İsim bulamadım..

3.4K 152 16
                                    

İyi okumalar sadık ve kaçık okuyucularım!

Azra ile Ilgaz kamptan döndüklerinde biraz vakit geçirmek için Azra'da oyalandılar. Midelerine doğru düzgün ev hemeği girmediğinden soluğu Melek Hanım'ın yanında almışlardı.

Melek Hanım, yine döktürmüştü anlaşılan. Evin içi türlü yemek kokularıyla donanmıştı.

Azraların evi Ilgazlarınki kadar geniş olmamasına karşın oldukça şirin bir yerdi. Hatta küçük bir bahçesi bile vardı.

Ilgaz yaprak sarmasından bir tane daha aldıktan sonra "Ay biraz daha yesem patlayaccağım," dedi ve masadan kalktı. Midesi, yere çekiyordu onu.

Azra'nın odasına giderlerken Ilgaz, Azra'nın nasıl hissettiğini öğrenmek istedi. Belki bu 'haneye tecavüz' sayılabilirdi ama öğrenmek istemişti işte. Peki nasıl yapacaktı?

Çantasını yatağın kenarına koydu, (yazarınız genelde fırlatıyor) kamptakilerin aksine yumuşak olan yatağa oturdu, Azra'yı izledi arkadaşı kıyafetlerini yerleştirirken.

Ve sonra gözlerini kapayıp onun kalp atışlarına odaklanmaya çalıştı. İlk önce hiçbir şey duyamadı, sadece birkaç uğultu geldi kulağına, bu onun için yeterli değildi.. Vazgeçecekken ritmik şekilde atan bir kalp geldi gözlerinin önüne. Kulağında kalp atışının sesleri.. Oldukça normaldi, Ilgaz duyabildiği için mutlu olmuştu.

Bir an, sadece kısa bir an için Azra'nın yerinde olmayı istedi. Evet, bunu empati yeteneği sayesinde yapabilirdi ama nasıl yapacağını bilmiyordu. Az önce yaptığı gibi odaklanmaya çalıştı, 'ben Azra olsaydım' diye geçirdi içinden.

Ve aniden hissettiği şeyle irkildi. Kapadığı gözlerini aniden açtı. İçinde savaş varmış gibi hissediyordu. Birileri bir yerleri yakıyordu, birileriyse onarmaya çalışıyordu ümitsizce. Azra değişiyordu.

"Ilgaz sana bir şey sormak istiyorum. Aslında anlatmak istiyorum."

Ilgaz düşüncelerinden sıyrılıp Azra'nın yüzüne baktı. Yorgun görünüyordu.

"Tabii, n'oldu?"

"Doğa üstü güçlerim oldu, ama nedense hiçbir şey değişmemiş gibi hissediyorum. Sanki her zaman varmış gibi, her şey aynıymış gibi.. Sen de benim gibi mi hissediyorsun?"

Haklıydı aslında, Ilgaz'ın hayatında değişiklik gösteren tek şey beyninin içinde aniden dönüp durmaya başlayan seslerdi, diğer her şey aynıydı.

Azra'yı onaylarcasına başını salladı.

"Evet," dedi yatakta bağdaş kurarken. "Diğerlerinden biraz farklı olabiliriz ama bu bizim değiştiğimiz anlamına gelmez."

Azra da yatağın kenarına ilişip bağdaş kurdu.

"Senin özel gücün.. Ne?"

Hayatında sorduğu en garip soru olabilirdi.

"En ufak sesleri duyabiliyorum," dedi sıkıntıyla karışık bir ifadeyle. "Fısıltıları, ayak seslerini, kalp atışlarını, kan akış hızını.."

'Ve bazen bu bana acı veriyor' diye geçirdi içinden.

Azra'nın kaşları gökleri delecek kadar yukarı kalkınca devam etti:

"Karanlıkta da çok iyi görebiliyorum ama daha hiç denemedim. Ve ayrıca koku duyum da gelişmiş, bir de çok iyi empati yapabiliyormuşum."

Azra Ilgaz'a gururla baktı. Acısını bile kendi içinde yaşayan, genelde sessiz kalan ve biraz da içine kapanık olan arkadaşı böylece yine içine dönecekti. Zaten çok fazla konuşmayı beceremezdi, şimdi bu özellikleri sayesinde konuşmasına bile gerek kalmayacaktı çünkü güçleri ona her şeyi söyleyecekti.

EPİLEPSİWhere stories live. Discover now