3.15 (GxBxG)

By mymancame

7.5K 239 18

Bir katilin totemi +18 More

1
2
3
4
5
6
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71

7

181 6 0
By mymancame

Hemen çantamı alıp yukarı odama çıktım yıllardır duymadığım o adamın sesini duymak bile sinirimi bozuyor.

Kıyafetlerimi almak için spor çantasını açtım hışımla içinden bir kaç kıyafet çıkardım ama bunlar benim değildi.

Elimi alnıma götürüp sabır diledim "Ahğğ Serce!" kıyafetleri çantanın içine geri koyarken gözüme anahtarlık ilişti onu atmamış! Ne? Gerçekten onu atmamış.

Kıyafetleri koymaktan vaz geçip yatağa oturdum anahtarlığı çantadan çıkartıp biraz inceledim hâlâ olduğu gibi sapasağlamdı.

Kendisine uğursuzluk getirdiğini düşünmesine rağmen atmamış ha?

Yüzümde belirsiz bir gülümseme büyümeye devam etti anahtarlığı çantaya geri koyacaktım ama bir çakı gördüm.

Ciddi olamazdı yanında çakı mı taşıyordu ayrıca bu çakı hiçte küçük değil.

Çantadan çıkardığım herşeyi tekrar çantaya koydum ki telefonum çaldı "Efendim Serce?"

"Çanta, çantam sende değil mi?" tedirgin sesi gayet anlaşılır şekildeydi daha fazla merak etmemesi için onayladım.

"Yarın getiririm okula merak etme." ses gelmediği için telefonu kulağımdan uzaklaştırıp baktım ama hala konuşmadaydık.

"Alo?" bir ses gelmesini bekledim "Hayır ben geliyorum almaya." bu acelesi garipti ama birşey demedim geleceğim dediği için telefonu kapatıp onu beklemeye başladım.

"Hoşgeldin Serce." annem Serce'yi geçirdiğinde merdivenlerden aşağı indim "Al bakalım." çantayı uzattığımda alıp kapının kenarına koydu.

Tamam bu ondan beklediğim bir durum değil burada kalmak istiyordu sanırım "Sen geç otur ben geliyorum." koltuğa oturduğunda mutfağa gidip kahve malzemelerini ayarladım.

Kahveleri yaptığımda salona geçtim Serce annemin açık unuttuğu bilgisayarın başında durmuş ona bakıyordu.

"Birşey mi oldu?" beni farkettiğinde afalladığını anlasamda hemen kendini toparladı "Hayır bakıyordum."

Elimdeki kahve bardağını ona uzattığımda aldı bir kaç yudum içtikten sonra etrafa bakındı "Kameralar ne için?" bende onunla birlikte baktım.

"Geçen gün bir olay oldu önlem amaçlı." dudaklarını bibirine bastırıp onayladı.

"Sena nasıl?" ondan haber almadığım aklıma geldi yüzünde hafif bir tebessüm belirdi "İyi... İyi olmaya çalışıyor." onu çok sevdiği her halinden belli oluyordu.

"Kahve için sağol." bardağı elime verdikten sonra beklemeden kapıya gidip çantasını aldı ona eşlik etmek için bardakları masaya bırakıp peşinden gittim.

"Neden bu kadar ani hareket ediyorsun?" gülerek ona baktım yüzü kasılsada gülümsedi "Yarın görüşürüz." başımla onayladım.

Telefonumun çaldığını duydum komodinin üstüne elimi attım ama telefona ulaşamadım.

Tekrar çaldığında gözümü açtım ve telefonu cevapladım. "Efendim Ozi?" uykudan kapanan gözlerime engel olup telefonu kulağımdan çektim.

Işık gözlerimi aldığı için kıstım saat sabahın dördü ve Ozan beni arıyor. Ses gelmediğini farkettiğimde tekrardan konuştum ama bir şey değişmedi.

Telefonu kulağımdan aldığım sırada hıçkırık sesi duydum telefondan geliyordu.

İyice endişelenmeye başladım yatakta oturur pozisyona geldim "Ozan!" sesim o kadar telaşlı çıktı ki Ozan'ın ağlamasının hızlandığını duydum.

"E-egemen..." tek bir kelime söyledi oda ismim ağlamaktan konuşamıyordu "Nerdesin kardeşim söyle bana."

Bir yandan yataktan kalktım ve üstüme hırka alıp aşağı indim zar zor nerede olduğunu anladım ama emin olamıyorum işte telefonu kapatıp evden çıktım.

Hava hâlâ karanlıktı okulun önüne geldiğimde etrafa baktım tam "Oz-" Ozan'a sesleneceğim sırada onu görmemle sustum.

Bahçenin içine girmiş duvarın dibinde yerde oturuyordu kapı kilitliydi geri çekilip tırmanılacak yere baktım bir kaç adımda çıkıp bahçenin içine girdim.

"Ozan." ona doğru koşarken bağırdım kafasını kaldırır kaldırmaz kollarını açtı hızlıca yanına vardım ve sımsıkı sarıldım.

