KARANLIK SIRLAR (KİTAP OLDU!)

By Nisasyx

765K 47K 16K

Kendisini tamamen dansa adamış bir kız Sima Kaya... Okulun popüler çocuğu kızların dilinden düşmeyen Uzay Kes... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~
~33~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~
~46~
~47~
~48~
~49~
~50~
~51~
~52~
~53~
~54~
~55~
~56~
~57~
~58~
~59~
~60~
~61~
~62~
~63~
~64~
~65~
~66~
~67~
~68~
~69~
~70~
~71~
~72~
~73~
~74~
~75~
~76~
~77~
~78~
~79~
~80~
~81~
~82~
~83~
~84~
~85~
~86~
~87~
~88~
~89~
~90~
~91~
~92~
~93~
~94~
~95~
~96~
~97~ (FİNAL)

~34~

4.2K 263 9
By Nisasyx

Yine cevap vermeden devam ediyordu kendi canını hiçe sayarak bunu yapıyordu. Ne kadar acı çekse de belli etmiyordu gözlerinden akan kanlar üstüme damladığı anda içimdeki acı tamamen silinmişti. Gözlerini yavaşça araladığında bir kez daha yanaklarından kanlar süzülmüştü.

"Geçti mi?"

Başımı sallayıp gülümsedim kendini bir an olsun düşünmeden içimdeki o acıyı alıp beni gerçekten bir kez daha kurtarmıştı. Güçsüz ellerimi ellerinden çekip usulca yanaklarından süzülen kanı silerek göz yaşları içinde cevap verdim.

"Geçti..."

"Kurtardım seni küçük kızıl sözümü tuttum ve kurtardım."

"Evet bir kez daha kurtardın." diyerek elimi indirdim.

O kadar yorgundum ki gözlerimi tekrardan kapattım Karan vücudumu kollarının arasına alıp ayağa kalktı.

"Cadı bizi eve götür!"

Bunu söylemesiyle soğuk rüzgar yüzüme esmişti ardından Karan tekrar yürümeye başlamış ve kapıyı açmıştı. O da benim kadar güçsüz düşmüştü bu yüzden koşamıyor ya da hızlı hareket edemiyordu. Hepsi kendi başıma hayatta kaldığımı düşünüyordu fakat ben yine annem sayesinde ayağa kalkmıştım yine o benim yanımda olmuştu tıpkı bisikletten düştüğümde bana söylediği söz gibi her zaman ayağa kalkamam yardım etmişti. Merdivenleri çıktığını hissederken tamamen kendimi onun kollarında uykuya bıraktım.

"Anne?"

Ortam tamamen karanlıktı fakat annemin kokusunu alabiliyordum.

"Güçlerini kaybettin Sima."

"Anne neredesin?"

"Güçlerin olmadan sen bir hiçsin Sima."

"Biliyorum... Ama ailemi ve arkadaşlarımı kaybedemezdim."

"En iyi seçimi yaptığını biliyorum Sima fakat artık tamamen insansın."

"Ama kazandım anne hem hayatta kaldım hem de ailemi ve arkadaşlarımı korudum."

Cevap vermeyince karanlıkta bir sağa bir sola bakındım sanki büyük bir boşluktaydım.

"Anne?"

Yine cevap yoktu.

"Anne!"

Sadece hafif bağırmama rağmen boşluk benimle birlikte sallanmıştı. Nedenini bilmeden derin bir nefes alıp tüm gücümle bağırmaya başladım.

"Anne!"

Terler içerisinde gözlerimi açtığımda nefes nefeseydim yanımda babamı görünce nefesimi düzene sokarak elimi anlıma koydum.

"Baba?"

Hemen bakışlarını bana çevirdi gözlerindeki o burukluğu görebiliyordum.

"Meleğim! İyisin..."

Başımı sallayarak doğruldum babam hemen elimi tutup defalarca öpmüştü.

"Kendini yorma lütfen biraz dinlen."

"Baba annemi gördüm."

Bakışları aniden değişmişti.

"Nasıl gördün?"

"Yani görmedim ama sesini duydum kokusunu aldım bana güçlerimi kaybettiğimi sayıklayıp duruyordu."

"Yıldız göndermiş olmalı."

"O kim?"

"Kız kardeşim yani öz değil ama kardeş gibiyiz."

"Nasıl?"

"Abisini o canavara kurban vermiş o zamanlar karşılaşmıştık ve o günden beri bana abi der."

