Mafyanın Bakıcısı

By serseri_arduc

123K 32.7K 13.2K

Bir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük... More

Mafyanın Bakıcısı -1
Mafyanın Bakıcısı -2
Mafyanın Bakıcısı- 3
Mafyanın Bakıcısı- 4
Mafyanın Bakıcısı- 5
Mafyanın Bakıcısı- 6
Mafyanın Bakıcısı- 7
Mafyanın Bakıcısı- 8
Mafyanın Bakıcısı-9
Mafyanın Bakıcısı- 10
Mafyanın Bakıcısı- 11
Mafyanın Bakıcısı- 12
Mafyanın Bakıcısı- 13
Mafyanın Bakıcısı- 14
Mafyanın Bakıcısı-15
Mafyanın Bakıcısı-16
Mafyanın Bakıcısı-17
Mafyanın Bakıcısı-18
Mafyanın Bakıcısı-19
Mafyanın Bakıcısı-20
Mafyanın Bakıcısı-21
Mafyanın Bakıcısı-22
Mafyanın Bakıcısı-23
Mafyanın Bakıcısı-24
Mafyanın Bakıcısı- 25
Mafyanın Bakıcısı-26
Mafyanın Bakıcısı-27
Mafyanın Bakıcısı-28
Mafyanın Bakıcısı-29
Mafyanın Bakıcısı- 30
Mafyanın Bakıcısı-31
Mafyanın Bakıcısı-32
Mafyanın Bakıcısı- 33
Mafyanın Bakıcısı-34
Mafyanın Bakıcısı-35
Mafyanın Bakıcısı-36
Mafyanın Bakıcısı-37
Mafyanın Bakıcısı-38
Mafyanın Bakıcısı -39
Mafyanın Bakıcısı -40
Mafyanın Bakıcısı -41
Mafyanın Bakıcısı-42
Mafyanın Bakıcısı -43
Mafyanın Bakıcısı-44
Mafyanın Bakıcısı-45
Mafyanın Bakıcısı-46
Mafyanın Bakıcısı - 47
Mafyanın Bakıcısı-48
Mafyanın Bakıcısı -49
Mafyanın Bakıcısı -50
Mafyanın Bakıcısı -51
Mafyanın Bakıcısı -52
Mafyanın Bakıcısı -53
Mafyanın Bakıcısı -54
Mafyanın Bakıcısı -55
Mafyanın Bakıcısı-56
Mafyanın Bakıcısı -57
Mafyanın Bakıcısı -58
Mafyanın Bakıcısı -59
Mafyanın Bakıcısı -60
Mafyanın Bakıcısı -61
Mafyanın Bakıcısı -62
Mafyanın Bakıcısı -63
Mafyanın Bakıcısı- 64
Mafyanın Bakıcısı-65
Mafyanın Bakıcısı -66
Mafyanın Bakıcısı-67
Mafyanın Bakıcısı-68
Mafyanın Bakıcısı -69
Mafyanın Bakıcısı-70
Mafyanın Bakıcısı-71
Mafyanın Bakıcısı - 72
Mafyanın Bakıcısı-73
Mafyanın Bakıcısı- 74
Mafyanın Bakıcısı - 75
Mafyanın Bakıcısı- 76
Mafyanın Bakıcısı-77
Mafyanın Bakıcısı-78
Mafyanın Bakıcısı-79
Mafyanın Bakıcısı-80
Mafyanın Bakıcısı-81
Mafyanın Bakıcısı-82
Mafyanın Bakıcısı-83
Mafyanın Bakıcısı-85
Mafyanın Bakıcısı - 86
Mafyanın Bakıcısı - 87
Mafyanın Bakıcısı -88
Mafyanın Bakıcısı-89
Mafyanın Bakıcısı - 90
Mafyanın Bakıcısı-91
Mafyanın Bakıcısı-92
Mafyanın Bakıcısı -93
Mafyanın Bakıcısı-94
Mafyanın Bakıcısı -95
Mafyanın Bakıcısı -96
Mafyanın Bakıcısı -97

Mafyanın Bakıcısı-84

206 91 91
By serseri_arduc


Defne' den

" Ama " bu " ne demek ne kadar doğru Nehir? Onun adı var " Defne Abla"  dedi Ömer'im, Nehir'in hizasına çökmüş  ellerini tutarken.

