Multimedyada Beren var. ;))
*
"Benim sert bir ickiye ihtiyacim var." dedim. Beren, basini hafifce cevirip bir saniye kadar bana bakti ve hemen tekrar elindeki menüye döndü. Derin'in önündeki icki kadehini elime aldim ve izin istemeden dudaklarima götürdüm.
"Hop, kizim yavas ol. Baya sert bisey o." dedi, Derin ama gec kalmisti. Coktan koca bir yudumu bogazimdan asagi yollamistim bile.
Yumdugum gözlerimi actim ve "Iste tam ihtiyacim olan sey." dedim.
"Birileri erkenden ucmaya karar verdi anlasilan." dedi, Bartu.
"Gevezelik mi edeceksin, yoksa barmenden bana da aynisini hazirlamasini isteyecek misin?" diye sordum.
"Yanlis ati oynuyorsun, tatlim. Takip et beni." dedi, Derin ve sandalyesini geriye iterek ayaga kalkti.
"Siz oturun kizlar, garsona söyleriz o hazirlatir." dedi, Kutay.
"O zaman aynisi olmaz, canim." dedi, Derin ve Kutay'a göz kirpti.
Kutay, arkasina dönüp barmene bakti ve sonra Derin'e dönüp kaslarini catti. "Bizim yanimizda elin herifine asilacak kadar cesaret toplamana yardimci olduysa, ben de su ickiden denemek isterim." dedi, Kutay uyaran ifadesiyle.
"Hadi ama buraya eglenmeye geldik. Kiskancliga yer yok. Burada yasanan burada kalir." dedi, Derin ve masadan ayrilip bara dogru yürümeye basladi.
Kutay sandalyesini geriye iterek ayaga kalktigi sirada yanina gidip kolundan tuttum ve masadaki diger kisilerin duymamasi icin kulagina yaklastim. "Hala aci cekiyor. Üzerine gitme." dedim.
"Bu kiz benim anlayis sinirlarimi asiyor." dedi, Kutay.
"Merak etme, yanlis bisey yapmasina izin vermem. Yanina gidiyorum." dedim onu teskin etmeye calisarak. Fakat arkasidimi cok iyi taniyordum. Adama oda numarasini coktan verdigine adim gibi emindim.
"Yine de gözüm üzerinizde olacak." dedi, Kutay.
Onayladigimi göstermek icin kolunu siktim yavasca ve Derin'in arkasindan bara gittim. Ben yanina vardigimda coktan barmenle konusmaya baslamisti bile.
"Arkadasim hazirladigin ickiye bayildi ve aynisindan bir tane daha istiyor." dedi, Derin barmene gülümseyerek.
"Öyle mi? Senin icin de yeni bir tane daha hazirlamami ister misin?" diye sordu barmen.
"Elbette isterim. Hatta sen onlari hazirlarken bize iki tane de Tequila." dedi, Derin.
Ona ayak uydurmaya calisarak gülümsedim ve yanina oturdum. "Ne sahane bir gece. Yeyy." dedikten sonra numaradan sevinmis takliti yaptim.
Barmen önümüze Tequila dolu kücük bardaklari koyarken hic cekinmeden Derin'i süzüyordu. Bende bakislarimi baska tarafa cekme istedigi uyandirdi. Basimi bosta kalan yan sandalyeme cevirdigimde oranin coktan doldugunu fark ettim. Iki genc tam yanimiza oturmuslardi ve biri beni bastan asagi süzmeye basladi. Bakislarimi ondan cevirip önümdeki kücük kadehi elime aldim ve Derin ile ayni anda kafamiza diktik. Limon dilimlerinden birini agzima alip emmeye basladigim sirada bir elin omzuma dokundugunu hissettim. Dönüp baktigimda yan tarafimda oturmakta olan genc adamin elini gördüm. Bana dokunma cesaretini ona kim vermisti?
Ona tek kasimi kaldirarak baktim.
"Merhaba güzel bayan." dedi siritarak.
"Merhaba!" dedim memnuniyetsiz ifademi takinarak.
"Siz iki güzel bayan bize katilmak ister misiniz?" diye sordu.
"Size iyi eglenceler. Biz de tam gidiyorduk." dedim.
O sira barmen hazirladigi ickileri servis etti.
"Yoo, aslinda biraz daha oturabiliriz." dedi, Derin adama bakarak.
Ona gözlerimi kocaman acarak baktim. Ne yaptigini saniyorsun sen ifademle...
"Arkadasin eglenmek istiyor gibi, onu kiracak misin?" diye sordu adam gevsek gevsek konusarak.