Şimdi her şey yerine oturuyordu o kadının bana asıl yardım etmesinin sebebi babamın da onun gibi acı çekmemesi için ve bir o kadar da abisinin intikamı için yapmıştı bunu. Şu an bunları düşünmek istemiyordum hatta hiç düşünmek istemiyordum çünkü benim onlarla olan bir bağlantım kalmamıştı.

"Biliyor musun? Annemin sesini ve kokusunu çok özlemişim baba."

Sesimdeki o titrekliğe engel olamamıştım yüzümü avuçlarının arasına alıp burukça gülümsemişti.

"Biliyorum meleğim bilmez miyim?"

Kapım tıklanınca babam hemen kendini düzeltmiş ve dolan gözlerini silmişti ardından içeriye ikizler girmişti.

"Sima uyanmışsın."

Lavin Lina'ya dürtüp hafif öksürerek konuştu.

"Rahatsız mı ettik?"

Babam hemen ayağa kalkıp üstündeki ceketi düzelterek güldü.

"Hayır gelebilirsiniz bende zaten meleğime yemek hazırlamaya inecektim."

Kızlar babamın durumunu hemen kavramıştı fakat daha fazla üzülmemesi için onaylayarak yanıma oturmuşlardı. Lina elimi tutup diğer eliyle yanağımdan süzülen yaşı sildi.

"İyi misin nasıl hissediyorsun?"

"Yorgun."

Lavin de diğer elimi tutup cevap verdi.

"Bir yerin acımıyor değil mi?"

Başımı olumsuz anlamda sallayarak gülümsedim acımıyordu çünkü Karan acımı almıştı.

"Karan nerede? Nasıl?"

"Bilmiyoruz hem sen onu boşver madem yorgunsun beraber uyuyalım."

Lina'nın bu şekilde geçiştirmesi beni şüphelendirmişti. En son o da benim kadar acı çekiyordu ve korkmaya başlamıştım.

"Lina önce izin al ya Sima bu kız gerçekten kibarlık nedir bilmiyor nasıl benim ikizim oluş anlamıyorum."

Gülümseyerek Lina'ya baktım şakadan kızgın bakarak battaniyenin altına girmiş ve belime sarılmıştı.

"O benim kız kardeşim izin almama gerek yok."

Lavin tam konuşmak için dudaklarını araladığında gülerek susmasını işaret ettim dediğimi yapıp o da battaniyenin altına girmiş belime sarılmıştı. İkisinin arasına uzanmış tavana bakarken Lina yine kendini tutmamıştı.

"O acıyı nasıl kaldırdın?"

"Gerçekten bende çok merak ediyorum nasıl dayandın?"

"Kaldıramadım aslında tamamen pes edecektim fakat annemin sesini duydum hayal etmemi söyledi 'Sima hayal et.' Dedi. Bende dediğini yaptım."

"Yıldız abla gönderdi o adi ile savaşırken bir yandan da sana yardım etti anneni gönderdi."

Onu tanımasam da minnettardım umudumu yitirdiğim anda annemi göndermiş ve sesini duymama yardım etmişti.

"Acımı da Karan aldı."

"O kan emicinin sana yardım edeceğini hiç tahmin etmezdim." dedi Lina.

"Deliye dönmüştü kalkanı kıramayacağını bildiği halde deli gibi yumrukladı ve tekmeledi." Dedi Lavin.

"Beni korumak için cinsine söz vermişti o an elinden hiçbir şey gelmeyince kurtarmak istedi sadece..."

Başka açıklaması olamazdı benden hoşlanmadığını ve böyle bir şeyin asla olmayacağını daha önce defalarca dile getirmişti. Buna dayanarak düşünebildiğim tek şey buydu.

"Her neyse... Görürsek teşekkür ederiz uyuyalım mı artık?"

İkisi de aynı anda onaylayınca gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

....

Ne zamandı uyuyorduk bilmem ama kızlar beni okul için uyandırmıştı ılık bir duşa girmiş ve yorgunluğumu atmıştım. Hava gittikçe soğuyordu ve bugün sadece beden dersim vardı aslında gitmek istemiyordum fakat insanların şüphelenmemesi için zorundaydım. Siyah eşofman takımımı giyinip montumu üstüme çektim. Kızlar da hazırlanmak için gitmişlerdi evin sıcak olmasına rağmen deli gibi üşüyordum montumun fermuarını çekip eldivenlerimi giyindim hemen.

