~64~

3.3K 230 40
                                    

"Dönsem mi değil döneceksin."

Arkadan Erkam'ın sesini duyunca istemsizce tebessüm etmiştim. Lina yine Erkam'a vuruyor ve o özlediğim tartışmayı yapıyorlardı.

"Aptal çocuk ne olacak! Sima sen ona aldırma geliyor musun?"

"Yarına oradayım desem."

Lavin arkadan Lina telefondan çığlık çığlığa sevinirken Erkam'ı götürmüşlerdi. Telefondan duyduğum kadarıyla can çekişiyordu.

"Bekliyoruz! Hepimiz..."

Gülerek telefonu kapattım onarlı o kadar özlemiştim ki. Aslında dans olayına kafamı fazlasıyla vererek kendimi cezalandırmıştım. Bunu son anda fark etmiş olsam da hiçbir şey için geç değildi. Hala sevinç çığlıkları kulaklarından gitmiyordu. Gülerek ellerimi iki yana açtım bedenimi metrelerce yukarıdan aşağıya bıraktım. Rüzgar deli gibi saçlarımı uçururken gözlerimi kapatmıştım.

Yere yaklaştığımda yavaşlayıp usulca indim. Ben değişmiştim evet giyimim tarzım hareketlerim tamamen değişmişti. Fakat tek bir huyum aynıydı. Sevgi...

Aileme hissettiğim o sevgi hiçbir zaman değişmemişti. Özellikle de Karan'a olan hislerim daha baskın olmuştu buraya gelmeden önce dönerken aynı hislerle döneceğim diye korkuyordum. Ama şimdi fark etmiştim de bu sefer korktuğum başıma gelmemişti. Beni bir kez daha bekleyeceğini söylemişti bu bir sene benim için iyi geçse de ona göre kabus gibi geçmiş olmalıydı.

Keyifle yürürken derin bir nefes aldım doğa ile iç içe olmayalı uzun zaman olmuştu. Ormana adımımı attığım anda ne kadar çok özlediğimi fark etmiştim. Aracıma binip başımı geriye attım mutluydum, en doğru kararı verdiğim için aileme gideceğim için ve beni seven adamın beklentisini boşa çıkarmayacağım için mutluydum. Arabayı çalıştırıp hızlıca eve sürdüm açtığım son ses müziği bastıran telefonumu göz devirerek aldım. Barın arıyordu, açamayacaktım.

Eğer açarsam burnumdan getirecekti telefonun sesini kısıp tekrar yola döndüm. Bu şehir beni toparlamıştı kırık döküklerimi iyileştirmiş beni yeniden hayata bağlamıştı. Asıl benliğimi kazandırmış normal insanlar gibi yaşayamayacağımı göstermişti.

Beni bekleyen bir ailem vardı ve hiç oyalanmadan onlara gitmek istiyordum. Beni seven adama sarılıp onu sevdiğimi kulağına fısıldamak istiyordum.

"Seni seviyorum..."

Bunu kendi kendime değil onun gözlerine bakarak söylemek istiyordum gitmeden önce veremediğim cevabı gelerek ve kulağına fısıldayarak vermek istiyordum. Yapacaktım da...

Evin önüne geldiğimde burnuma anlamsız tanımadığım bir koku gelmişti. Kaşlarım çatılırken kapıya yaklaşıp sırtımdaki çantayı iki komla da geçirerek aralık olan kapıyı açtım. İçeriye bir adım atmamla arkamdan bana uzatılan eli tutarak üstümden takla attırarak önüme fırlattım.

Tanımadığım bir adamdı yerde kolunu tutarak inlerken saçından tutup kendime çevirdim.

"Kimsin!"

"Sima dur."

Duyduğum sesle donakalmıştım. Başımı kaldırıp karşımdaki kişiye baktım Yıldız ablaydı...

"S-Sen..."dedim öfkeyle.

"Bir anda gelmeyi planlamıyordum aslında-"

"Efendim konuşmanızı bölüyorum ama saçım koptu!"

Altımdaki adamın saçını hırsla bırakıp Yıldız ablanın önünde dikildim.

"Sen bunu nasıl yaptın! Bize nasıl ihanet ettin!"

KARANLIK SIRLAR (KİTAP OLDU!)Where stories live. Discover now