Medyadaki detayı fark edene para takcam ('💲ω 💲´) .
"Da-daha fazlasını yapalım"
Bakışları şaşkınca şekil alırken derince yutkundu. Sevgilisi buna gerçekten hazır mıydı yani? Onunla olmaya, birbirlerinin olmak için can attığı doğruydu fakat bunu sürekli geri plana atardı. Onun öncelikleri her zaman sevgilisi olmuştu...
Sarı saçları tutam tutam aşağı doğru dökülürken sevgilisinin verdiği nefesi usul usul içine çekti. Gözler, heyecandan kıpır kıpır ona bakan oğlandaydı. Çekinerek fısıldadı.
"E-emin misin?"
Alttaki oğlanın dudakları kıvrıldı ve cevap vermek yerine soluk soluğa olan bedeni yanağından tutarak kendine çekti. Bill'in dudaklarına anlık bir öpücük kondurarak geri çekildi ve aralık dudaklar üzerine fısıldadı.
"Evet... Seni hissetmek, tümüyle birbirimizin olmak istiyorum Bill"
Ve şaşkın sarışının dudaklarına dudaklarını bastırdı.
Aldığı cevap ve aşırı tahrik edici ses tonu ile gelen öpücüğe zorlukla karşılık vermeye başladı.
İkilinin dudakları sanki bir bütünmüşcesine Tanrı'nın bile unuttuğu bu küçük cennette aşkın dansını ediyorlardı...
Bedenlerdeki ateş aşkın elle tutulur yanıydı...
İki kalp aşk selinin içinde bir bütün olmuş, kendi elleriyle yarattıkları tatlı aşk selini yudumluyorlardı.
Sarışın hiç vakit kaybetmeden altındaki şirin sevgilisinin şortunu ve iç çamaşırını çıkardı. Sevgilisinin utanmasından ve çekinmesinden korkarak hızla kendi altını da çıkardı.
İkilinin dudakları anlık olarak ayrılmış, buğulu bakışlar yeni keşfettikleri tenlerde dolaşıyordu.
Sarışının bakışları kahvelinin biçimli kasıklarından aletine indi. Gördüğü görüntü ile yutkunarak boştaki elini oğlanın kasıklarına attı.
Parmak uçlarını usul usul bacak birleşiminden aşağı indirdi.
Kahveli oğlanın bakışları gelen temas ile sarışın oğlanın çıplak bel altından kendi bacaklarına çevirdi. Kasıklarında yaramazca dolaşan parmaklar nefesini hızlandırıyordu. Oğlanın eli kahvelinin penisine geldiğinde kahveli dayanamayarak inledi. Onun dokunuşları bile boşalmasına yetebilirdi sanki...
Aşk bu muydu? Sevdiğiniz kişinin kılına bile köle ettirebilecek kadar güçlü? Eğer aşk bu ise tamda doğru şeyi yaşıyordu.
Bir zamanlar 'saçmalama, imkanı yok!' diyerekten çıkıştığı çocuğun altında inliyordu. Asla ihtimal veremediği şekilde bu oğlana aşık olmuştu. Ve gerçekten ama gerçekten bu duygudan da kararından da çok memnundu. Bill'e aşık olmak cennette bir yer edinmek kadar büyülü ve güzeldi...
Bakışlarını oğlanın penisinden kahvelerine çıkardı. Onun inleyişini duymak da sarışın için büyüydü galiba.
Elini daha da aşağı gönderirken zaman kaybetmeden diğer elini de oğlanın tişörtüne uzattı.
Bakışları sarılara karışırken ona itaat ederek üzerindeki tişörtü çıkardı. Kontrolü tümüyle Bill'e bırakacaktı. Aşık olduğu adama uyacak, bu rüyaya onunla dalacaktı.
Sonunda ikiside çırıl çıplaktı...
Sarı ve cazibeli gözleri oğlanın göğüslerinden zarif boynuna oradanda göbeğine gitti.
Elindeki tişörtü bir kenara attı ve yavaşça aşağı eğildi. Dipper'ın penisindeki elini çekerek ellerini oğlanın bel boşluklarında sabitledi. Daha da eğilerek dudaklarını oğlanın göbeğine koydu. Onu fazlaca ve bilerek tahrik etmek adına oğlanın göbeğini yavaşça öptü.
Ve daha da oğlanın üzerine çökerek alt yanlarının temas etmesini sağladı.
Dipper deliğinin üzerinde hissettiği alet ile derin bir nefes alırken ellerini yanlarında sıkıyordu. Bu haz... Bill'in ona verdiği haz hiçbirşeye benzemiyordu.
Sarışın oğlanın göbeğini öptükten sonra küçük öpücüklerle yukarı doğru ilerlemeye başladı.
Altındaki heyecandan nefes nefese kalan minik bedene herşeyini heba edebilirdi.
Arzuyla, şehvetle, aşkla öptü her bir parçasını oğlanın.
Dudakları oğlanın göğüslerine yaklaştığında tereddütsüzce dudaklarını Dipper'ın sağ göğsüne yönlendirdi. Oğlanın göğüs ucunu ağzına aldığında hiç acele etmeden yalamaya başladı.
Tanrı aşkına bu çocuk niye bu kadar yavaştı?! Onu zevkten öldürmek mi istiyordu?!