Ya sabir! Sanane be kardesim sanane. Tam agzimi acacakken barmen araya girdi. "Bu beyler sizi rahatsiz mi ediyorlar?"
"Ne cüretle rahatsiz edeceklermis?" dedim.
O anda arkadan bir kol belime sarildi ve o mistik koku burnuma doldu. "Canim, masada sizi bekliyoruz." dedi, Beren. Sesi kontollü cikmisti ama ben aslinda onun dislerini sikarak konustugunu anlamistim.
"Biz de tam yaniniza geliyorduk, zaten. Hadi Derin." dedim ve Derin'i kolundan cekistirerek yerinden kaldirdim.
"Basimin belasi!" diye cikistim, Derin'e.
"Aman ya iki dakika daha oturacaktik alt tarafi, tam bir oyun bozansin." dedi. "Fakat asil oyun bozan sensin, Beren." dedi, Derin parmagini beren'in gögsüne vurarak.
"Hadi canim hadi." dedi Beren, Derin'in önden gitmesi icin yol verirken.
Derin'in arkasindan yürürken beni kolumdan tuttu ve canim aciyana kadar sikti. "Ne konusuyordun o pic kurulariyla?" diye sordu.
"Hic birsey." dedim.
"Tabii, o yüzden seni yiyecek gibi bastan asagi süzüyordu. Aslinda ne var biliyor musun, gidip o herifin yüzünü dagitmaliyim." dedi ve geri dönmek icin adimlarini degistirdi.
"Sacmalama! Öyle birsey yapmayacaksin. Adam sadece onlara katilir miyiz diye sordu, ben de hayir olmaz dedim. Bu kadar, büyütelecek birsey yok. Hem neden bu kadar sinirlisin? Yoksa beni kiskandin mi?" diye sordum kirpiklerimin arasindan bakara.
Beren, gözlerini baska yöne kacirdi ve "Kimi? Seni mi kiskanicam? Hic gülecegim yoktu." dedi ve bir kahkaha atti.
Istedigin kadar numara yapabilirsin ama beni kandiramazsin, Beren. "Bal gibi de kiskandin. Hadi itiraf et!" dedim.
"Hayir, dedim. Kiskanmadim." dedi inatla.
"Istedigin kadar inkar et. Böyle daha komik oluyorsun."
"Beni deli ediyorsun, Arya." dedi.
Masaya yaklasirken ona gülümsedim ve sandalyemi cekip oturdum.
Ne güzel, onu deli ediyordum. Bu kesinlikle iyi birseydi. Bunun üzerine gitsem benim icin tehlike yaratir mi diye düsünmeye basladim. En kötü ne olabilirdi ki, eglenceden baska. Bardaktaki ickiyi döndererek karistirirken, simdiden olacaklar icin gülmeye basladim.
Siparisler gelmisti ve Maya, Derin ve ben haric herkes önlerindeki tabaklarla ilgilenmeye devam etti.
"Kendimi cok yorgun hissediyorum." dedi, Maya iki elinin parmaklariyla sakaklarini ovustururken.
"Basin mi agriyor, canim?" diye sordum.
"Hayir ama agrimaya baslayacakmis gibi hissediyorum." dedi.
"Odana mi cikmak istiyorsun?" diye sordu, Bartu elinde catali masaya birakirken.
Maya, ona bakip gülümsedi. "Hayir, dayanamayacim kadar kötü degil." dedi.
Bartu, elini masanin altindan Maya'nin elinin üzerine koydu ve benim hayalet görmüs gibi acilan gözlerimin karsisinda ona gülümsedi. Lanet olsun, Bartu sözümü dinlememeye kararlisin. Tabii, sana karsi gelmeyi sürdüremeyecegimi biliyorsun. Fakat kuzenimi üzeceksin, bunu biliyorum. Sen masum bir kalbi sevmenin nasil oldugunu bilmezsin ki. Sen, sevmek nedir... onu bilmezsin asil!
Bu manzaraya daha fazla katlanamayacagim. Basimi sag tarafima cevirdigimde Beren'in de memnuniyetsiz bir ifadeyle onlara baktigini gördüm. Iste bu ilgincti. Demek Beren'de Bartu'ya güvenmiyordu. Gerci niye sasiriyorsam... Daha önce en yakin arkadasi degil miydi, Maya'nin canini yakan? Sanirim Beren'den Bartu'yla konusmasini isteyebilirdim. Sonucta ikisi baya yakinlardi ve bu konusma yüzünden aralarinin acilacagini sanmiyordum.