" Beni ilgilendirmiyor isterse " Elçin Sangu " olsun! Benim için "bu"  dedi gözleriyle tekrardan beni gösterirken.

Hırçın tavırları hiç umrumda değildi şuanda küçük sarı çiyanın gözlerimi kısarak dil çıkardım.

"BAK BANA DİL ÇIKARIYOR ÖMER!"dedikten sonra hırçınla yerinde tepindi.

' Hahaaaa yaşasın kötülük!' nidaları atarken Ömer'le göz göze geldim o an için.

Ellerimi hemen " bilinmezlik" sembolük haline sokarken kendimi masum esaslarına büründüm, daha fazla dikkat çekmemek lazımdı.

' Hahaaaa!'

Bende Ömer gibi Nehir'in hizasına çömeldim , elimi bir omzuna koyacaktım ki kendini geri çekti.

' Ağızına bir tane vuracam şimdi.'

"Nehir ben sana ne yaptım? Niye böyle yapıyorsun şimdi canım?"  Gülümsedim, normal bir gülümsemeden çok uzak bir gülümsemeydi bu.

' canım? Yapmacık hallerimi hiç sevmiyorum hiç!'

" Sen benden Ömer'imi aldın!  " Ömer'e döndü söylecekleri bitmemişti anlaşılan.

" Sende bugün yarın- " kulağına eğildi kısık bir tonla " Defne gitti diye ağlarsın İplikçi!" diyerek Ömer'in başını öne eğildi, gözlerinin dolmasına sebep oldu.

" NEHİR! KAPA ÇENENİ BAK! "  O sinirle çömeldim yerden kalkmış Nehir' e bağırmıştım.  Ani çıkışımdan dolayı Ömer ' de benimle birlikte kalkmıştı ayağa.

" Defne o çocuk " diyordu ama gözleri ile " yapma" der gibi bakıyordu bana ' Banane yapacaktım o çocuksa ben daha çocuktum.'

" BANANE LAN! ÇOCUKSA ÇOCUKLUĞUNU BİLECEK! " Savurgan elimi tutarak " Defne tamam güzelim sakin ol." Diyerek, elimin üstünü okşuyordu sakince.

' Sen bana böyle bakarsan olmaz ki ama, ben sana nasıl kıyarım masum çocuğum?'

" Ömer bırak ya! Ayak yapıyor işte!"  deyişi ile yine bütün dikkatlerini üzerine topladı Nehir hanım!

Hiç birşey demeden tuvallet bölümüne yol aldım! Biraz daha dursam ya kendime zarar verecektim ya Nehir'e!

" Defne!" Arkadan Ömer'in adımı zikrediğini duysam da;  ağız içinde " siktir ya! " Diyerek bir küfür savurdum.

Kimse bana inanmıyordu kimse! Ömer' de dahil kimse inanmıyordu! Benim Ömer'i sevebileceğime!

Tuvallet kapısını kapattır kapatmaz; avazım çıktığı kadar bağırdım sinirlenmiştim çünkü.

" DEFNE!" Adım' la  beraber Ömer ' de içeri girmişti, içeri girer girmez, kapıyı kapatırken, kapının diğer ucunda çocukları gördüm hepsi merakla bana bakıyorlardı Hüseyin'in kucağında arkası dönük bir şekilde Nehir vardı, ve boynuna sarılmıştı.

" Niye geldin?!" Ani çıkışım ters tavrıma kaşlarını çatsa ' da bir adım geri durdu benden.

" Sen öyle bağırınca merak ettim."

" Ne gerek var bana, sen git masal oku Nehir'ine!" Bana doğru gelmeye çalıştı, elimi kaldırarak  Ömer'i durdum.

" YAKLAŞMA!"

" Tamam sakin ol yaklaşmıyorum! " Yüzündeki o gülümseme beni deli etse ' de çok seviyordum o gülümseyi

Tuvaletin içinde kendi başıma yürüme başladım söylene söylene; " NİYE KİMSE BANA İNANMIYOR! NİYE!"

" Ne konuda?"  Pişkin pişkin gülüyor benim onun karşısında çıldırmak hoşuna gidiyordu herhalde?

" SENİ DELİ GİBİ SEVEBİLECEĞİME!" işaret parmağımla Ömer'i göstererek vurgu yaptım sözlerime.

" NİYE KİMSE İNANMIYOR NİYE?!!" Sağ sola yürürken , Ömer'in sesini duydum.

