Mafyanın Bakıcısı

Mafyanın Bakıcısı -40

Ama dediğine kahkaha atmıştım.

" Ya salak mısın sen?"

Sol gözünü açıp " Birazcık." Deyip yarım bir şekilde çarpık çarpık gülmüş  gözünü de kapatmıştı. Gözü parıl parıl cam gibiydi bana bakarken.

Başını kaldırıp avuç içimi öptü. " Oh mis." Dediğinde başını avuç içime yasladı. Dudakları düz çizgiydi yüzü sert değildi ilk defa bana gevşemişti.

Yanağı avucuma dayalı gözleri kapalıydı derin derin nefesler almakla birlikte konuştu.

" Defne salak dedim de aklıma Kemal'im geldi bana telefonunu versene? iyi değil bu sessizlik  kesin bir boklar yapıyor hatta yapıyorlar."

Kemal dediğinde ister istemez neşem gitmişti. Niye böyle olmuştu ya of eski Kemal, Metin derdeydi bana karşı?

Ama en önemlisi Ömer Kemal'e Kemal'im demişti. Tek kaşımı kaldırdım. Elimi yumruk yapıp sol omzuna dokundum.

Vurmaya da kıyamıyorum ya. Canım ya canım oyş!

" Hop nereden senin Kemal'in oluyor sen artık benim çok ciddiyim herkesi vururum! Senin ağızından sadece benim adım çıkacak Ömer!" Gözlerini açıp bana baktı.

Pırıl pırıldı gözlerin içi.

Çarpık gülüşüyle bana gülüyordu o kadar güzeldi ki gülüşü.

İnsan sadece silahla öldürmez ki. Saçlar bağ olur bazen, gözler namlu, gülüş ise kör bir kurşun.

' Ne diyon be ben!? Ama ne diyorsam güzel diyorum çünkü Ömer'in kendisi kadar gülüşü güzeldi awwwwwww!!!'

" Sen ciddisin?" Munzur bir ifadeyle bakıp dudaklarımı keyifle kıvırdım.

" En az senin kadar." Kıkırdadım gülerek. Ömer de bana gülüyordu keyifle onunda dudak kenarları kıvrılmıştı. Tek kaşını kaldırmıştı da.

" Sen bana laf mı soktun bana mı öyle geldi? "

" Evet hissettin mi?" Gülmüştü gülüşüme karşılık.

" Defne!"

" Ömer! " Dediğimde ikimizde gülmüştük ne güzel...biz çok güzel olmadık mı yiaaaağğğ? Bence olduk, olduk!

Gülerek çarpık çarpık.

"  Hadi hadi ver benim oğlanlar ne yapıyor merak ediyorum. Benim telefon nerede onu hiç bilmiyorum."

Boynumu sola yatırdım dudaklarımı büktüm. " Ya aramasan mı? Biz çok iyiyiz şuanda aramıza üçüncü kişi girince bir olay çıkıyor sen kaskatı oluyorsun duvar gibi.

Boynumu ve dudaklarımı büküp masum masum bakıyordum.

" Tamam sert halinde çok müko, efso deşet yakışıklısın oğlum da kalbin işte adam arama." Dedim boynumu daha da sola yatırıp dudaklarımı büktüm daha çok.

Gözlerime de küçük Emrah bakışı yerleştim mi tamamdır bu iş.

Çarpık gülüşü daha da genişledi ki öyle öpülesi öyle güzeldi ki... bıraksam kendimi.

" Şebeklik yapma la hadi ver vallahi merak ediyorum ya. " Dedikten sonra gülmüş ardından bana göz kırpmıştı.

'  Serseri ya awwww yerim!!!'

Somuttum yalandan.

" Of tamam ya." İşaret parmağımı Ömer'e doğru salladım. " Ama bak ne olursa olsun sinirlenmek yok. Öğrendim artık ne zaman bir şey olsa sen kızgın oluyorsun."