~70~

3.3K 207 4
                                    

Karan'ın Ağzından

Konuşmasının hemen ardından bedenini serbest bırakmıştı. Bir saniye bile kaybetmeden belinden kavrayıp düşmesine engel oldum. Tamamen bilincini kaybetmiş baygındı bembeyaz teni buz tutmuştu. Diğer elimle destek alarak bedenini kucağıma aldım.

"Götür onu buradan ve ben gelene kadar gözünüzü ayırmayın."

"Senin sözünle bir yere gelinmeyeceğini o gece baloda anladık cadı."

Öfkeme hakim olamıyordum ve karşımdaki adamın kanı da burnuma doluyordu. Sakin kalmaya çalışarak cadıya doğru yaklaştım.

"Sen bu işe karışmayacaksın!"

"Ne demek karışmayacağım? O abimin bana emaneti ve bir tek ben kurtarabilirim."

Karşımda bu şekilde hala sakin kalması beni delirtme derecesine getiriyordu. Kurt amcanın emaneti olduğunu tekrar dile getirmesi cevap vermeme engel olmuştu. Haklıydı da Sima'mı kurtaracak tek kişi bu kadındı.

"Biliyorum yaptığım son şeyden sonra hepiniz dağıldınız. Ama bilmeniz gereken bir şey var."

Hala ne saklıyordu anlayamıyordum. Bu hareketleriyle kendini cool falan sanıyordu sanırım. Soru sorar gibi gözlerine baktım daha ne yapmış olabilirdi ne?

"Sima abimden bana kalan tek kişi. Nasıl senin tek aşkınsa benim de tek ailem u yüzden onu kurtarmama engel olma."

"O zaman yapacağın her hareketten bizi haberdar et. Et ki sonradan öğrenip tekrardan dağılmayalım!"

"Söz veriyorum hepinize bilgi vereceğim."

Bakışlarında o özlemi görebiliyordum bebeğin abisi olmadığını öğrendiği için üzülüyordu. Fakat güçlü durmak için bunu belli etmemek için kendi içinde savaşıyordu. Cadı bile bu kadar yıkıldıysa Sima öğrendiğinde ne olacaktı?

Daha fazla burada oyalanmamak için yanından geçip hızlı adımlarımla yürümeye başladım. Sima'yı bir kez daha kaybedemezdim bir kez daha onsuz yapamazdım. Eğer ki ona değecek tek bir tehlike tekrardan ölmesine sebep olursa bu sefer bende yaşamayacaktım. Evin önüne geldiğimde bahçenin kapısında durup Sima'ya baktım. Hiçbir şeyden haberi yok kucağımda öylece yatıyordu.

Bahçeye adım atar atmaz evin kapısı açılmış hepsi çıkmıştı. Lina Sima'yı kucağımda baygın görünce endişe içerisinde yanımıza gelmişti.

"Ne oldu!"

"Anlatacağım ama önce Sima'yı yatırmam gerekiyor."

Beni onaylayıp önümden çekildiğinde diğerlerine baktım. Hepsi kenara çekilmiş bana yol vermişlerdi eve girip Sima'yı koltuğa olabildiğince yavaş indirdim. Lavin evin köşesine geçmiş kucağındaki bebeği tutarken bebeğin gülüş sesleri kulağıma doluyordu. Bu da Aren'in sözlerini hatırlatıyordu.

"Karan ne oldu anlatacak mısın kardeşim?"

Uygar'a dönüp sıkıntıyla nefes verdim bu nasıl anlatılırdı bilmiyordum.

"Aren Sima'nın bedeninde." Dedim.

Başka şekilde anlatmaya çalışsam kimse anlam veremezdi.

"Ne!"

Hepsi bir ağızdan aynı tepkiyi verdiğinde çöktüğüm yerden kalkıp elelrimi saçlarımdan geçirdim.

"Bu nasıl olur? Sima Aren'i yok etti."

"Bende senin gibi düşünüyordum Lina ama Sima Aren'i yok ederken Mira da oradaymış. Aren'den güçlerini alırken Mira ruhunu da Sima'ya aktarmış."

KARANLIK SIRLAR (KİTAP OLDU!)Where stories live. Discover now