" Yani beni deli gibi sevmene gerek yok bence? Çünkü sen zaten delisin." Arkamı döndüm gülüşünden ne eksilmişti ne solmuş? Aksine çoğalmıştı güzel gülüşü.

" Ay çen şaka mı yapıyorsun çen? Şakamatik seni." Gülümsememin ardından gözlerimi devirdim, şuan onun "serseri" tavırlarını göremicek kadar sinirliydim.

" Defne abartmıyor musun biraz?" Sol omzundan yüzüne baktım yönüm Ömer'e dönük değildi.

" Yoo abartmıyorum." Derin bir nefes alarak bıkkın bir tonla kollarını göğsünde birbirinde bağladı.

" Peki ne yapabilirim senin için?"

"SEN HİÇ BİRŞEY YAPMA GİT MASAL OKU!  BEN ZATEN SENİN HAYATINDA FAZLAYIM! HERKESE VARSIN BANA YOKSUN!"

" Defne çocuk ama o."

" PEKİ BUNDA BENİM SUÇUM NE ULAN?! "

" DEFNE BAĞIRMA! YETER!" Kimse anlamıyordu beni hatta Ömer de anlamıyordu beni.

Ben

Ben

Ben

Ömer'i

Çok

Seviyordum!!

"  Hani ben seninde kız çocuğundum." Gözlerim doldu, biliyordum işte başıma geleceği; gözlerim dolacak ağlatacaktım sonra gülme krizim tutacaktı.

Bunlar olurken içimde büyüyen sevgi' den Ömer bir haberdi.

' Sıçtın Ömer sıçtın.'

" Şşt tamam ağlamak yok."   Yüzümü ellerimi arasına almış beni inceliyordu her detayı her detayımı.

Göz kapaklarımı öptü, sanki göz kapaklarımın üzerine bir kuş kondu, beni öptükten sonra, kendine çekti başımı göğsüne yasladım.

" Ömer?"

" Hı?" Saçlarımı severken başıma öpücük kondurdu.

" Bana ' da masal okur musun?" Güldü ilk önce gülüşündeki o tınlama çok hoştu.

" Gülme! Okur musun dedim?"

" Okurum tabi sen ne istersen?"

" Nehir'e ne okicaksan bana da onu oku ama ayrı ayrı. " Bir süre Ömer ' den ses gelmedi başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım kontrol amaçlı.

Gülmemek için dudaklarını ısırıyordu.

' ŞEREFSİZZ'

" Ömer ya."

" Hı?"

" Gülme." Dememle, ikimizde kahkaha attık! Ömer içinde biriktirdiği gülüşlerini dışarıya bıraktı bende sinirden kahkaha attım.

"  Hadi çıkalım, daha fazla durmayalım burada, bok yolunda aşk yaşıyoruz aq! " Onun göğüsünde sımsıcacık bir evim vardı.

Gülüşü her zamanki gibi şendi.

" Bana söz vermeni istiyorum?"

" Ne sözü?"

"Nehir'e yakın olmayacaksın."

" Defne ama-"

" Söz ver söz! " Ağlayacaktım yeniden gözlerim doldu , yüzümün her bir karışını işaret parmağıyla severken  " senin o gözlerin hemen niye doluyor lan?"

Sorusunu yanıtsız bıraktım az önce sorduğum sorunun yanıtını duymak istiyordum çünkü.

" Tamam söz anasını satayım söz, bakma öyle." Kaşlarını çatmıştı kızmıştı işte.

" Sen sadece benimsin." Diyerekten sımsıkı sarılmıştım Ömer'e, " kızma bana olur mu?"

" Hadi gidelim ne olur gerçekten bok korkuyor burası." Saçlarımı sevdi usulca tıpkı bir bebekmişim gibi.

" Ömer ben seni çok seviyorum." Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Dudaklarını bükmüş bana bakıyordu.

" Duygularımız karşılıklı küçüğüm."

" Küçüğüm? " Dedikten sonra kahkaha attım benimle birlikte Ömer ' de kahkaha atmıştı, canını yediğimmm.

Nihayet tuvaletten çıktığımızda, Nehir Ömer'i görmez Hüseyin'in kucağından  onun kucağına atladı, bu sebepten birleşmiş olduğu ellerimizi ayrıldık.

Ömer'in gözleri beni buldu, bırak desem bırakacaktı öylece gözlerimin içine bakıyordu.

