Yeni bölümle herkese merhaba. Bu bölümü mutlaka sarkiyi dinleyerek okumanizi istiyorum, hatta sarki daha önce biterse tekrar tekrar dinleyin. Sonra bana hak vereceksiniz, öyle daha anlamli ve duygulu oluyor. Simdi hepinize keyifli okumalar. Yeni bölümle görüsmek üzere :))
O giderken arkasindan baktim. Belli ki Kutay'i sinirlendirmistim ve o sinirlendiginde isler cigrindan cikardi.
"Seni korkutuyor." Beren bunu bir soru gibi degil, emin olmus gibi söylemisti.
"Asil sen, beni korkutuyorsun."
"Ben mi? Ben seni nasil korkutabilirim ki, Arya?"
"Özel bir caba göstermene gerek kalmiyor. Herkesin icinde, özellikle Kutay'in yaninda öyle konusman onu... bak, sen onu tanimiyorsun ve aramizda hicbir sey olmamasina ragmen öyle konusman onu sinirlendirdi. Simdi ikimizle de ugrasicak ve Kutay asla durmaz. Ona meydan okudun."
"O zaman bizde ona gercek bir sebep yaratalim." dedi, Beren.
"Ne? Anlamadim." Gercek sebep derken neyi kastediyordu.
"Bak güzelim, eger birinin benimle derdi varsa o zaman ona istedigini veririm. Yani bu tür oyunlar beni korkutmaz, bilhassa keyif alacagima eminim."
"Anlamiyorsun, Kutay cok tehlikeli olabilir."
Beren göz kirpti ve ekledi. "Unuttun mu ben bir vampirim, bu dünyada benden daha tehlikeli bir canli daha yoktur. Simdi eve geciyorum. Hazir olunca mesaj atarsin. Lütfen cok bekletmeyin."
"Ben seni uyardim. Artik bundan sonrasi sana kalmis. Bu arada ben cabuk hazirlanirim ama Maya'yi bilemeyecegim. Senin arkadasin, fircayi ona atarsin."
"Sik giyin, Arzu."
"Hih! Ben her zaman sik giyinirim."
Kapiyi sertce carptiktan sonra, basamaklara vura vura merdivenleri ciktim. Ikinci kata cikinca direk Maya'nin odasina yöneldim.
"Mayaaa! Girdin mi dusa?"
Banyonun kapisindan basini uzatti. Yüzü mavi renk maskeyle kapliydi ve cok komik görünüyordu. "Hayir, maske sürüyordum. Gel sana da yapalim. Basamaklari vura vura ciktigina göre sinirlerin bozulmus senin. Hadi gel gevseyip, güzelleselim."
Kendimi Maya'nin güvenli ellerine biraktim. Sifali parmaklari yüzümde masaj yaparak dolasiyordu. Maskeyi sürmesi bitince yatagin üzerine sirt üstü uzandim.
"Sence, ben nasil görünüyorum?"
"Güzelsin, eger sordugun buysa. Neden sordun simdi bunu?"
"Beren. Sinir sey! Bana sik giyinmemi söyledi. Sence ben kötü mü giyiniyorum?"
Maya yanima gelip oturup bacak bacak üstüne atti ve tek kasini kaldirarak yüzümü inceledi. "Ne zamandan beri Beren'in söylediklerine bu kadar takilmaya basladin?"
"Tanrim! Inanamiyorum. Bu zamana kadar kendimden hep emindim ve hic bir zaman böyle seylere kafa yormamistim. Beren'in yanindayken kendimi hep, eksik hissetmemi sagliyor."
"Evet, genelde kizlarin üzerinde öyle bir etki yaratir, fakat senin o genel kizlarin arasinda olmadigini saniyordum, tatlim. Bak, bu Beren'in taktigidir. Sakin kanma. Eger seninle ilgilenmeseydi böyle hissetmeni istemezdi. Seninle ugrasiyor. Onu iyi tanirim."
"Benimle neden oynasin ki? Ilgilenmedigi cok acik."
"Kizim saf misin? Seninle ilgilendigi 500 metre öteden belli oluyor ve bence Kutay da o sinyalleri aldi. Beren'in söyledigi seyden sonra ki yüz ifadesi görülmeye degerdi." dedi ve basini geriye atarak kahkaha atti, Maya.
"En azindan birimiz egleniyor."
"Cantamda popcornla dolasmayi düsünüyorum, bu siralar ortalik fena karisacak." Maya avuclarini birbirine sürterek ekledi, "En ön koltukta oturup keyfini cikarmak istiyorum."
"Eger Beren bu sözleri söylemeye devam ederse ortaligin karisacagi dogru, fakat bunun hicde keyifli olacagini zannetmiyorum." dedim. Kutay beni düsündürüyordu.
