Kayıp Güneş

By Lydiaa666

55.4K 5.9K 6.4K

TAMAMLANDI "Bill... Sanırım hayatımın kayıp güneşiymişsin... Seni seviyorum" Başlangıç: 22 Nisan 2021 Perşemb... More

<1>
<2>
<3>
<4>
<5>
<6>
<7>
<9>
<10>
<11>
<12>
<13>
<14>
<15>
<16>
<17>
<18>
<19>
<20>
<21>
<22>
<23>
<24>
<25>
<26>
<27>
<28>
<29>
<30>
<31>
<32>
<33>
<34>
<35>
<36>
♥*♡∞:。.。FİNAL。.。:∞♡*♥ 

<8>

1.8K 208 209
By Lydiaa666

Gülerken evimizin kapısını açarak evden çıktım. Çatlak şey. Kimsenin duymamasına dikkat ederek fısıldadım.

"Benimle yürümeyi bu kadar abartmamalısın. Alt tarafı yürüyeceğiz"

"Hadi ama! Bana bu kadar iyi davranma şurada öleceğim!"

Kıkırdarken gözlerimi devirdim. Bu her ne veya kim ise fazla heyecanlaydı. Heyecanlı ve neşeli, sanırım renkli bir kişiliği vardı.

Kolumdaki çantamı omzuma düzgünce takıp asansöre ilerledim. Gelmesi için tuşa basıp beklemeye başladım. Çevremde kimsenin olmamasını kullanarak bakışlarım asansördeyken fısıldadım.

"Hadi bana kendinden bahset"

"Peki. Sen sor, ben eğer uygunsa cevaplayayım"

Başımı olur manasında salladım. Sorularım fazlasıyla çoktu. Acaba cinsiyeti gerçekten bir erkek miydi? Yaşı kaçtı? Vücut yapısı nasıldı? Kötü biri miydi yoksa iyi ? Ve daha binlerce. İlk hangisini soracağımı bilmiyordum.

Çevremde bir kıkırdama duyduğumda merakla bakışlarımı sanki onu görebilecek gibi çevremde gezdirdim.

"Evet bir erkeğim, yaşım sizin Dünya'nızdan bile fazla, vücut yapım ise... genellikle 60-60-60, eskiden..."

Sustuğunda merakla ne diyeceğini bekledim. Zihnimi mi okuyordu? Ne yani her düşündüğümü duyuyor muydu?

"Açıkcası... Kötüydüm Dipper. Eskiden çok kötüydüm..."

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Helede hüzünlü sesine karşı nasıl tepki versem kararsızdım. Tereddütle konuştum.

"Şimdi peki?"

Merakla, suskun varlıktan bir cevap bekliyordum. Bu cevap benim için önemliydi. Ona karşı nasıl bir tutum sergileyeceğim buna bağlıydı. Tabi bana gerçeği  söyleyeceği de muammaydı ya.

"Şimdi iyiyim Dipper. Sana yemin ederim ki artık kötü biri değilim. Geçmişimden cidden pişmanım..."

Sesi üzgün çıkan varlık ile meraklanmıştım. Nasıl bir kötüydü de şuan geçmişinden pişmandı? Ancak bunu dile getirmek istemedim. Her ne kadar bana saplantılı bir aşık olsada onu üzmemek adına başka bir soru sordum.

"Şimdi benden bir dünya kadar yaşlı mı olduğunu söylüyorsun? Büyükbaba demeli miyim?"

Eski neşesinde bir kahkaha duyarken gülümsedim. Bu konuları, geçmişini, açtığımda sesi istemsizce kötüydü. Her ne kadar iyiyim desede bunu bir süre sonra anlardım. Fazla üstelemeye gerek yoktu. Hem yaşı?! Buna hiç kafa yormamıştım.

"Bak, ben ne kadar yaşlı olsamda istediğim formdayım. Şuan ortalama 19 yaşında bir insan gibiyim"

Yaşlı  bir moruk olmaması ile içim  rahatlarken kafama takılan diğer  cevabı sordum.

"Peki ya 60-60-60?"

Muzip bir kıkırtı çevremde yankılanırken niye güldüğünü bilmiyordum.

"Daha sonra anlarsın Dipper."

"Peki... şu iki yıl nedir? İki yıldır benimle misin?"

Bu rahatsız ediciydi. Gerçekten iki yıl benim peşimde bir gölge gibi bulunduysa bunu fark etmeyen kendime kızardım. Dikkatli olmalıydım çünkü zarar verseydi ve ben bunu fark etmeseydim neler olurdu bahsetmek istemiyordum bile. Bu tehlikeliydi. Ve takıntı denebilirdi.

Gelen asansöre bindim, giriş katının tuşuna basıp geri çekildim.

"Evet... her ne kadar bundan rahatsızlık duyduğunu görsemde tam iki yıl seninleydim. Seninle tam 790 gündür birlikteyim."

Duyduğum sayı ile histerik bir şekilde güldüm. Asansörde yanlız olmamanın rahatlığı sayesine sesli bir şekilde konuştum.

"Bana şaka de. O kadar süre seni nasıl fark etmedim? Ve bana kendini niye bu kadar süre sonra gösteriyorsun?"

Hissettiğim gıdıklanma ile birden heryer grileşti. Bakışlarımı gri asansörden çekip yanımdaki sarı ışıklarla kaplı tarafa yönelttim. Bedenimi parlak ışıkların geldiği sağ tarafa döndürdüm. Kafamı çevirdiğimde aramızdaki mesafesizlik sayesine refleksle geri sıçradım. Kolunu aynaya yaslamış, bana dönüktü. Kafamı  çevirir çevirmez de aramızda mesafe denen şey yok olmuştu.  Elimi heyecanla atan kalbime koyarak şaşkınca parlak surete bakmaya başladım.

