~96~

2.5K 157 13
                                    

Harel'in sözünün hemen ardından Erkam kahkahalara boğulmuştu.

"Ne oldu sana böyle elektrik çarpmış gibisin."

Kahkahalarının ardından herkesin merak ettiğini soruyu sorunca Harel yırtık gömleğinin düğmesini ilikleyerek göğsünü kapatmaya çalışmıştı ama bir yeri kapansa diğer taraf açılıyordu.

"Tanrı çarptı hem ne gülüyorsun kardeşim?"

Karan gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak konuştu.

"Belli belli..."

Harel kendini düzelterek yanıma gelip kanatlarını kapattı.

"Şunların diline de düştüm ya Tanrım ah her neyse Sima bana da bir görev ver."

Gülümseyerek omzuna dokundum. Karan hemen elimi çekip aramıza girdiğinde Harel kaşlarını çatarak Karan'a baktı.

"Çarpıldım! Çarpıldım! Bu halde karın beni beğenmez merak etme!"

Karan gülmemek için kendini tutarken cevap verdi.

"Orası belli zaten."

İkisinin tartışmaması için araya girip konuyu değiştirerek Harel'e de bir görev verdim.

"Sen git kendini toparla yeterince kötü olmuşsun."

"Böyle önemli bir savaşta sizi yalnız bırakamam. Bana da bir görev ver lütfen."

Erkam kahkahalarının arasında yine konuşmuştu.

"Nasıl çarpıldığını anlatsana çok merak ettim."

"Gülme bak! Komik mi? Gülmeyin ya!"

Böyle devam ederse kimse savaşa gidemeyecekti. Sonunda aralarına girip Harel'e de bir görev vermiş ve yola çıkmıştık. Ormana kadar Nare annesine sarılarak gelmişti. En önde Karan ile el ele ormanın girişinde beklerken herkes söylediğim yere geçmişti. Bu ormana girdiğimiz anda her şey değişecekti. Nare annesini ben İlkay'ı kaybedecektim.

Belki savaşırken birilerimiz ciddi yaralanacaktı. Aklıma bile gelmesini istemesem de bazılarımızı kaybetme ihtimalimiz vardı. Fakat her şeye rağmen değerdi çünkü katil hayaletlere izin verirsek türümüzü yok edip dünyayı ele geçirecekti. Bakışlarımı Harel'e çevirdim hala yırtık gömleği ile göğsünü kapatmaya çalışıyordu.

"Diğer periler daha onları tutuyor mu?"

"Evet biraz ilerideler zaten sesleri geliyor."

Başımı sallayıp diğerlerine döndüm. Hepsi hazır vermemi bekliyordu.

"Hazır mıyız?"

Onay vererek karşılarına tüm hırsı ile baktılar.

"Bu savaşta her ne olursa olsun ilk kendi canımızı düşünmeliyiz. Çünkü birbirimizi bir daha kaybetmeyi göze alamayız. Şimdi...." Diyerek Karan'a döndüm ve başımla onay vererek " Gidelim!" dedim.

Lina Erkam ve Lavin kurt olarak koşmaya başlarken biz diğerleri tüm hızımızı kullanarak koşmaya başlamıştık. Birkaç dakikanın içerisinde istediğimiz yere varınca Lina ve Burkan dediğim gibi ağaca tırmanmıştı. Katil hayaletler bizi fark ettiklerinde onları tutan perilere dönüp gülerek baktılar.

"Demek savaş başlıyor."

Harel tek bir hareketimi bekliyordu. Fazla vakit kaybetmeye gerek yoktu başımla çekilmelerini işaret ettim. Harel seslenir seslenmez periler çekilmişti. Katil hayaletler tüm hızıyla ğstğmüze koşmaya başlamıştı. Karan elimi bırakıp tırnaklarını çıkardı hepimiz aynı anda üstümüze gelen tonlarca katil hayaletlerin üstüne atlamaya başladık.

KARANLIK SIRLAR (KİTAP OLDU!)Where stories live. Discover now