Tek dersim olduğu için çanta almaya gerek duymamıştım odamdan çıkıp usul adımlarla yürürken babamın aşağıda biri ile konuştuğunu duymuştum.

"Hiç mi şansımız yok Yıldız?"

"Eğer öyle bir şey yaparsam diğer dünya ile kapıları açmış olurum ve ölen herkes bu dünyaya gelir bu yüzden mümkünatı yok abi."

Şu Yıldız'ı çok merak ediyordum merdivenleri üçer beşer inerek bakışlarımı hemen salona çevirdim. Babam geldiğimi görünce kendini toparlamıştı Yıldız denilen kadın da bakışlarını bana çevirince gülümseyerek yanlarına gittim.

"Merhaba."

Kadın ayağa kalkıp başta beni boydan süzdü ben de istemsizce onu süzmüştüm esmer genç bir kadındı. Yüzündeki o ciddiyet her ne kadar gergin olmama neden olsa da güzel bir tene sahipti.

"Ne kadar da benziyorsun."

"Anlamadım?"

"İlkay'a çok benziyorsun."

Kaşlarımı çatarak bir adım geriye attım o adamın adını dahi duymak istemiyordum.

"Lütfen o şahısın ismini bu evde anmayın."

"Doğruymuş abi sana daha düşkün."

Babam gururla yanıma gelip sarıldığında istemsizce tebessüm ettim benim tek bir babam vardı ve onu her şeyden çok seviyordum.

"Öyledir Yıldız meleğim nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim baba."

"Arkadaşların geldi Sima."

Sadece birkaç dakika bakışlarımı ondan çekmiştim ne zaman cama gitmiş ve dışarıdakilere bakmıştı bilmiyordum. Babamın yanağından öpüp gülümseyerek ona veda etmiş ve evden çıkmıştım. Her ne kadar iyiyim desem de deli gibi üşüyordum ruhsal olarak da fazlasıyla çöküntüdeydim. Arabamın önünde dikilen kızlar ve Erkam'a el sallayarak yanlarına gittim.

"Çok mu geç kaldım?"

"Bence bu süslü ikizlere bakılırsa hayır."

İkizler iki yandan ona dirsek atınca gülmeme engel olamamıştım.

"Hadi gidelim ders bir saate başlayacak."

Lina konunun üstünü kapatarak hala Erkam'a ölümcül bakışlar atarken Lavin elimdeki anahtarı kapmıştı.

"Sima arabayı ben kullanayım mı?"

"Aslında iyi olur."

Hepimiz arabaya doluşmuştuk biner binmez klimayı açıp arkama yaslandım.

"Çok mu üşüyorsun?"

Aracı kullanan Lavin' hayır dercesine işaret edip tekrar dışarıya döndüm aslında deli gibi üşüyordum ama benim için endişelenmelerini istemiyordum. Lina ve Erkam arkada birbirleriyle uğraşırken Lavin bir an şüpheyle baksa da hemen gülümseyip önüne dönmüştü. Başımı arkama yaslayıp koltuğa iyice sinerek gözlerimi kapattım. Karan iki gündür ortada yoktu ne yanıma gelmişti ne de aramıştı uyku arası birkaç kez uyanıp aramak için cesaretlensem de numarası olmadığı için arayamamıştım gerçi telefonunun olduğundan da şüpheliydim. Umarım okulda karşılaşır ve konuşma fırsatı bulabilirdim. Okulun içine girdiğimizde sindiğim koltuktan doğrulup kendimi toparlamıştım.

"Bugün kimlerin dersi var?"

BÖLÜM SONU

İnstagram hesabı; nisaxyr

Karanlık Sırlar'ı ayrıca kitap olarak da satın alabilirsiniz. Tüm internet sitelerinde mevcuttur, daha fazla bilgi için instagram adresine göz atabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

Continue Reading

You'll Also Like

22.9K 2.4K 20
Vampirler ve cadılar yüzyıllardır birbirinden nefret eder ve birbirlerine yaklaşmazlardı İki kişi bu geleneği bozana kadar #Elf 1🥇2024:04:26 #Vampir...
45.8K 11.6K 190
Kitap tamamlanmıştır İstekler 2.kitaptan alınır Bitiş tarihi: 24 Ağustos 2020
709 314 16
Ben dikkatlice onun deniz gibi masmavi gözlerine baktım. Gözlerinin derinliklerine baktığım zaman hayatı boyunca çok acılar çektiğinin farkına vardım...
1.8M 98.1K 50
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...