Tatlı kahkahası duyulurken yavaş yavaş yaklaştı. Ben gergince geri giderken o adım adım dibimde bitiyordu. Sonunda köşeye sıkışmıştım.

"Geri çekilsen mi acaba?"

"Şuan kızmayacağını bilsem öperdim ama ilk öpücüğünü böyle almak istemem"

Gözlerim kocaman açılırken nasıl bu atmosferden kurtulacağımı bilmiyordum. Dip dibeydik ve nefes alamıyordum. Az öncedrn şuana nasıl geçmiştik anlamamıştım. Kalbim normalden hızlı atıyordu. Ve benim hiç öpüşmediğimi biliyordu. Konuyu değiştirmek için konuştum.

"Ha-hala soruma cevap vermedin. Neden o kadar zaman gözükmedin?"

Yılgın bir nefes sesi duydum. Ilık hava dudaklarıma ve boynuma vurarken yutkundum. Fazla yakın, nefeslerimizi hissedecek kadar fazla yakın. Aynı zamanda gözlerim  acıyordu. O çok parlaktı. Aynen sarı bir ampül gibi.

"Çok kötü birşey atlattım. Aslında bunu haketmiştim. Bu yaşadığım şey sayesine birçok gücüm kayıptı. O zaman sana gözükecek kadar güçlü değildim. Yeni doğmuş bir bebek kadar yeteneksizdim. Zaten yaşamam bile şans eseriydi"

Anlıyorum dercesine başımı salladım. Asansör tekrar eski rengine dönerken rahat bir nefes aldım. Her ne kadar aynı yerinde olsada onu görmediğim için bu mesafe pek önemli değildi. Açılan asansör kapısı ile kapıya doğru bir adım atarken belimden tutulmam ile kala kaldım. Ardından boynumda hissettiğim dudaklar ile hemen onu ittirdim. Gülüşü duyulurken elimi ıslak boynuma çıkardım. Öptüğü yeri sildim.

Gözlerim kısılırken bedenimin sağ tarafındaki kıkırdayan varlığı geçerek asansörden çıktım. Kapıdayken ona yönelik konuştum.

"Bana dokunmak için izin almalısın. Ve cevabın ne olacağını bildiğini düşünüyorum."

Kahkahası asansörde yankılanırken gözlerimi devirerek onu orada bıraktım.

"Beni bekle çocuk!"

Yanımda  hissettiğim sıcaklık ile bakışlarımı ona çevirmeden apartmandan çıktım.

Sokakta yürümeye başladım. Muhtemelen oda yanımdaydı.

"Bu arada sana aşık olacağımı falan sanma, asla"

"Fazla emin konuşmamak gerekirmiş prensim"

Keyifli sesine gözlerimi devirip yürümeye devam ettim.

"Kaç sevgilin oldu?"

"Bunu senin bilmen gerekmez mi? 790 günde öğrenmiş  olmalısın"

Onaylayan mırıltılar eşliğinde konuştu.

"Evet şu iki yılda hiç sevgilin yoktu fakat öncesi... Öncesinde kaç sevgilin oldu?"

"Mabel gibi dalga geçmezsen söylerim. Dalga geçmeyeceksin değil mi?"

"Söz vermi- yani veriyorum"

Gülmemeye çalışırken konuştum.

"Hiç"

"Ge-gerçekten mi?"

Şaşkın ve kekeleyen haline güldüm. Bu kadar şaşıracağını bilmiyordum. Tepkileri fazla tatlıydı sanki.

"Ah! Bana iltifat ettin! Şurada öleceğim! Birde asla aşık olmayacağım diyor"

Gözlerimi devirirken yürümeye devam ettim.

"Zihnimi okumayı bırak"

Tatlı kıkırtısı benide güldürüyordu. Sokakta beni görenlerin garip bakışlarına dikkat etmeksizin güldüm.

"Üzgünüm prensim! Sen böyle güzel şeyler düşünürken nasıl  durdurabilirim kendimi?"

Kafamdaki şapkayı düzeltip omzumdaki çantayı düzenledim.

"Dipper... kasabada sana kendimi göstereceğim. Şu birkaç haftadır seninle  uğraşan varlıkla karşılaşacaksın... Heyecanlı mısın? Şahsen ben heyecandan öleceğim de"

Az çok sanırım bende heyecanlıydım.

"Elbette heyecanlıyım. Bana aşık olmayı becerebilen bu üstün varlıkla tanışmak istiyorum."

O kahkaha atarken girişine geldiğim okulun önünde durdum.

"Okulda sana cevap veremezsem alınma. Heran müsait olmayabilirim"

"Beni düşünüyorsun! Kalbimle oynuyorsun prensim! Ve unutma cevap vermek için düşünmen yeter. Sadece düşün, ben duyarım"

"Peki madem bay gizemli aşık"

Sırtımdaki çantanın kolunu tutarak içeri girdim.

Gelen muhteşem yorumlar ve şahane okurlar için bu sefer 925 kelime yazdım. Umarım güzel olmuştur. Sizleri seviyorum sağlıcakla kalın! ♡.♡

Kitabıma tekrardan hoşgeldiniz!<3

Continue Reading

You'll Also Like

apoptoz By ilayda

Short Story

39.3K 3.7K 18
eren bazen kelimelerin yerlerini karıştırıyor
betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 213K 33
okumayın for vanilla baby
16.1M 925K 55
Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi ge...
64.2K 4.6K 75
🕯️ "söndürmeye kıyamam." Zor bir dönemden geçen Cem, ağabeyinin arkadaşı Fatih ile fark etmeden yakın olmaya başlıyor. Aralarında geçmişten gelen tu...