Gözlerimi kapattıp kendimce izin verdim.

"Nehir?"diye seslendim usulca, Ömer'in boynundan başını kaldırıp bana baktı " korktun mu özür dilerim."

" Kusura bakma ' da senin bu yaptığını çocuk bile yapmaz, büyü biraz."

" Haklısın." Saçlarını sevmek için başına dokunduğumda kendini geri çekti, başını sevmek için kaldırdım elimi Ömer tutarak soluksuz öpücükler kondurdu.

" Hadi gidelim." Gülümsedim gülüşüne.

Arabanın arka koltuğuna oturduğumuzda, asıl  doğum günü şimdi başlıyordu en azından benim için.

Ömer, bir elimi tutmuş bir yandan 'da Nehir'le  konuşuyordu bende o arada mesaj yazmaya çalışıyordum.

" Defne sen kimle konuşuyorsun kaç saattir?"

Zaten tek elimle zor yazıyordum Ömer'in sesini duymamla telefonu elimden düşürdüm.

" Aşkım şey reklam, reklam' dan mesaj gelmiş ' de."

" Hı reklam yani yersen? " Telefonu zeminden alacaktım ki " dokunma  eve gidene kadar kalsın, birde ben bakacam şu reklama." Dedi.

' Şimdi sıçtım işte."

" Ömer benim karnım açıktı? Bana ne yemek yapacaksın?" Nehir'in sorusuyla biraz olsun ilgisi dağıldı, bende bu sırada telefonumun üzerine ayak bastım.

" Sen ne istersen?"

"Makarnaaa! " Sevinçle ellerini birbirine çarptı.

" Ooo! Güzel seçim, peki bu zor seçimi yapmak sizin için zor olmadı mı Nehir hanım?"

Ne kadar' da Nehir'i istemezsem ' de , ne kadar 'da kıskansam ' da Ömer çok güzel baba olacaktı.

Sakallarına dokunacağını anlanacağım sıra Nehir ' den önce başımı Ömer'imin omzuna başımı koyup sakallarını sevdim.

Nehir ' de benim ellerim üzerine ellerini koyup öyle sevdiği Ömer'in sakallarını.

' Hahaaaa '

" Kıskanç!"

" Sen kendine bak Defne abla!" Bir an kendime baktım uzun uzun.

" Baktım ve çok güzelim hahaaaa. "

" Hı kesin öylesindir kesin!  Düdük makarna seni! " Cümlenin sonunda bana dil çıkardı amacımız Ömer'in dikkatini dağıtmak yere düşen telefonu almaktı.

Ömer telefonu eğer alırsa herşey öğrenirdi, bu da  yaptığımız düzeni bozardı.

" Yenge  herşey hazır sizi bekliyoruz birazda tartışın Nehir ile:)

- gönderen- Hakan

Evet biz Nehir 'le küçük bir oyun oynuyorduk  Ömer'e, en azından Nehir öyle biliyordu.

Bu kıskanmalarım, ağlamalarım hepsi gerçekti benim, asıl oyun eve gidince başlıyacaktı.

" Ömer sen kaç yaşına girdin şimdi? " Nehir Ömer'i lafa tutarken  bende telefonuma gelen mesajı silmeye çalışıyordum.

Ama ani bir fren sonucu  telefonun üzerine. düşünmem ile arabanın içinde zemine doğru yuvalanmıştım,

" Defne!" Ani bir baş dönmesiyle, başım sarsıltı yaşamıştı. Elimi başımın üzerine koydum.

" Ah!!! Neresi lan burası." Etrafa bakıyor anlamaya çalışıyordum.

" Gel hadi sevgilim." Ömer bana elini bana doğru uzatmış kaldırmaya çalışıyordu Nehir hanım ' da orada kahkalalar atıyordu küçük cadı.

" Aaa yakışıklı bir bey? Adınız ne sizin bayım? Yoksa Ateş mi? Çayır çayır yanıyorsunuz maşallah!"

" Ne Ateş'i lan?" Kaşlarını çatmıştı sanırım abisi Ateş ' den bahsediyorum sandı.

" Yoksa Volkan mı? Hani şu yanardağ gibi olanlardan?"

" Oldu olacak  Sadakatsız' daki Volkan ' de Defne Abla."

" Asya Asya seni seviyorum Asyaaa!" 

