Sen, Ben ve Çok Daha Fazlası

Bölüm 4

"Hala uyuyor." dedi Cameron Jane'e bakarken. Başımla onu onayladım ve onu uyandırmamaya çalışarak kucağıma aldım. Yavaşça eve doğru ilerlerken Cameron arkamdan baktı ve "Senden mükemmel bir anne olur Skyler Grey." diye fısıldadı. Gülümsedim "Anne olmak istemiyorum.". Cevabım karşısında afallayan Cameron "Ciddi misin? Seni şirketin adı gündemde olsun diye kullanan adam seni biriyle evlendirmez ve torun istemez mi sanıyorsun?" diye sordu. Aynı zamanda kapıyı açarken ona inanamazca baktım ve "Bu konuyu konuşmak istemiyorum." diye mırıldandım.

Gerçekten de bir bebek istemiyordum. Gece ağlayarak beni uyandırmasını istemiyordum. Belkide Dean bana zorla sahip olduğu için böyle düşünüyordum. Kafam karışıktı.

Jane'i odasına çıkarıp yavaşça üstünü değiştirdikten sonra kendimde üstümü değiştirdim ve aşağı indim. Cameron'un da eve girdiğini fark ettim. Ben direk mutfağa yönelirken Cameron salona yönelip televizyonu açmıştı.

Cameron yemek yapamadığımı söylüyordu. Sırf kendimi ona ikna etmek için marifetli ellerimi kullanıp yemek yapacaktım. Tam dolaptan bütün tavuk çıkarmıştım ki Cameron'un bana seslenmesiyle salona girdim. Cameron tişörtünü çıkarmıştı. Ben tişörtümü çıkarsam istekli olurdum ama o çıkarsa sıcak basmış olurdu.

Televizyonda biz vardık. Alt yazıda "İki dev holding varisi Cameron West ve Skyler Grey sevgili mi oluyor? Grey Holding'in varisi ünlü model Skyer Grey bu gün Cameron West ve Mia Dook'un beş yaşındaki kızı Jane Dook ile beraber görüntülendi. Uzun zamandır beraber yaşayan ve çok yakıştırılan ikili yakınlaşıyor gibi." yazıyordu. Görüntülerde Cameron ve ben vardık. Gerçekten sevgili gibiydik.  Cameron arkadan  "Mükemmel bir iş çıkardık." dedi. Ona döndüm ve "İnanan inandı artık." diyerek gözlerimi devirdim.

Mutfağa girip tavukları parçaladım ve annemin sihirli sos dediği baharatlı sosu  hazırladım. Bir tavayı yağlayıp tavukları sosa batırdıktan sonra tavaya bıraktım. Biraz patatesde kızarttıktan sonra makarnamı yaptım. Bir kaç dakika sonra salatamda hazırdı. Sofrayı hazırladıktan sonra mutfak kapısına yönelmiştim ki Cameron'u görmemle sıçradım. Gülümseyerek kollarımı iki yana açtım ve "Yemek yapabiliyorum" dedim. Cameron masaya doğru yönelirken bana dönüp burnumu sıktı ve "Ama hala uzun değilsin." deyip masaya oturdu. Tam ona cevap verecektim ki minik pijamalarıyla gözünü ovuşturan Jane "Mükemmel kokuyor." diye mırıldandı. Ardından masaya oturunca bende servis yaptım ve yerime oturdum. Cameron parmaklarını yercesine tavuklara saldırmıştı. Gülerek "Sanırım çok beğendin Cam." dedim. Cameron ağzındaki lokmayı hızla yutup "Fena değil." diyerek sinir olduğum bakışlarını takındı. XxX

Yemek faslı bittikten sonra koltuklara yayılmış oturuyorduk ki kapı çaldı. Birini beklemiyorduk. Cameron sessizce yerinden kalkıp kapıyı açtığında annemlerin ve Lola teyzelerin geldiğini gördüm. Bu kadar dünür olmak isteyen aile görmemiştim.

Koltuktan Cameron'a tişörtünü fırlattığımda annemler gülüşerek salona gelip oturdu. Biz de Cameronla yanyana oturup şaşkınca bakınıyorduk. Babam "Demek sonunda biraz ilerlediniz." dediğinde yine sesindeki o soğukluğu fark ettim. Fakat sesi bu sefer daha yumuşaktı.

"Sanırım." dedim kısık çıkan sesimle. Cameron rahat bir şekilde gülümseyerek "Medya bizi sevgili sanmaya devam etsin. Biz sadece arkadaşız." dedi. Ne kadar da rahat konuşuyordu.

Lola teyze tırnaklarıyla oynarken yüzündeki gülümsemesinden ödün vermeyerek "Yakın bile olsa arkadaşlar öpüşmez tatlım." dedi. Kızardığımı hissederek Cameron'a döndüm. Kaşlarımı kaldırarak yüzüne baktığımda bakışlarımdan okuması gereken şey basitti.

Ben sana demiştim , kuş beyinli.

Onunda az önceki rahat gülüşü yok olmuş yüzü ifadesizdi. Tekrar önüme döndüğümde "Rol icabı yapılan bir şeydi ve gayet inandırıcıydı." dedim. