9.BÖLÜM

4.9K 291 18
                                    

1 Ay sonra

O geceden sonra tam bir ay geçmişti. Umut ve Beren'in aşklarını dolu dizgin yaşadıkları bir aydı. Umut'un kıskançlıkları, Beren'in anlayışıyla bertaraf edilse de bazen bunaltacak dereceye geliyordu. Umut bu süre içinde aralıklarla İstanbul'a işlerinin başına gidip geliyor geri dönüşüyse çok uzun sürmüyordu. İlk bulduğu fırsatta soluğu sevdiği kadının yanında alıyordu. O kadar bağlandı ki, bu sevgi bazen Beren'i korkutuyordu. Kendi de çok farksız olmasa da, Umut'a göre daha sakin ve sağduyulu davranıyordu. İstanbul da olduğu süre boyunca Umut'u Çiğdem'den deli gibi kıskanıyordu. Tamam, evlenmiş olabilirdi ama bunu yüreğine anlatamıyor, içi içini yiyordu. Her ne kadar Umut'a hissettirmese de kıskanıyordu işte, sonuçta sevdiği adam zamanında Foça'ya o kadın yüzünden gelmişti. Gerçi o ayrılık Beren'e Umut'u kazandırmıştı ama işte yüreği söz dinlemiyordu. Beren içinde bunları yaşarken, Umut Çiğdemi tamamen hayatından çıkarmıştı. Ortak arkadaşlarıyla bile görüşmüyordu. Beren'i üzecek, tedirgin edecek her hareketten kaçınıyordu. Umut sevdiği kadını arkadaşlarından özellikle de Uyuz lakabını taktığı Oğuz'dan deli gibi kıskanıyor ondan nefret ediyordu. Adının herhangi bir konuşmada geçmesiyle bile gözü dönüyor, kesinlikle Beren'in Oğuzla görüşmesini istemiyordu. Beren her ne kadar, o benim arkadaşım dese de Umut kesinlikle karşı çıkıyor, "Senin arkadaşa ihtiyacın yok, ben senin her şeyinim," diyerek konuyu kapatıyordu.

Ferhat Bey, kızındaki değişimleri her geçen gün izleyerek fark ediyordu. Kendini hem huzursuz, hem de mutlu hissediyordu. Umut İstanbul'a acil bir işi çıktığı için erken dönecekti. Bu defa ayrılırken birbirlerine söz verdiler. Dönüşte Beren sevdiği adamı babasıyla tanıştıracak, daha sonra da Umut ailesine Beren'den bahsedecekti. Artık ayrı kalmak istemeyen aşıklar bir an önce ailelerine birlikteliklerinden bahsedeceklerdi. Beren giderken Umut'un kulağına öyle bir şey söyledi ki, "Aşkım, yurt dışındaki işe senin istediğin gibi red cevabı vereceğim. Ama işlemleri halledip oradaki evimi kapatmam için yurt dışına gitmem lazım ve ben bu seyahate seninle birlikte gitmek istiyorum." Diyerek usulca fısıldadı kulağına. Umut Bereni kollarını arasına alıp öyle bir sarıldı ki mutluluktan kemiklerini acıtıncaya kadar sıkmıştı. Beren'in acıdan inleyen sesini duyduğunda kendine gelebildi.

"Umut, aşkım dur canımı acıtıyorsun" derken kendini onun kollarından zor kurtardı. Umut o kadar çok mutluydu ki, mutluluktan ne yaptığının farkında bile değildi. Umut'tu bu sevgisinin de öfkesinin de sınırı da ayarı da yoktu. Her şey yoluna giriyordu. Aralarındaki engeller bir bir ortadan kalkarken küçük bir ayrılık yaşayacaklardı. Umut, bu ayrılıktan sonra her şey çok daha güzel olacak diye iç geçirdi. Beren ayrılırken Umut'un kulağına eğildi ve tekrar fısıldadı "Döndüğünde sana küçük bir sürprizim olacak"

Umut'un kendine bakan merak dolu bakışlarını yok sayarak dudaklarına küçük bir veda busesi kondurdu. Onu saran bakışlarla yolcu ederken içi yaramazlık yapan küçük çocuklar gibi neşeyle doluyordu.

Arabasına bindiğinde bir an önce işlerinin bitirip geri dönme isteğiyle, Umut'un içi dolup taştı. Berenin eli karnına gitmiş, fark etmeden şefkatle karnını okşuyordu. Kurduğu hayaller ise gelecekte hayatlarının çok güzel olacağının habercisiydi. Dudaklarından ise öyle sözler döküldü ki gözleri mutluluktan dolarken, yüreği sevdiği adamın aşkıyla coşuyordu.

"Bebeğim, babayı gönderdik. Şimdi sadece dönüşünü beklemek kaldı." Diyerek Umut'un arabasının arkasından bakarken şimdiden onu özlemişti.

Umudum AŞK# YENİDEN YAYINDA#Where stories live. Discover now