'Yine aptalca düsünüyorsun, kücügüm. Tabii ki de eger öyle bir konusma yaparlarsa aralarinda sorun cikacaktir. Bu yüzden aralari bile acilabilir. Bir daha düsün. Bu iyi bir fikir mi?' dedi icimdeki Ayaz'in sesi.
'Ahh abicim keske burada olsaydin, eminim bu konuyu kimseyi üzmeden cözerdin.'
'Onlari rahat birak. Hayat yasanarak ögrenilir. Eger bir kere yanlis yaparsan, hatadir. Ancak ikinci kere yaparsan, o zaman aptalliktir. Sen onu sadece uyar. Aptal olup olmadigina birak, Maya'nin kendisi karar versin.'
Bir kalp kirikligina daha dayanabilir miydi, Maya? Gözümün önünde bunun gibi baska bir örnek varken nasil kenarda durabilirim. Derin, her gün daha cok kendinden uzaklasiyor. Yatagina aldigi her yabanciyla birlikte kendine de yabancilasiyor. Ona yardim edemedim ama bunun Maya'ya da olmasina izin veremem. En kisa zamanda onunla ciddi ciddi konusmam gerekiyordu, is isten gecmeden önce...
"Afiyet olsun, efendim. Baska bir arzunuz var miydi?" diyen garsonun sesiyle düsüncelerimden siyrildim. Masada ki bosalmis tabaklari topluyordu.
"Geceye sahilde devam etmeye ne dersiniz?" diye sordu, Bartu.
"Bu güzel havayi degerdirmeliyiz. Istanbul'a dönünce soguk bir kis bizi bekliyor." dedi, Maya.
"O halde hemen disari cikiyoruz. Madem, Maya'mizin cani öyle istedi, hemen yerine getirmeliyim." dedi, Bartu.
"Seni adi capkin. Bu capkinlik metodlarinla kuzenimi tavlayamayacaksin." dedim hepimiz masadan kalkarken.
"O kadar emin olma!" dedi, Bartu Maya'nin elinden tutarak onun kalkmasina yardim ederken.
"Seni adi herif! Eger kuzenimle oynuyorsan seni lime lime ederim." dedim isaret parmagimi yüzüne dogru sallayarak onu sertce uyardim.
"Bir prensesle oynamam, ona hak ettigi degeri veririm." dedi, Bartu.
"O prensesin kuleye kapatilmasina neden olma da." dedi, Beren.
Derin, kücük bir kahkaha atti. "Eminim bu dedigin yakinda olacaktir, Beren. Bartu'nun ask kulesinde." dedi.
Beren'e baktigimda yüzündeki kaslar segiriyordu. Bu lafin üzerine ne tepki verecegini merak icinde bekledim. Bir kac saniye sadece dislerini sikarak Maya'ya bakti. Maya'nin yanaklari utanctan kipkirmizi olmustu.
Bartu, gözlerini yummus sinirle ayagini yere vuruyordu. "Yine nasil konusacagini unutmussun sen, kardesim. Eger kendini rezil etmek istemiyorsan hemen odana cik!" diye kükredi Derin'in üzerine.
Derin, bir adim geriye gitti. "Ne! Yalan mi?" eliyle Bartu'nun tuttugu eli gösterdi. "Bunun kac gün sürecegini zannediyorsun? Yeni bir kalp kirikligina kendini hazirlasan iyi olur, Maya. Bunu seni sevdigim icin söylüyorum." dedi. Ayakta durmakta zorlaniyordu ve sürekli bir ileri bir geri adim atiyordu.
Maya, elini Bartu'nun elinden kurtarmaya calisti fakat Bartu buna izin vermedi. Derin'e döndü ve "Sen mutsuzsun diye herkesin mutsuz olmasini istiyorsun." diye bagirdi. "Ne zamandan beri böyle bencil oldun?" son kelimelere dogru sesi fisiltiya dönmüstü.
Derin, yanagina düsen bir damla yasi derhal sildi, kimse görmesin diye. Ancak hepimiz onu izliyorduk. Hepimiz ona aciyorduk ve O buna dayanamiyordu. Kimsenin ona acimasini istemiyordu. Paramparca olmus ruhunu kimsenin görmesini istemiyordu.
"Sen! Sen..." parmagini Bartu'ya dogru salliyordu. "Senden nefret ediyorum, Bartu." diye bagirdi, Derin.