"Olmaz Volkan yapamam ben senin gibi gurursuz değilim." Kahkaha atmam' la Ömer kendine geldi, bir bana bakıyor birde Nehir'in ağızdan çıkan dizi repliklerine.

Gözlerimle Nehir'i işaret ederek " biliyor işi dedim.

" Sen bana oyun mu oynadın?"

" Evit aşkısı oyun oynadım." Gülüşümle birlikte göz kırptım Ömer'e, şaşkın ördeğim benim nasıl da şaşırmıştı yiaa.

" Hadi tut elimi." Uzatılan ele istatiksel cıkladım.

" Cıks!"

" Ne demek " cıks?"  Mimikleri takındığı tavır o kadar güzeldi ki " yiaağ yerim seni " Dedim, çünkü Ömer bende sürekli açıklık hissi yaratıyordu.

" Defne, ne diyorsun çocuğun yanında ayıp?" Elimi umursuzca salladım.

" Aman salla sanki büyünce o yapmayacak? Gülüşüm arsızca bir gülüştü aynı ben gibi.

Ömer ' de gülüyordu ama yüzü kıpkırmızıydı, " ne diyorsun bebeğim sen?"

" Hadi yolla bir öpücük kurumuş yüreğim alev alsın yollaaa" gözlerimi kapatmış dudaklarımı uzatmıştım.

Aklıma gelen karışık şarkı sözlerini, Ömer'e söylemiş beni öpmesini bekliyordum.

" Oha oha çocuk var burada yavaş!" Nehir'in sesini  kahkaha attım" sen sus küçük cadı."

" Ben küçük olduğuma göre sende büyük cadı oluyorsun herhalde Defne abla?"

Dudaklarımı bükerek " Ömer bana ne dedi duydun mu?" Dedim.

" Aaa ayıp Nehircim çocukla çocuk olunmaz" diyerek  yanıma geldi ve beni kavrayarak kucağına aldı.

' Bir gün bu adamın bana bakışları öldürecek!'

Kollarımı, boynuna dolayarak fısıldadım "eşek!" Diyerek ensesine vurduğumda  gözlerimi kapattıp kokusunu içime çektim uzun uzun.

" Ahahihahii."  Eşek sesi çıkarmıştı kahkaha attım, gülüşü güzel adamım benim.

Koltuğa oturur oturmaz " şu başına buz koyarım şişer şimdi, bana buz verin!"  Gözleri bendeyken arka koltuğa emirler yağdıran bu adam bemimdi.

" Gerek yok Ömer geçer şimdi."

" Buyur abi." Ara boşluktan bir buz uzandı ben bu adamı ilk defa görüyordum ben.

"Olsun biz koyalım yine."

" Ooo Ömer bey koyalım felan siz hayırdır?" Buzu şişen tarafıma koyarken güldü " sapık."

" Ömey çok soğuk!" Tıpkı bir  çocuk gibi kelimelerimi uzattım, her bir kelimem ile gülüşünü genişliyordu.

" Tamam bebeğim geçecek şimdi." Buzu koyduğu yeri öptükten sonra iyice bastırdı.

" BU NE KARŞİMM ÇOCUK OLAN BEN MİYİM DEFNE ABLA MI?" Nehir'in ani çıkışı ile ona doğru baktık.

" BU NE İLGİ NE ALAKA, ÇEKİL KIZ KENARA!"Der demez Ömer'imin kucağına atladı beni de kenara attı.

" Canım Ömer'im canım!" Dedikten sonra yanaklarından öptüktü.

" YA ÖMER YAAA!" dedim çırlayarak ' Ömer benim hakkım ya benim!'  Nehir'in kollarını Ömer'in boynundan ayrılmaya çalışıyordum.

" Kıskan, ağla!! Çatlaa! Hatta" Feriha " gibi bayıl hahaaa."

" Hı gıcık! " Gözlerimi kısırarak dil çıkardım ve kollarımı önüme bağladım  " banne küstüm işte."  Yüzümü iyice astım.

" Oy oy, tamam aramızda en çocuk sensin." Beni kolunun altına alırken " neymiş konu bebeğim?"

" Konu bu küçük cadı? Seni benden alıyor almaya çalışıyor."

" Ama Defne abla bende Ömer'i seviyorum hemde ölesiye." Elimi o sinirle savurdum.

