Chris onu bulmayı başarır."

   O sırada aşağıya inen David'e doğeu bakmıştım.

"O uyudu!" Dedi ve bana baktı. Ayağa kalkmıştım. Onunla konuşmam gerekiyordu.

"Seninle balkonda biraz konuşabilir miyiz acaba?" Diye sorduğumda Chris'in sürüsü aynı anda kafalarını kaldırıp bana bakmışlardı. David kafasını salladığında eliyle önden yürümem için işaret yaptı. Daha fazla bir şey demeden terasa çıkmıştık. Etrafıma bakındım ve oradaki sandalyelerden birine oturdum. David de benimle birlikte oturdu.

"Bir sorun mu var?"

"Aslında sorun mu değil mi bilmiyorum ama bunu seninle paylaşmam gerektiğini düşündüm." Dediğimde dinliyorum pozisyonuna geçti.

"Benim şu yurtta sürekli kavga ettiğim kızı biliyorsun değil mi?"

"Hayley den mi bahsediyorsun?"

"Aslında Hayley değil ama evet o.." dedim tuhaf bir şekilde. Az önceki cümlenin berbatlığının ben de farkındaydım.

"Ne demeye çalışıyorsun Bella?"

"O kızı başından beri tanıdığımı söylüyordum....geçen gün o yurtta yokken ve herkes uyurken odasına girdim ve orayı kurcaladım."

"Odasını mı kurcaladın?" Diye sordu gözlerini büyüterek. Kafamı olumlu anlamda salladım ve devam ettim.

"Yatağının altında duran kutuyu açtığımda içerisinde bir yıllık ile günlük dikkatimi çekmişti ve onları kurcaladığım anda o kızın aslında kim olduğunu ve onu nereden tanıdığımı buldum."

"Kimmiş?"

"Şu isim sana tanıdık geliyor mu David?......Becky Culler!"

  Gözlerini kocaman açmıştı.

"Becky mi? Culler mı? Tanrım buna inanmıyorum. Hayley aslında..."

"Evet. Tam da düşündüğün gibi David. Belli ki buraya yalnızca üniversite için gelmemiş." Dedim saçlarımı önümden çekerek.

"Günlüğünün neredeyse her sayfasına seni, beni ve Emily'i yazmış. Ona nasıl davranıldığını...bizim tepkisizliğimizi. Hepsini. O günlük bizimle doluydu David."

"O halde şu anda o da bizim için bir tehdit oluşturuyor."

"Bilmiyorum...belki de öyledir ama emin olamıyorum. Neden yapmak istediği şeyi şimdiye kadar yapmadı ki? Onunla konuşmayı düşünüyorum David. Konuşup onunla barışmak istiyorum."

"Bilemiyorum Bella..."

Tam o sırada telefonumun çalmasıyla David'e baktım ve yerimden kalkarak balkonun sonuna kadar gittim. Chris arıyordu.

"Alo Chris?"

"Benim Bella..Jordan."

"Jordan? Chris'in telefonuyla ne işin var?" Diye sordum ve elimi cebime koydum. O sırada Hanna teras kapısının önüne gelmişti. Ellerini önünde bağlayarak bana bakmaya başladı. Gözlerimi ondan ayırmıyordum.

"Chris'in sana ihtiyacı var Bella."

"Ne oldu!?"

"Ormandayız....ve Mark'ı bulduk."

"Bunun iyi bir şey olduğunu sanıyorum." Dediğimde telefonun diğer tarafından derin bir iç çekmişti.

"Demek istediğim Mark'ın ölü bedenini bulduk Bella!"

   Gözlerimi kocaman açarak bakışlarımı Hanna'ya sabitlemiştim. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Şimdi neler olacağını tahmin bile edemiyordum...

Merhaba arkadaşlar. Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Finale neredeyse 10 bölüm kaldı. Belki tam sayıda olmayabilir ama yinede haber vereyim dedim. Zaten size daha öncesinden de 6. Kitabı çıkarmayacağımı söylemiştim. Bu arada bu ne zamandan beri böyle bilmiyorum ama "Kurtlar Arasında 5. kitap" kurt kategorisindeki popüler içeriğinde #1 olarak gözüküyor. Bunun için size gerçekten çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok mutlu oldum. Bunu da sizlerle paylaşmak istedim. Her ne kadar yorum yapılmıyor veya oy atılmıyor olsa bile...bunun için sizleri zorlamayacağım. Çünkü artık okuyor olmanız bile benim için gurur verici. En azından bunu bilmek beni rahatlatıyor. Tekrardan teşekkürlerimi sunuyor ve hepinizi teker teker öpüyorum. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere..

Continua a leggere

Ti piacerà anche

32.4K 5.7K 33
Dünya'dan çok uzakta, ama bir o kadar da yakın bir boyut vardı zamanın birinde. Bu boyuta hapsolan insanlar büyüler kazanır, kurdukları düzen ile baş...
131K 7.5K 34
"Ben Luciana. Kısa süre öncesine kadar Samniatis Krallığının saraya hapsolmuş prensesiydim. Taa ki 18. yaş günümde bir büyücü olduğumu öğrenene kadar...
52.9K 1.2K 45
0531*******; Tanışalım mı 0531*******; Hadi ama cevap verr Aram; Anlamadım? 0531*******; Neyi anlamadın hayatımın anlamı tanışmak istiyorum Aram; Par...
546K 24.9K 41
Eşini ilk kalp atışlarında bile hissetmişti Marcos Vidal. Peki mühür onları bir arada tutabilecek mi? Bunca zaman normal bir insan olduğunu düşünmüş...