Düşman ve Yıldız

1.9K 111 56
                                    

Sizlerle yine bu satırlarda karşılaşmak mükemmel sevgili okuyucularım! Yorumlarınızı okumak da mükemmel. Gerçekten çok güzel yorumlar yapıyorsunuz, bu çok hoşuma gidiyor ve bayılıyorum! Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız var. Onlar da çok güzel yorumlar yapıyorlar. Teşekkür ederim. Canım okuyucum DoaErolu'na sonsuz teşekkürler! Umarım yeni bölüm yorum yapacak kadar hoşunuza gider. Beni yorumlarınızdan mahrum etmeyin lütfen. Sadık ve kaçık kalmanız dileğiyle. Hoşça kalın!

Nisan ayına yaptıkları giriş biraz kötüydü, hepsi Azra'nın mahvoluşunu izliyordu.

Azra Ilgaz'ın bedensiz haline tepkisini bir çığlıkla noktalamıştı, her ne kadar Bora Ilgaz'a büyülenmiş bir şekilde baksa bile aynı şey Azra ve Buğra için geçerli değildi.

Kendini banyoya attı gelir gelmez, suyun altına girdi ve ağlamaya başladı. Neden ağlıyordu? Barış'ı gördüğü için mutlu olması gerekmez miydi?

"Gözlerinin önündeydim ama beni görmedi.."

Dudaklarından çıkan sözcükler suyun sesine karışıyor, gözlerinden akan yaşlar da suya karışıyordu.

Ilgaz Buğra'ya döndü ve "Buğra neler oluyor?" diye sordu.

"Ölü birini gördü, kim olduğunu bilmiyorum ama görür görmez orayı terk etti."

Ilgaz ölünün Barış olduğunu tahmin etmişti.

En son Ilgaz'ı kurtarmak için ormandaydı, buraya nasıl gelmişti?

Ilgaz banyonun köşelerinde altın kaplama olan kapısına doğru yaklaştı ve gelen su sesini dinledi.

Bu arada Bora ceketini çıkarttı, omzunda bir rahatsızlık hissediyordu nedense.

Ilgaz kapıyı tıklattı ve "Azra, biraz konuşalım mı?" diye sordu sakince. 

Azra suyu kıstı ve ağlayarak "Düşünebiliyor musun Ilgaz, aramızda 3 metreden az mesafe vardı.." dedi. "Beni gördü ama bir şey demedi."

Ilgaz kapının arkasından "Seni gördüğünden emin misin Azra?" diye sordu. "Belki dikkati dağınıktır?"

"Seni öldükten sonra bile seveceğim diyen bir adam nasıl böyle yapabilir Ilgaz?"

Ilgaz Azra'nın hıçkırıklarının dinmesi için onu biraz yalnız bıraktı, yere oturdu ve sırtını koltuğa dayadı.

Bora çoktan fark ettirmeden geceliklerini giymişti, Buğra'ysa kıravatını çıkarmış, gömleğinin ilk iki düğmesini açmıştı. Yatağına oturmuş, birkaç bir şey düşünüyordu.

Bora Ilgaz'ın yanına ilişti ve "Barış neden geldi inan ben de bilmiyorum." dedi sessizce.

"Ama onunla ilgili en çok şeyi bilen sensin." dedi imalı bir şekilde. "Mesela, neden kardeşin gibi gösterdin bize onu?"

Bora gözlerini kaçırdı, kapana kısılmış gibi hissediyordu.

"Ilgaz ne düşündüğünü anlayabiliyorum ama inan öyle değil."

"Anlat ulan o zaman."

Gece gibi hatun ama Harun gibi davranıyor. Neyse.

Bora birkaç şeyi kafasında tarttıktan sonra "Melisa adında bir kız kardeşi vardı." diyerek söze başladı. "Aniden ortadan kayboldu, Ölümcül Kabilesi'nde her yerde arama başlatıldı ama bulunamadı."

"Daha sonra Sessizlik Kabilesi'nden şüphelenilmeye başlanılınca olaya el koydum, iki düşman kabile tekrar savaş eşiğinden döndü.

Oysa Melisa'yı kaçıran Bora değil miydi?

EPİLEPSİWhere stories live. Discover now