" SİKTİR LAN PUŞT!" Ömer hemen Nehir'in kulaklarını elleriyle kapattı duymaması için;

"Defne, tut şu ağızını be gözünü seveyim tut!"  Umursuzca omuz silktim "banne "der gibi.

" Of sıkıldım ben hadi öpüşelim, hanimiş dudiş hanimiş? " Tam kucağına yüksektim ki.

" Yok sana dudiş Defne hanım!" Kaşlarını çattı yalandan kızar gibi, " hı kızdım sana bak!" Yalandan diyorum çünkü sahte bir kızgınlık yaşadığında bana;  kaşlarını çatar dudak yanında bir gülümseme belirtildi.

İşaret parmağımla Nehir'i göstererek " ama o da hakketti haketti!"

" Sus cadı seni!" Dudaklarımı büktüm, gülerek beni izliyordu.

" Ömerrr... Dudiş Ömerrr!

~~~

Araba durduğunda eve geldiğimizi anlamıştım nihayet, şimdi en eğlenceli kısma geliyorduk. Ömer ' den önce gidip kapıyı açtım hızlıca.

" Defne yavaş düşeceksin!"

" Duramam Ömer çok çişim geldi lan!" Kapıyı açıp hızlıca eve girdim, müdür ' de peşimden koştu.

" Defne yavaş dedim düşeceksin! " Merdivenin ara boşluğundan kafamı uzatarak " çok kakam geldi Ömer,ses gelmesin diye müzik açacam sakın ben gelene kadar yukarı gelme!"

" Oha amına koyim!"

Kıkırdadım... Odaya girer girmez üzerime şal alıp öndeki bağcıkla bağladım sıkı sıkı.

Ömer'in sesini duyuyordum bir yandan Nehir'e birşeyler anlatıyor bir yandan tabak çatal sesleri geliyordu.

" Bir varmış bir yokmuş... Evel zaman içinde."

" Oha kendi yazıyor masalı." Şaşkınımın üzerinden düşünceler geçti Ömer'e dair, ben kitap tarzında okuyacak sanmıştım  ama öyle olmamıştı eee benim bildiğim kadarıyla burada kitap yoktu? Hem Ömer'in sesiyle;
"Masal dinlemek" hemde,
" Hayal dünyasını keşfetmek."

' Ya bende istiyorum ama!:( ' Koşarak onların arasına katılmak istersem de yapacak işlerim vardı.

" Üzgünüm aşkım! O güzel sesini bölmek zorundayım." Telefondan müzik olarak " İbrahim Tatlıses '' den " Tombul  Tombul Memeler " i açtım. İçimden kahkaha atarken evin içi inliyordu

Koşarak  balkona doğru koştum aşağa baktım çocuklar merdiveni dayanmış beni bekliyorlardı yanlarında söylediğim boyutta " beş" tane pasta şeklide kutu vardı.

Hepsi pasta şekilde olan kutunun içine girmiş bana bakıyorlardı , ama Hint giysileri giymiş bir şekilde.

" Oğlum evin ışığını kim kesecek?"

" O iş Hakan ' da Defne abla."  Merdivenden inerken tek işim çocuklar gibi Hint kıyafeti giyip boş kalan yerlerimi altın görünümlü çikolatalarla doldurmaktı.

" Hazırım çocuklar ışıkları kesin Nehir'e haber salın."

Nehir yüksek sesle bağrıp evin kapısını aralıklı bırakacaktı bizde yürüyerek evin içinde yerleşecektik kutunun içinde.

Müdür ise ışıkları açacak Ömer'in beklemediği bir anda "Ya Habibi ya Habibi " diyerek Hintliler gibi dans edip kutunun içinden çıkacaktık.

Giydikleri " Hint Kıyafetleri"

Continue Reading

You'll Also Like

807K 65.8K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
47.3K 2.7K 27
>Yetişkiniçeriktir >+18 şiddet ve korku içerir ....mum olmak kolay değil; ışık saçmak için önce yanmak gerek..... .........🌼🌼🌼 ...Tecavüze...
664K 14.7K 23
(berdel kitabıdır) " ben evlenmem o adamla amca yere batsın töreleri" dedim kendimden emin bi şekilde " Ne demek evlenmem bu olay bugün kapanacak duy...
13.8K 1.5K 36
İki yanı orman kaplı bir yola koydular beni, korkum onları vazgeçirmeye yetmedi. Yumruklarımı sıktım, zifiri karanlıkta benden uzaklaşan arabanın far...