Orman ve Fedakarlık

2.1K 120 54
                                    

Bu bölümü okuduktan sonra sevdiklerinize sarılmanızı tavsiye ederim.

İyi okumalar dostlar.

Ilgaz omzundaki acıdan çok, içindeki acıdan dolayı ağlıyordu, sabahın ilk saatleriyle aydınlanan büyük ormanda.

O evden nasıl gittiğini, arkasında Ceren ve Bora'yı nasıl bıraktığını kendisi de bilmiyordu.

Kendisiyle baş başa kalmak bir nevi intihardı onun için.

Ve bu koca ormanda, kendisinden başka kimse yoktu.

Omzunun acısından kıvranıyordu, ayakları taşıyamayacak hala geldiğinde olduğu yere çöktü.

İçini çeke çeke ağlıyordu, kendini bir hayalet gibi hissediyordu, bir zamanlar Güneş Gece için doğarken, şimdiyse sıradan bir kız için doğacaktı.

Başını ağacın gövdesine yasladı, ölüm korkusu değildi onu bitiren, başka bir şeydi. Kehanet gerçekleşseydi aşık olacağı adam olacaktı Bora, aynı adam tarafından mı öldürülmüştü?

Omzundaki acıyı bastırabilecek bir acı bulmuştu kalbinde, ismini Bora koydu.

İçinde intikam duygusu yoktu, vaktini bununla ziyan etmek istemezdi çünkü. İntikam almak kötü insanların işiydi.

Ama onları da hiçbir zaman affetmeyecekti.

İyice aydınlanan hava sayesinde etrafı seçebiliyordu, ağaçtan destek alarak ayağa kalktı ve ilerlemeye başladı. Dağılmış saçlarını geriye attı ve yüzünü ovuşturdu.

Yaşamak için ne yapabileceğini düşündü, anne babasından yardım almak en doğru olanıydı ama bir araya geldiklerinde büyük tehlike oluşturuyorlardı.

Ailesini riske atamayacağından onlara gidemezdi.

Adımlarının onu Boraların evine götürdüğünü fark etti, Azra'ya ulaşmak için cebinden telefonu çıkardı ve telefon numarasını tuşladı.

Telefon çalınca Bora Ceren'e baktı, bu Azra'nın telefonunun zil sesiydi, Azra'nın telefonunu Ceren almıştı demek.

Ceren Ilgaz'ın adını görünce gözlerinden kısa süreliğine bir gölge geçti, Bora bunu fark ettiğinden arayanın Ilgaz olduğunu anladı.

Gece'yi öldürürken binlerce düşünce geçmişti aklından, kehanetin gerçekleşmesi için ikisi de savaşıyordu ama Bora savaştan çekilmiş hatta birlikte savaştığı insanı da öldürmüştü.

Hem de hipnoz edilmemişti.

Kapandan çıkarıldıktan sonra Ceren onu başka bir odaya götürmüş, dinlenmesi için bir yatak bile yerleştirtmişti. Bora yatağa uzandı, Ceren de yanına yatmıştı.

İkisi de çok farklı şeyler düşünüyordu.

Biri Gölge'nin Gece olmadan da yaşayabileceğini düşünüyordu, diğeriyse Gece için yapacağı fedakarlığı.

Bora'nın elbette bir planı vardı.

Bora tavana gözleri dikmiş bakarken Ceren Bora'nın gergin yüzünü inceledi, parmakları elmacık kemiklerine uzandı ve yavaşça okşamaya başladı.

Bora teninde hissettiği parmaklar yüzünden gözlerini kapadı, bunun sonsuza kadar sürmesini istiyordu.
***

Beyaz bir güvercin Ilgaz'ın ayaklarının önüne sıkıca sarılmış bir not kağıdı atınca Ilgaz durmak zorunda kaldı, başını yerden kaldırdığında güvercin çoktan gitmişti.

EPİLEPSİWhere stories live. Discover now