~50~

3.5K 240 12
                                    

Kadın sesiydi bu Burkan ve Uygar sesin geldiği yöne doğru tüm hızıyla koştular. Onlar nereye gidiyorsa ben de peşlerinden sürükleniyordum burası büyük bir fabrikaya benziyordu. Etrafı incelemeyi bırakıp karşıma baktığımda resmen dilimi yutmuştum.

"Sakin ol sana bir şey yapmayacağım."

Karan delirmiş gibi ellerini öne uzatmış karşısında eli kolu sandalyeye bağlı kızı sakinleştirmeye çalışıyordu. Aklını kaçırmıştı sanki elleri titriyor gözleri etrafta dolanıyordu.

"Karan ne yaptığını sanıyorsun kardeşim? Neden kızı bağladın?" dedi Uygar.

"Sen karışma!"

Sandalyede bağlı olan kızıl saçlı kız korkudan delirmek üzereydi. Uygar Kaan'ı oyalarken Burkan kıza doğru yaklaşıyordu.

"Nasıl karşıma hani biz vampirler canlı varlıklara dokunmazdık? Şimdi ne oldu?"

"Kıza dokunduğumu kim çıkardı lan! Hem o Nila görmüyor musun! Sadece hatırlamıyor!"

Kaşlarımı anlamayarak çatarken adımlarımı kızın önüne yönlendirdim yüzüne dikkatlice baktım. Beni andırıyordu fakat tamamen bana benzemiyordu.

"Saçmalama! Nila'ya benzemiyor bile Karan kendine gel artık!"

Karan birden Burkan'ın üstüne atlayıp kızdan uzaklaştırarak duvara fırlattığında ağzımı kapatarak bir adım geri çekildim.

"Sakın! Sakın ona dokunma!"

Uygar bunu fırsat bilerek kızın elini ayağını çözüp kaçması için bağırdı Karan sesi duyar duymaz kıza doğru koşarken Uygar önüne geçip durdurdu.

"Yapamazsın Karan."

"Çekil lan! O Nila diyorum anlamıyor musunuz!"

Resmen aklını yitirmişti benim tanıdığım Karan değildi bu kendinden geçmişti. Uygar da daha fazla dayanamayıp iki yakasından tutup bağırmaya başladı.

"Kendine gel artık lan! Şu haline bak asırlardır Nila'yı andıran kim varsa böyle kaçırıyorsun! Hiçbir şeyden haberi olmayan masum kızları bu şekilde korkutuyorsun! Bıktım artık kaçırdığın kızların peşinden gidip unutturmaktan bıktım!"

Karan yakasını tutan ellerini sertçe kavrayıp Uygar'ı da duvara fırlatarak bağırdı.

"Geleceğim dedi! Bekle beni dedi! Reenkarnasyon olacak ve Nila tekrar gelecek! Hiç biriniz beni onu aramaktan vazgeçirmeyeceksiniz!"

Burkan duvarın dibinden karnını tutarak zar zor kalkarak isyan edercesine konuşmaya dahil oldu.

"Evet reenkarnasyon olacak Karan fakat hemen değil. Bunu anla artık Nila'yı kaybedeli daha on sene oldu reenkarnasyon dediğin hemen olan bir şey değil. Beklemekten başka çaren yok insanları korkutarak Nila'yı bulamazsın yeter artık."

Ellerini derirmiş gibi saçlarından geçirip olduğu yere çaresizce çöktü.

"Gel artık kızılım... Gel yoruldum, seni aramaktan da beklemekten de yoruldum.."

Nefes nefese gözlerimi açtığımda Uygar ağaca yaslanmış beni izliyordu.

"Şimdi daha iyi anlıyor musun? Az önce gördüklerin en ufak olanıydı tekrar gözlerini kapat."

Ses vermeden tekrar gözlerimi kapattım.

"Karan yapma!"

Uygar deli gibi bağırırken Karan yine büyük bir fabrikanın içindeki en yüksek kattaydı. Korkak adımlarımı ona yönlendirip aşağıya baktığımda elimle ağzımı kapatarak gözlerimi büyüttüm. Aşağıda kaynayan ve sıcaktan fokurdayan beyaz bir sıvı vardı.

KARANLIK SIRLAR (KİTAP OLDU!)Where stories live. Discover now