~75~

2.6K 197 34
                                    

"Tam zamanında geldin. Koş koş bak ne hazırlıyorum."

"Baba! Sen muhteşemsin!"

"Köfte patates... Imm en sevdiiğim."

"Önce ellerini yıksa sonra yanıma gel konuşacaklarımız var Sima."

"Uzay ile ayrıldığınızı duymuş da." dedi babam gülerek.

"Anne bir duş alıp da gelsem olur mu? Çok terledim de."

"Hayır hemen gel." Diyerek salona doğru ilerlediğinde babama baktım.

"Bende dediğini yap yoksa ikimizi de aç bırakır."

Hıçkırıklarımı yutmaya çalıştıkça benimle savaşıyor ve dudaklarımdan dökülüyorlardı.

"Sima ne yapıyorsun! Evi mi patlatacaksın!"

Erkam'a gelmemesi için işaret edip aracın her bir zerresine benzini dökmeye devam ettim. Anılarım olan her şeyi yakacaktım.

"Sima!"

Lavin'in sesini duymamla babamdan ayrılıp onlara doğru koştum.

"İyi misiniz? Bir şeyiniz var mı?"

"Hayır yok asıl sen iyi misin?"

Başımı sallayıp ikisine de sıkıca sarıldım.

"Bunu neden yaptınız? Ya sizi öldürseydi?"

"O ne demek Sima? Sen bizim dostumuzsun tabi ki de seni korumak için her şeyi yaparız."

"Evet..."dedim titreyen sesimle.

"Evet siz benim gerçekten dostumsunuz."

Dostluk bu muydu? Onlar bana dost olurken ben onlara sırt çevirmiştim. Benden sakladıkları yüzünden sırf beni korudukları için...

Dostluk bu değildi yaptıkları yanlışları göz ardı ederek temizlemek gerekirken sırtımı dönen bendim. Elimdeki çakmağı açıp yanan aleve baktım. Beni de kül edip sevdiklerime kavuşturacak bu alevi hiç düşünmeden aracın içerisine attım. Hızla yanan alevler bedenimi ısıtırken gözlerimi kapatıp beni de içine almasını bekledim. Doğduğum, büyüdüğüm, ağladığım, güldüğüm, yeni dostluklar kazandığım ev şimdi benimle birlikte yok oluyordu.

Burkan belimden yakalayıp beni evin dışına çıkardığında gürültülü bir ses evi paramparça etmişti. Mutfaktaki tüp araçla anlaşıp ateşi içine alarak evi yok etmişti sanki.

"Sen delirdin mi! Kendini mi öldürmeye çalışıyorsun!"

Belimi bırakıp bana bağıran Burkan'a çaresizce baktım.

"Neden kurtardın beni? Bende yok olmak istiyorum bu acıya katlanacak gücüm yok neden aldın beni içerisinden."

"Sen gerçekten delirmişsin! Buradakiler ne olacaktı düşünmüyor musun!"

Cevap vermeden olduğum yerde oturdum. Sessizce karşımdaki evin yok oluşunu izlemeye devam ettim. İstesem de kendimi öldüremiyordum istemesem de...

"Üzgünüm..." dedi çaresiz bir ses alevlerin düşürdüğü o gürültünün arasından.

Başımı usulca o sese çevirdim. Sinirini bir yere bırakmış göz yaşları içerisinde konuşmaya devam etmişti.

"Onu senin için yaşatamadığım için özür dilerim Sima."

"Ben öldürdüm..." dedim soğuk bir ses tonuyla.

KARANLIK SIRLAR (KİTAP OLDU!)Where stories live. Discover now