"Ssst, bu kadar yeter. Kendine bunu yapma, artik. Üzme bizi." diyerek koluna girdim ve onu cikasa dogru sürüklemeye calistim. Beni itti ve bir kac adim uzagima gitti.
"Hayatimi mahvettiniz, siz." dedi parmagiyla Bartu ve Kutay'i isaret ederek. "Ve babam. Ben mutsuzluktan ölürken sizin mutlu oldugunuzu görmek... asil bencil yaratiklar sizlersiniz, hepinizden nefret ediyorum!"
Kutay, agzini eliyle kapatarak arkasini döndü. Bunu Derin'e bir sey söylememek icin yapiyordu.
"Hatirliyor musunuz, hayatimi mahvettiginiz gübü. Ha! Hatirladiniz mi?" diye bagirdi.
"Unutmamiza izin veriyor musun ki?" dedi, Kutay.
Alp, gelip Derin'i kendine getirmek icin kollarindan tuttu. "Seni buradan cikarmama izin ver, lütfen." dedi gözlerinin icine bakarak.
Maya ve Beren, anlamayan gözlerle bizi izliyorlardi. Alp'de neler döndügünü bilmiyordu ama yine de yardim etmeye ugrasiyordu.
Derin, basini salladi onaylamak icin.
Alp, onu kolundan tutarak disari cikmasina yardim etti. Yanimdan gecerlerken, Alp'e yaklasip, "Tesekkür ederim." diye fisildadim.
"Lafi olmaz." dedi yanimdan gecerlerken.
Onlari kapidan cikip gidene kadar arkalarindan izledim. Disari ciktiklari an sinirle Bartu'ya döndüm ve hizli adimlarla üzerine dogru yürümeye basladim. Tam önüne geldigimde elimle onu arkaya ittim. "Sen ne yaptigini saniyorsun? Neden üzerine gidiyorsun? Onu toparlayana kadar neler yasadigimizi unuttun mu? Yine eskisi gibi mi olmasini istiyorsun? Söylesen be adam, konussana!" diye bagirdim yüzüne dogru.
"Arya, ben..." dedi basini yukari kaldirarak gözlerini yumdu.
"Söylesene, ne?" dedim.
"Bak, böyle olmasini bende istemiyorum ama ne zaman artik bu konuyu asti diye düsünmeye baslasam böyle yapiyor." dedi, yalvaran gözlerle gözlerime bakiyordu.
Basimi saga sola salladim ve yere egip ellerimle yüzümü kapatip, gözlerimi yumdum. Bir kac küfür savurduktan sonra tekrar gözlerimi acip Bartu'ya baktim.
Derin bir nefes aldiktan sonra "Tamam, birakalim biraz hava alsin. Bu arada siz ikiniz ayak altindan cekilerek onun daha kötüye gitmesine engel olacaksiniz. Ilaclarini yanina almis midir, acaba? Ahh lanet olsun! Ilac alamaz ki, ickili." dedim ve bir kac adim geriye giderek etrafimda döndüm ve elimle alnimi kapattim.
"Cok üzgünüm, Arya. Gercekten cok üzgünüm ama o baslatti." dedi, Bartu.
Ellerimi indirdim ve Bartu'nun üzerine yürüdüm. "Hayir, Bartu. Bunu siz baslattiniz. Ona bunu siz yaptiniz." dedim sinir ve caresizlikle.
"Sadece onu korumaya calistik." dedi, Bartu.
"Onu sevdigimizden." diyerek araya girdi, Kutay.
"Sevmeyin onu, lütfen. Korumaya falanda calismayin bi zahmet. Cünkü o zaman hayatini mahfediyorsunuz." dedim.
"Sakin ol biraz, Arya. Iyi görünmüyorsun. Sanki kriz geciriyormussun gibi." dedi, Beren yanima gelerek beni kollarimdan tuttu.
"Kriz falan gecirdigim yok. Eger gecirseydim emin ol, bunu anlardin." dedim. Beren ellerini kollarimdan cekti.
"Yine de iyi görünmüyorsun, hayatim." dedi Kutay, Beren'in az önce biraktigi kolumu tutarak.
Ona gözlerimi kocaman acarak baktim ve kolumu elinden kurtarmak icin atak yaptim. "Hemen cek ellerini üzerimden." diye tisladim.
Kutay, hemen ellerini cekip yukari kaldirdi ve "Tamam, cektim. Özür dilerim." dedi.
"Simdi, hepiniz odalariniza gidin. Sen de Maya!" dedim.
"Ama..." diye itiraz edecekken Maya'ya susmasi icin sol elimi kaldirdim.
"Hemen!"