♥1.BÖLÜM(***Özlem***)

16.5K 441 23
                                    

"Annem,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Annem,

Hasret dalgası vurdu yüreğimi,

Eksiğim, tamamlanmak mümkün değil,

Gök kubbenin altında zindan oldu yeryüzünde bu hayat,

Hatıralar noksansız istila ederken zihnimi,

Canlandı gözlerimde suretin,

Teslimiyet bayraklarını çoktan çekti kırık gönlüm,

Gözlerimdeki bulutlar hüzün yağmurlarını,

Herkese ve her şeye inat, isyan eder gibi bıraktı artık..."

Güneş ışıl ışıl gökyüzünde parlarken, deniz masmavi yüzünü tüm cömertliğiyle sergiliyordu. Güneş Foça halkına göz kırparken arsız küçük bir çocuk gibiydi. Havanın sıcaklığı insanların yüreklerini de ısıtırken yüzlerinde kocaman bir gülümseme yerleştirmeyi başarıyordu.

Ferhat Bey, restorandaki mutlu mesut sohbet eden insanları izlerken kızının sesiyle birden yerinde irkildi. Kızının korkutmak gibi bir niyeti olmasa da Ferhat Bey, çevresindeki insanların mutluluklarına seyre o kadar dalmıştı ki o huzur girdabından sürüklenircesine çıkarken, kendisine pür neşe ile seslenen kızına doğru döndü.

"Baba üç numaraya bir porsiyon Yoğurtlu Kupa Balığı ve Turp Otlu Salata," dediği anda Ferhat Bey kızına sıcacık bir gülümseme ile karşılık verdi. Kızı, Beren'i hayatta tutunacağı tek dalı, gözündeki neşesi, dilindeki coşkusuydu.

"Tamam, kızım hemen geliyor," aynı içten samimi gülümseme ile Beren de babasına karşılık verdi.

"Kızım daha geleli kaç gün oldu. Biraz dinlenseydin ya..." Yüzü o kadar şefkat doluydu ki Beren bunu yüreğinde sıcacık bir esinti gibi hissetti.

"Baba ben böyle iyiyim. Merak etme sen beni, hem çalıştıkça dinlenen bir kızın var senin," diyerek babasına huzur veren bir gülüş daha attı. Ardından babasının hazırladıklarını alarak hemen servis etmek için müşterinin bulunduğu masaya doğru yöneldi.

Beren babasının gurur kaynağıydı. Annesini küçük yaşta kaybetmiş olmasına rağmen, annesinin kaybını büyük bir olgunlukla karşılamıştı. Asla isyankâr bir kız olmamıştı. Küçük yaşta büyümek zorunda olan Beren, derslerinde her zaman başarılı olarak babasını iftihar kaynağı olmuştu. İngiltere'de çok istediği mimarlık bölümünü birincilikle bitirmiş, daha okul bitmeden iş teklifleri almaya başlamıştı. Babası Türkiye'de çalışmasını istese de Beren gelen tekliflerin ne kadar iyi olduğunu anlatarak, İngiltere'de kalmak için babasını ikna etmeyi başarmıştı. Ferhat Bey, her ne kadar istemese de kızının geleceğine engel olmak istemediği için onun kararına saygı duymuştu, yüreği ne kadar istemese de kızının mutluluğu için sesini çok fazla çıkarmamıştı. Sonuçta artık kendi kararlarına alabilecek olgunluğu ve yaşa erişmişti.

Beren, işe başlamadan önce 3 ay tatil yapmak için babasının yanına geri dönmüştü. Bu süreçte babasının yanından ayrılmamaya ve onunla özlem gidermeye karar vermişti. Bu yüzdendir babasını tüm ısrarlarına rağmen küçük balık restoranlarında onun yanında çalışmaktan vazgeçmeyişi... Ferhat Bey Beren' in sesiyle aklındaki düşüncelerinden birden sıyrıldı.

