"Abi yüzüne vurma" diye sitem ettim. Oğuzhan'ımın yakışıklı yüzüne zarar gelsin istemiyordum. "MELİS" diye gürledi canım abim.
Yerimden sıçradım ve baş parmağımla damağımı kaldırdım.
"Ne var, Allah Allah. Şu an mustakbel kayınçonun, gelecekteki kocamın, çocuklarımın babasının yüzünü dağıtıyorsun" dediğimde bana öyle bir bakış attı ki, yemin ederim kuyruğunu kıstırıp kaçan itler gibi oldum.
Oğuzhan sanki dayak yiyen o değilmişcesine sırıttığında ağzının üstüne yumruğu yedi. Aptal sevgilim...
...
"Küçük bebeğim canın çok acıyor mu?" diye dudaklarımı bükerek sordum. Oğuzhan'ım dağılmış yüzüyle tam ağzını açıp konuşmuştu ki, abim oradan dehşet içinde kaldığı sesiyle konuştu.
"Lan ne küçüğü, ne bebeği, adam benden uzun lan" demesiyle gözlerimi kısıp ona kınayıcı bir bakış attım.
Ardından Oğuzhan'ımın kafasından tutup göğsüme yasladım ve abimin sinirle kasılan yüzüne cevabımı verdim.
"Ona böyle deme, ponçik kalbini kırıyorsun" dedim üzgün bir sesle. Oğuzhan'da beni sarmalamışken bir yandan gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Ayrılın lan! " dedi abi bozuntusu, yukarı baktım ve sabır diledim.
Çınar ve kıskançlıkları hız kesmeden devam ediyordu, yani ben bu itin yanında getirdiği çıtırın ve sünepe kardeşinin saçına yapışıyor muyum ha? Yiok.
"Çınar o genç bir kız, elbetteki sevgilisi olacak" dedi ve elini abimin dizine koydu yanındaki çıtır.
Şu an gözümde gelin ünvanına çıktın çıtır gacı. - Abimde işini biliyor haa, lez olsam yavşarım gacı o derece güzel, anlayın -
Abimin yüzüne baktım, yumuşamış gibiydi ve şu an gözleri pür dikkat çıtır gacının koyduğu elindeydi. Fesat düşünmemeliyim, fesat düşünmemeliyim, fesat düşünme- Allah belanı versin abi.
Yüzümü buruşturdum ve Oğuzhan'ı dürttüm "Kalk yiğidim kalk, buralar fesatlık kokuyor" dediğimde kız hemen elini çekmiş ve kızaran yanaklarıyla bakışlarını halıya çevirmişti. Abim onun bu haline gülümseyerek bakıp, onu seyrederken iç çektim. Bizim amip2 iyi tutulmuştu.
Oğuzhan tam kahkaha atacakken ikimizde bir şeyi fark ettik ve durup ona döndük. Aynı anda kafamızı hayırdır anlamında sallamamızla, sünepe kardeş affalladı. Yemin ederim çocuk geldiğinden beridir benden gözlerini çekmemişti, yanımda GELECEKTEKİ KOCAM dediğim adam var te Allah'ım ya.
Çocuk sırıtıp bana göz kırptığında, gözlerim şokla büyüdü, bu salak ablasına mı güveniyordu lan?
Oğuzhan ağza alınmayacak bir küfür savurup çocuğun üstüne atıldığında kollarından yakaladım. "Lan sen mal mısın cücük?" dedim sesimdeki şaşkınlıkla. Çocuğun yüzündeki pişkin sırıtış yavaş yavaş yerini öfkeye bırakırken devam ettim. "Olum sen bu çocuğu görüyonmu-" dedim ve Oğuzhan'ı gösterdim.
"Senin üç katın lan bu, olum bak ablana falan güveniyorsan boşuna güveniyorsun. Parçalar seni, çiğ çiğ yer" dedim ikna etmeye çalışan bir tonda. Arkadaşlar lütfen, siz biliyorsunuz, ergen bir Oğuzhan sevgilisine yavşandığında her şeyi yapabilir.
Özellikle de kendisi yanındayken yavşandığında...
Abime döndüm, sabahtan beri Oğuzhan'ıma masum bir öpücük verdim diye laf ediyordu, hatta yavrumu dövmüştü, şimdi neden hiç laf etmiyordu?
Ona sinirle döndüm ve baktığımda yüzümü buruşturdum.
Abim çıtır gacının tek eliyle çenesinden tutmuş, ona bakmasını sağlamıştı, diğer elini aheste aheste kaldırdı ve elinin tersiyle al al olmuş yanaklarını okşadı. Hele hele hele.
Çıtır gacının yanaklarını avuçladığında ona koltukta iyice yaklaşmıştı, bakışları sürekli kızın dudaklarına kayıyordu. En sonunda çıtır gacımızda dayanamayıp abimin dudaklarına baktı, abim yavaşça bir elini kızın koluna sürte sürte beline indirdiğinde bakışları kararmıştı. Lan resmen gözümün önünde ön sevişme hazırlıyolar.
Allah'ım lütfen bizim burda olduğumuzu unutup kızı kucağına falan çekmesin. Amin. Çok Amin.
Yok anam namus elden gidecek. Bu duruma benim gibi muhteşem bir şahıs tabikide el atacak gacılarım, relax.
"ALİOOOO, AİLE VAR AİLE" dedim. Çıtır gacı - artık ismini öğrenmem lazım - hızla abimi ittirdiğinde yüzüme bakamadan tekrardan bakışlarını halıya çevirdi, seni yere bakan yürek yakan seniii.