"Ahh! Yeter bu kadar gevezelik." Maya kolumdan cekip beni ayaga kaldirdi ve ellerini saklatti. "Hadi herkes banyoya. Kurulandiktan sonra yanina gelirim, elbise seceriz. Haydi, mars mars."
Popoma saplak yedikten sonra resmen kapinin önüne konmustum. Cati katima cikmak icin merdivenlere yöneldim. Basamaklari cikip dolabima ulasinca, siyah bir ic camasir takimini yatagin üzerine koydum. Sonra kendimi banyoma attim. Kiyafetlerimden kurtulup dusa girdim. Su vücudumdan süzülürken aklimdakiler de birer birer akip gidiyordu. Vücudum gevserken anilar canlandi gözümde.
"Güzelim, hadi hazirlan artik. Yoksa dogum günü pastanin bütün mumlarini ben üfleyecegim, sen de dilek tutamayacaksin." diye odamin kapisindan bagirdi, Ayaz.
Ben banyomda saclarimla ugrasiyordum. "Hayir. O benim dogum günüm pastam ve ben gelmeden kimse pastama dokunamaz, Abi. Ayaz! Sana diyorum, duydun mu?" dedim.
"Sana aldigim bu güzel elbiseyi biran önce üzerinde görmek istiyorum, kücügüm." Simdi banyomun kapisinda beni izliyordu.
"Tamam, büyügüm, bitmek üzereyim. Hemen giyinicem elbiseyi. Simdi kücügüne bir öpücük ver bakalim."
"Sen istedin." Ayaz, yanagima öpücük kondurdu ve sonra aniden ellerini saclarima daldirdi ve karistirmaya basladi.
"Dur! Dur diyorum sana. Yapma! Ayaz, öldürücem seni."
Abim ölmeden önce hep beraber gecirdigimiz son dogum günümdü. Haylaz abim yine yapmisti yapacagini. Ama sonra kendi elleriyle yeniden sekil vermisti saclarima. Simdi gelse yine saclarma dokunsa...
Dustan ciktim ve bornozumu giyindim. Aynanin önüne geldigimde bornozumun koluyla aynanin üzerindeki buharlari sildim ve kendime baktim. Maya'nin maskesi ise yaramis gözüküyordu. Tenim daha canliydi ve parliyordu ama gözlerim icin aynisini söyleyemezdim. Yüzüme nemlendirici kremimi sürdükten sonra vücut kremimi elime alarak odama gectim.
Bornozumu üzerimden cikarmadan, kremi bacaklarima sürmeye basladim.
"Her ne kadar su an ki manzarayi bozmak istemesemde, burada oldugumu sana belli etmem gerek."
"Beren! Ne isin var burada?" diye bagirdim ve hizlica bacaklarimi bornozumla kapattim.
"Maya aradi ve ikinizin de yardimima ihtiyacinizin oldugunu söyledi."
"Benim yardima ihtiyacim falan yok, sadece yalniz kalmaya ihtiyacim var ki hazirlanabileyim."
Beren, ellerini ve omuzlarini teslim olurmuscasina yukari kaldirdi. O sira iceri Maya girdi.
"Fazla vaktimiz yok, bir yandan da bavul hazirlamamiz gerek. Bu yüzden seni cagirdim, Beren. Aksam icin kiyafet secmekle vakit kaybetmek istemiyorum. Söyle bakalim bitanecik arkadasim, simdi bize yardim ediyor musun?"
"Zaten Arya'nin zevkine birakirsak sonu pek parlak olmazdi. Bakalim neler varmis."
Yine hersey benim kontrolüm disinda gelisiyordu. Beren dolabimi resmen talan ediyordu, elbiselerimi tek tek elden gecirip, inceliyordu. Maya ise bir yandan bavulu yatagimin üzerine koymus icine kiyafet, ayakkabi ve gerekli diger seyleri atiyordu. Ben ise, bornozuma siki siki sarilmis hayretler icerisinde onlari seyrediyordum. Sonra aklima sesimi cikarmak geldi, nihayet...
"Bi saniye durur musunuz, ne yapiyorsunuz?" diye sordum.
"Sana yardim ediyoruz, tatlim." dedi, Maya.
"Kendimde yapabilirim. Hem ben sizden yardim istemedim ki. Özellikle Beren'den hic istemedim."
"Sonra tesekkür edersin, Aylin."
"Ne haliniz varsa görün." deyip banyoya geri döndüm. Kapidan iceri girmek üzereyken arkami dönüp tekrar ikisine baktim. Büyük bir ciddiyetle kiyafetlerim arasinda secim yapiyorlardi.