"Neyin var?" ondan ayrılıp yanına oturdum dizlerini kendine çekti ve ellerini dizlerine bağladı "Ege ne yaparsam yapayım aşamıyorum."

Devam etmesi için ona baktım "Soner burada öldü..." önümüzdeki yeri gösterdi "O burada kanlar içindeydi Ege, benim aklımdan çıkmıyor o hali."

Derin bir nefes aldım elimi Ozan'ın omzuna atıp kendime çektim "İnsanlar kendi sonlarını istekleriyle seçer öyle ya da böyle. Onu kurtaramazdık Ozan düşünme artık bunları."

Ağlaması biraz daha dindi ama kötü hissettiği her halinden belli oluyordu teselli amaçlı bir kaç şey söylemek için dudaklarım aralandı ama çatıdan gelen kuşun bağırma sesiyle yukarı doğru baktık.

Kuş resmen yırtınıyordu sonra ses kesildi önümüze düşen ne olduğunu anlamadığım şeyle öylece bakakaldık.

Hava yeni yeni aydınlanıyordu ayağa kalkıp bir kaç adım ilerledim gözleri açık olan bir kuş kafası vardı.

Onu kesmişlerdi kan yere de bulaştığı için çok kötü görünüyordu daha fazla bakamadım Ozan arkamdan seslendi "Neymiş?"

Midemin bulandığını hissettim "Biri kuşun kafasını kesmiş." Ozan hemen ayağa kalkıp yanıma geldi "İğrenç." gerçekten öyle.

Bir kaç dakika sonra yere düşen başka bir şeyin sesi geldi arkamızı döndüğümüzde bu sefer kuşun geri kalan bedeni vardı.

Biri çatıda kuşları mı kesiyor? Kafamı yukarı kaldırıp çatıya baktım ama kimse yoktu.

"Gidelim buradan." Ozan kolumdan tutup bahçe kapısına kadar sürükledi kendisi tırmanıp karşıya geçtiğinde bende arkasından çıktım.

Eve gidip üstümü değiştim okul çantamı alıp kapıya bizimkilerin yanına çıktım. "Günaydın." dedim ama Barış pek oralı olmadı "Barış." irkilerek bana baktı "Hı?"

"Ohoo gitmiş bu." Ozan, Barış'ın kafasına vurduğunda Barış'ın yüzü asıldı el şakalarımdan hoşlanmıyordu Ozan'ı ittirdi "Uyuyamadım sadece."

Bahçeden girdiğimizde müdür bütün hocaları ve çalışanları toplamış bir şeyler söylüyordu sinirli bir hali vardı.

"Bu kameralarla kim oynuyorda çalışmıyorlar?" bağırmasıyla bir anda hepimiz irkildik.

Arkamda hissettiğim bakışlarla döndüm Serce elleri cebinde, yanında da ellerini önüne bağlamış Sena duruyordu bakışları tam olarak müdüre odaklanmış keskince bakıyorlardı.

"Kim o kameraları bozuyorsa çok kötü bozuşacağız." müdür son sözüde söyleyip okula girdi etraftaki diğer öğrenciler aralarında konuşuyorlardı sesleri çok yükselmeye başladı.

Ozan'ı yanıma çekip sessizce kulağına fısıldadım "Dün gece ki olayla alakalı sanırım." bencede der gibi kafasını salladı.

Dersteyken voleybol takımının maç yapacağı okul geldi şu an bahçede sohbet ediyorlardı.

Zil çaldı ve bizde aşağıya indik bahçenin ortasında hafif bir kalabalık vardı aralarından geçtik bir kaç kişiden net olarak görmesemde Serce biriyle tartışıyordu.

"Arkadaşının savunulacak bir hali yok Serce! Bizim okula kadar geldi söylentiler." bir kız Sena'ya bağırıyordu Serce'de Sena'yı arkasına almış kıza tüm tiksintisiyle bakıyordu.

"Kapa çeneni artık seni ilgilendiren bir konu yok!" sinirle tıslayıp Sena'yı kolundan tuttu çekti ama kız onları bırakmadı.

"Soner bizimde arkadaşımızdı Serce biliyorsun onun ölümüne arkadaşın sebep oldu. Anla artık!" kızın yüksek sesle bağırmasıyla Serce sinirle güldü göz devirdiğini gördüm.

Çok gergin ayrıca bir an önce buradan uzaklaşmak istiyor gibi bir hali vardı Sena sesini çıkarmıyordu ama bunun bir sebebi olmalı en azından ben öyle düşünüyorum.

Sena ikiletmeden Serce'yi takip etmeye başladı ama arkadan başka bir kızın yüksek sesle bağırmasıyla adımları durdu.

"Katilsiniz siz!"

***









Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 88.2K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
707 76 23
[+18] Kim Namjoon her kes tarafından sevilen örnek bir öğrenciydi. Lalisa ise kıdemlisine aşık olan genç bir kız. Ama kızın bilmediği bir şey vardı...
495K 18.4K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
2.3K 127 26
"Benim hayatım bir zehir, onun gözleri ise hayatımın panzehiriydi."