Abim ölüm yavaşlığıyla kafasını bana çevirdiğinde attığı bakış şuydu. "Bizim sevişmemizi böldüğün için sana bunun hesabını akşam soracağım , bekle sen" yutkundum ve dirseğimle hâlâ sünepe çocuğa kötü bakışlar atan Oğuzhan'ı dürtükledim.
"Oğuzhan yiğidim, bizim seninle olan aşkımız fazla masum bebeğim. Ali bunları görse, bu zaman kadar bize dediği laflardan utanırdı" dedim. Abimin bakışları bu seferde sinirden kararırken, çıtır gacımız artık kırmızıdan mora dönüyordu.
Abim sevduceğine kısa bir bakış attı ve öfkeden köpüren haliyle bize döndü. Derince yutkundum ve Oğuzhan'ın kolunda olan elimi eline indirip tuttum."Oğuzhan" dedim fısıldayarak.
Ardından bağırıp hızla koşmaya başladım.
"Topukla"
Abimde arkamızdan ayaklansada, Oğuzhan beni belimden tutup, küçük çocukmuşçasına havalandırdığında, koca bacaklarıyla Usain Bolt gibi koşarak dış kapıya getirmişti.
Benim adrenalinden onun ise merdivenlerden benimle birlikte inmesinden dolayı yanakları kızarmıştı. Dudaklarımı birine bastırdım, Oğuzhan kendini tutamayıp kahkaha attığında bende artık kendimi tutamadım ve kahkahalarla gülmeye başladım.
Eğlenmiştim, eğlenmiştik.
...
"Zeynep abla bu nasıl?" dedim elimdeki mavi çiçekleri olan ve çok hoş olan elbiseyi gösterirken (Medya)
"Çok güzelmiş canım sana çok yakışacak, bunu alalım" dediğinde gülümsedim.
1 hafta geçmişti, abim olayları öğrenmişti, her ne kadar babamın bir suçu olmasada onca yıldan sonra biraz soğuklardı ama düzelecekti inşallah.
Şimdiyse, öğlen gelen Zeynep ablanın ailesiyle, tanışma yemeği yenecekti, tabi ki muhteşem ben, bu duruma el atmış ve abiminkiler gelirse, benim kaynanamla kayınpederim de gelecek diye tutturmuştum.
Sonuç : Oğuzhan ve Oğuzhan'ın ailesi, İpek ve gariban Mete bu akşamki yemekte olacaklardı. Bizde bu yüzden Zeynep ablayla alışverişe çıkmıştık.
Abimin Oğuzhan'dan gıcık alma meselesinide şöyle halletmiştim..
Komşu kızını kuytu köşede sıkıştırıp, yiyiştiği fotoğrafı Zeynep ablaya göstermekle tehdit edip, kesinlikle acımayacağımı belirttim. Biliyorum biliyorum çok zekiyim.
Tabi abim "Lan o kaç senelik fotoğraf" desede, geçen ay çekilmiş bir fotoğraf olduğunu yutturum, demiş ve susturmuştum.
Yani artık Oğuzhan'a iyi davranacaktı.
...
Üstüme giydiğim mavi elbiseyi son kez düzelttim ve büyük bir sabırsızlıkla Oğuzhan'ları bekledim.
Kısa saçlarımı salmış ve hafif dalgalandırmıştım. Yüzüme fazla makyaj yapmamıştım, biraz allık, rimel ve açık pembe tonlarında bi parlatıcı sürmüştüm.
Kapıdan onların gözükmesiyle hızla ayaklandım, herkes ayaklanırken ben Oğuzhan'ın beni gördüğünde ne tepki vereceğini düşünüyordum.
Tanışma ve tokalaşma faslı bittiğinde bana ağzı açık bakan Oğuzhan'la masadan biraz uzaklaştık.
Bacaklarını saran siyah kot pantolonu, ilk iki düğmesini açtığı beyaz gömleği ve siyah ceketiyle, Oğuzhan 'Ben karizmayım' diyordu resmen.
İkimizde birbirimize bakarken iç çektik.
Oğuzhan beni belimden tutup kendine yasladı ve gözlerimin içine derince baktı. "Bücür... Çok güzel olmuşsun" dedi eşsiz bir şeye bakarmışcasına, gülümsedim ve bende gözlerinin içine aynı şekilde bakarak konuştum.
"Oğuzhan... Çok yakışıklı olmuşsun" Gözleri parıldarken, alnımı öptü ve beni hiç bırakmak istemiyormuş gibi sarmaladı.
Kafamı huzurla göğsüne yasladım ve aynı Oğuzhan gibi bakışlarımı hararetli hararetli konuşan masaya çevirdim.
İçtenlikle gülümseyip mırıldandım "Güzel bir ailemiz oldu"
Saçlarımı derince koklayıp, öptükten sonra mırıldandı, "Güzel bir ailemiz oldu"
Ya efenim napiyosunuz siz, ben daha dün 10 bin olmanın şokunu yaşarken şimdi 11 bin... Çok mutluyum =)))
Ponçik çiftimle geldim size. Bölümü nasıl buldunuz, eğlenceli miydi? Umarım eğlenmişsinizdir.
Bu arada artık final yap dediğinizi duyar gibiyim, yapacağım artık, özleyeceğim ama yapacağım xzjsşjdşa =')
Düzenlendi ✔