Kafami, onaylamaz bir sekilde saga sola salladiktan sonra banyoya girip, kapiyi kilitledim. Bu kez isimi sansa birakmayacaktim. Bornozumu vücudumdan siyirdim ve vücudumun her yerine krem sürdüm. Sonra aklima ic camasirlarimi odamda biraktigim geldi, hem de yatagin üzerinde. Lanet olsun! Beren'in gözlerinin önünde birakmistim. Bornozu tekrar üzerime gecirip bel bagini bagladim. Kapinin kilidini acip odaya adim attim. Ve sok büyük dalgalar halinde vücumda yayildi.
Ben yanlis mi görüyordum, yoksa Beren'in önünde ic camasirlarimin oldugu cekmece acik mi duruyordu?
Hizlica oraya kostum ve cekmeceyi kapattim.
"Bu kadari da fazla artik. Izin verirseniz ic camasirlarimi bavuluma kendim koyabilirim."
"Ben hallettim." dedi, Maya.
"Ben de halledebilirdim ama Maya el sürmeme izin vermedi." dedi, Beren.
"Ahh Maya ahh! Ne isler aciyorsun basima. Artik yalniz kalabilir miyim?" sinirle odanin icinde dolaniyordum.
"Hayir. Beren'in sectigi elbiseyi aliyorsun, banyoya gidiyorsun, giyiniyorsun ve tekrar yanimiza geliyorsun." dedi, Maya.
"Oldu canim, baska." dedim sinirle.
"Sonra da altina ayakkabi uydurucaz."
Kaslarim yukari kalkti ve bir kac saniye dudaklarim o harfi halindeyken öylece durdum.
"Öyle bakacagina git giyin artik, saat geliyor."
"Ikinize de inanamiyorum. Gercekten inanamiyorum!"
Ic camasirlarimi yatagin üzerinden alirken, Beren'in sirittigini fark ettim.
"Siyah en sevdigimdir." dedi, Beren.
Yanaklarim kizarmaya baslamadan hizlica banyoya kostum.
Beren, az önce ic camasirlarima iltifat etmisti ve büyük bir cekmece dolusu ic camasirlarimin hepsini görmüstü. Bu gün daha ne kadar kötü gecebilirdi?
Elbisemi de giydikten sonra havluyu saclarima sarip odaya geri döndüm.
Beren kollarini birbirine dolamis beni inceliyordu. Straplez, mini minicik deri elbisem vücudumun sinirlarini zar zor kapatiyordu. Bedenimin büyük bölümü gözler önüne serilmisti.
"Ne dersin?" diye, Maya Beren'e sordu. Kimse bana fikrimi sormayi akil edemiyordu.
"Iddiali. Olmasi gerektigi gibi. O herif bu gece cok zor anlar yasayacak ve ben de bunu daha keyifli hale getirmek icin her an yaninda olacagim."
"Hayir, böyle birsey yapmayacaksin, Beren. Kutay'i tahrik etmeyecegine söz ver." dedim.
"Bence onu tahrik edecek biri varsa; bu kesinlikle sen olacaksin. Bu elbise cok tehlikeli ve ben henüz giymen mi yoksa giymemen mi daha dogru olur karar veremedim." dedi, Beren.
"Bence tam da amacina layik bir elbise. Bu gece cok eglenecegiz. Sana daha önce hic söylememistim ama Kutaya'a hep biraz gicik olmusumdur." dedi, Maya.
"Siz ne is ceviriyorsunuz?" diye sordum ikisinede.
"Bence su ayakkabilari da giyersen tamamdir." dedi, Beren ve siyah deri ayakkabilari bana uzatti.
Dedigini yaptim ve ayakkabilari giyindim.
"Simdi su saclarina biraz sekil verelim." dedi, Beren. Bu söyledigi beni sasirtmisti.
"Sen bu dedigini yapabiliyor musun?" diye sordum.
"Daha neler yapabildigimi bilsen aklin basindan giderdi, kücügüm."
Derin bir nefes aldim. Bugün hersey bana Ayaz'i hatirlatiyordu. Beren önce saclarimi düzelticegini söylemisti, sonra da kücügüm diye seslenmisti.
"Lütfen bana öyle seslenme."
"Nasil seslenmeyeyim?"
"Kücügüm diye... abim bana hep kücügüm derdi. Sen simdi öyle söyleyince bana onu hatirlatti." dedim. Kollarimi belimin arkasinda birlestirip ayakkabimin ucunu sürterek haliyla oynamaya basladim.
Sessizligi Maya'nin sesi böldü. "Bavulunu hallettim, kuzen ve simdi seni Beren'in güvenli ellerine teslim edip kendime hazirlik yapmak icin odama gidiyorum. Bir seye ihtiyaciniz olursa seslenin." dedi, Maya.
"Sen git, fistik. Burada hersey kontrolüm altinda." dedi, Beren.