"Baba, şu özel limonatandan bana hazırlar mısın?"diyerek ona göz kırptı.

"Yeşil naneli olandan mı?" derken kızının ne istediğini anlamış dudakları hafif yukarıya kıvrılarak kızının yüzünü süzüyordu.

"Evet, hem servis de rahatladı. Biraz sohbet ederiz."

"Tamam, kızım sen otur. Hazırlayıp geliyorum ben hemen." Dediği anda içeriye yönelerek kızının istediği küçüklüğünden bu yana ona özel hazırladığı limonatayı hazırlamaya gitti.
Beren kafasını olumlu yönde sallayarak masalardan birine oturdu. Babası elinde kocaman bir bardakla içeriye geldiğinde Beren' in gözleri küçük bir kız çocuğu gibi ışıl ışıl parladı. Babası masaya otururken kızıyla tatlı bir sohbete başlamıştı bile...

Baba kız o kadar olağan ve bir o kadar sıcak bir sohbetin içinde kendilerini kaybederken, bir yandan eski anılara dalıyorlar, bir yandan gelecekte yapacakları küçük tatilleri planlıyorlar. Arada girdikleri duygusal yoğunluk içinde annesinden bahsederken Ferhat Bey, gözünden süzülen iki damla gözyaşını mutfaktan gelen soğan kokusunu bahane ederek geçiştiriyordu. Beren her ne kadar bunun babasının annesine olan özleminden dolayı olduğunu bilse de kendi dolan gözlerine engel olamıyordu. İçerideki aşçılara baba kız sitem ederken, birbirlerine takılmadan da edemiyorlardı.

"Sende bu aralar çok etkilenir oldun şu soğandan deli kız."

"Bana diyene bakın hele, sizin de benden pek geri kaldığınız söylenemez Ferhat Bey," kızının bu çıkışı gözyaşlarına inat kahkahalarına engel olamadı. Bu kız bir âlemdi doğrusu, onu duygudan duyguya geçiriyordu.

"Aşçıya o kadar da söyledim, tatlı soğan al göz yakmasın dedim ama yok yine bildiğini okumaya devam ediyor," Ferhat Bey, yıllar geçtikçe karısının yokluğuna alışmak bir yana dursun, her geçen gün ıstırap olup yüreğine acımasızca yükleri bindiriyor, bundan hiç de şikâyet etmiyor, gocunmuyordu. Ona göre karısına duyduğu özlemin yüklerini gönlünde taşımadığı tek bir gün olursa karısına ihanet edeceğini düşünür, bu yüzden asla onun yokluğuna alışmaya yeltenmezdi. Alışmak yoktu onun gönlünün aşk bahçelerinde, sevdiği biricik kadınına kavuşacağı anın geleceği günü beklemekteydi. Beren, ne kadar alışmış gözükse de hep bir yanı eksikti. Annesizlik boynunu bükmüş, onun eksikliğini aldığı her nefeste tamamlanamayan soluğunda hissediyordu. O eksikti, asla tamamlanamayacak bir eksilik, yarımlıktı. İçinde sürekli kanayan bir yara, canını yakarak sömüren bir acı, yoktu çaresi, telafisi... Ne mümkün ki... Annesi geri dönememek üzere gitmişti. Yok olmuş, gitmişti. Asla isyan etmedi ama yarım kalmasına olan üzüntüsü, canının yanmasına da asla alışamadı, ne kadar yok saymaya çalışsa da günün en beklenmedik zamanında buluyor, yakıyor canını, kırıyordu direncini, her ne kadar belli etmese de içinde kimsenin bilmediği ve tedavisi mümkün olmayan bir yara, bir özlem taşıyordu içinde. Anne yarası, deli gibi özlediği Anne kokusu...

 Anne yarası, deli gibi özlediği Anne kokusu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Umudum AŞK# YENİDEN YAYINDA#Where stories live. Discover now