Nefesleri çok hızlıydı. Bedeni tümüyle alev alevdi. Göğsünün üzerindeki her bir dil ve diş darbesinde sesli inlemeleri mağarayı dolduruyordu. Sıkmaktan bir hal olan elini istemsizce oğlanın sırtına götürdü. Tırnaklarını üzerindeki bedene batırırken bütün inlemelerinden sesli bir inlemeyi dışarı bıraktı.
Onu oldukça fazla tahrik eden inlemelere birde tırnaklar eklenirken boğazından hırıltılı bir inlemeyi de şarışın saldı.
Sağ göğüs ucundan dudaklarını ayırarak allanmış ve şişmiş dudaklar ile oğlana çevirdi bakışlarını.
İkilinin bedenleri nefes nefese birbirine çarparken Bill dayanamayarak sevgilisinin dudaklarına yapıştı. Bu sefer daha hızlı öpüyordu ve daha çok arzuyla hareket ediyordu. Oğlanı öpmeye devam ederken altındaki bedenin üzerine daha da çöktü ve kahvelinin beline sabitlediği sol elini oğlanın kasıklarına indirdi. Tırnaklarını oğlanın teninde tüy kadar bir izle ilerletirken olacakları bilen Dipper ise heyecanla inledi.
Ve kollarını oğlanın boynuna dolayarak hafifçe bacaklarını araladı.
Sarışın elini oğlanın deliğine getirdiğinde oğlanın canını yakmamaya özen göstererek ilk parmağını soktu. Birazdan parmakları yerine kendi aletinin orada olacağını düşünmek onu delirtiyordu.
Bedeninin içine itilen parmağı hissettiğinde heyecanla oğlanın omzuna tırnaklarını geçirdi.
Bill kapalı gözlerini açarak ona kocaman gözlerle bakan oğlana döndü. Dudaklarını milimle ayırarak konuştu.
"Canını hiç yakmamaya çalışacağım tamam mı sevgilim?"
Başını usulca salladı ve heyecanla öpüşmeye geri döndü.
Közlü küllerde yürüse bile bu kadar heyecanlanmayacağını hissediyordu. Bill ile olmak onun için çok özeldi. Ve aynı zamanda heyecan verici. Hele de ilki oluşu...
Öpüşmeleri devam ederken oğlan vakit kaybetmeden ikinci parmağını da oğlanın deliğine yolladı.
Dipper hissettiği ikinci parmak ile istemsizce belini esnetirken Bill bunun farkına vararak boştaki eliyle oğlanın gerilmiş belini okşamaya başladı.
Onun kılına bile zarar vermek, gelsin istemezdi. Asla...
İyice oğlanın deliğinde yer edinen parmaklarını makas hareketleri ile açmaya başladı. Yeterince açtığına emin olduğunda ona heyecanla bakan gözlere güven bana manasında gözlerini yavaşça açıp kapattı.
Dudaklarını ayırdılar ve Bill elini oğlanın deliğinden çıkardı.
Dipper gelecekleri bildiği için usulca bacaklarını yanlara doğru daha da açtı.
Bill oğlana bir kez daha gülümseyip kafasını aşağı eğdi. Oğlanın her bir bacağına birer öpücük kondurup onu kucağına aldı.
Dipper'ın heyecanlı ve birazda korktuğu belli olan bakışları oğlanın penisinden ayrılmazken Bill kucağındaki oğlanın çenesini tutarak kahvelileri sarılara çevirdi. Bir kez daha gülümsedi ve nefes nefese olan sevgilisine konuştu.
"Korkacak hiçbir şey yok benim masum sevgilim"
Kahvelinin çenesini tutarak onu kendisine çekti ve onu öpmeye başladı. Kulaklarında yankılanan rahatlatıcı ses ile biraz daha sakinleşirken sarışının öpüşüne karşılık verdi.
Oğlan biraz daha ona yaklaşarak penisini ıslanmış ve genişlemiş delikten soktu.
Bedeni birden kasılırken canının hafifçe acıdığını hissediyordu. Ama aldırmadı. Onun canını yakan Bill ise hiçbir önemi yoktu.
Oğlan yavaş yavaş git gellerine başlarken bir yandanda bir elini sevgilisinin şişmiş penisine indirdi.
Aşk, rüzgarla bahar çiçeğinin dansına benzerdi. Rengarenk binlerce taç yaprağı kuruyacağını bilsede ait olduğu yerden kopar onu ölümüne götürecek rüzgara âmâ olurdu. Tatlı meltem güzel bahar çiçeğini öldürmek yerine ise bir ömür kalbine saklar her bahar ait olduğu yere geri getirirdi...
Aşk belki uzaktan hırçın gözükürdü fakat esen bu hırçınlık deniz köpüğü kadar tatlı ve masumdu...
Bill ait olduğu yerden benliğinden kopmuş, Dipper'a sığınmıştı. Ve tatlı meltem onları aşkla kutsamıştı.
Aşk bir bahardı... İki oğlanı birbirine kör kütük aşık eden...
İki aşık, iki sevgili bu unutulan kayıp cennette ebediyete açılan bir aşkla birbirinin oldu...
Son bölümü okumak için doğruca diğer bölüme geçin canlarım 🤧🤧