Maya merdivenleri inerken ben de yatagima gidip oturdum ve bacak bacak üstüne attim.
"Hala bu elbiseyi giyip giymemen konusunda ikilem yasiyorum." dedi ve yanima gelip o da oturdu, Beren.
"Bugün sürekli aklima Ayaz ile gecirdigim son dogum günüm geliyor. Mutlu gecen son dogum günüm..."
"Daha bir cok mutlu dogum günü kutlayacaksin. Eminim abinde artik mutlu olmani isterdi."
"Evet, hatta su an hayattan zevk almadigimi görse emin ol cok kizardi. Ne olursa olsun asla yasama sevincinin kaybedilmemesi gerektigini söylerdi hep."
"O zaman, biz de Ayaz'in istedigi seyi yapacagiz ve bu gece eglenebildigimiz kadar eglenecegiz. Hadi gel saclarini yapalim."
Elimden tutup kalkmama yardim etti ve beni banyoya götürdü. Banyoya girdigimde etrafimda bir tur cevirip elimi birakip, beni aynanin önünde sabitledi. Tamamen kontrolü ona birakmistim. Sadece hareketlerine uyum sagliyordum. Lavabonun yanindaki taragi eline aldi ve yavasca saclarimin arasindan gecirmeye basladi. Yumusak hareketlerle saclarimin arasindan kaydiriyordu. Gözlerimi yumdum.
"Parmaklarinin sihirli oldugunu biliyor muydun?" dedim.
"Hi him." diyerek onayladi, Beren.
"Ve terbiyesizin tekisin."
"Evet bunu da önceden duymustum." dedi, Beren.
Güldüm. Gercekten, güldüm.
"Nasil gülünecegini biliyorsun, bunu severim. Cok az insan böyle güzel güler ama senin tek kusurun bunu gölgelendirmen. Daha sik gülmelisin." dedi, Beren.
"Bugün beni gercekten sasirtiyorsun, Beren."
"Bu pek nadir olur, o yüzden günün tadini cikarmaya bak."
Saclarima masayla sekil vermeye basladi ve gayet basariliydi bu konuda. Kim bilir daha önce kac kizin sacina uygulamisti. Bir an gözümde Beren ve baska kizlar canlandi. Görüntünün dagilmasi icin kafami salladim.
"Sorun ne?" diye sordu Beren.
"Hic, aklima bisey geldi de..."
"Benimle mi ilgili, yoksa?"
"Dünyanin hep senin etrafinda dönmesini istiyorsun, kötü cocuk."
"Kizlar hep kötü cocuklardan hoslanir, ya sen?"
"Bilmem, daha önce nasil tiplerden hoslandigimi hic düsünmedim. Hayatin boyunca sadece bir tane sevgilin olunca böyle oluyor sanirim."
"Yaa! Demek ilk ve tek sevgilin, Kutay'di. Peki siz hic..."
"Seks mi? Hayir. Hic yapmadik."
"Ilginc, peki o buna nasil katlandi bunca zaman?"
"Katlanmadi."
"Himm, ayriligin sebebi de belli oldu."
"Bu konuyu kapatabilir miyiz? Bugün sadece güzel seylerden konusmak istiyorum."
Sohbetin geri kalani siradan konulardan muhabbetlerle devam etti. Beren saclarima sekil vermeyi bitirmisti. O, mutfaga gidip kahve icerken makyajimi tamamladim. Cantami ve ceketimi kaptigim gibi merdivenlerden indim. Son kati da indigimde Maya, Beren ve Candan yengemin mutfaktan gelen seslerini isittim. Ben iceri girince ücü birden bana bakti ve sustu.
Beren uzun bir islik caldi. "Sahane olmussun, güzelim."
"Sende fena yasilmazsin." dedim. Fena sayilmaz mi? Bu gece etraftaki bütün kizlarin gözlerinin üzerinde olacagi kesindi.
"Harika olmussun, herkes hazir olduguna göre cikalim artik." dedi, Maya.
"Tamam, cikalim. Görüsürüz yengecim."
"Iyi eglenceler, cocuklar. Kizlarim sana emanet, Beren." dedi, Candan yengem.
"Aklin kalmasin, gözüm hep üzerlerinde olacak."
"Ona ne süphe." Maya sessizce kulagima fisildadi ve göz kirpti.
Beren'in Porsche'sine binip yola ciktik. Otele vardigimizda iceri girip lobide bizimkileri beklemeye basladik. Bir kac dakika sonra Derin, Bartu ve Kutay'i bize dogru gelirken gördüm. Kutay bir bana, bir Beren'e bakiyordu.
Beren'e iyice yaklastim ve "Yarin bizimle beraber gelmeye ne dersin?"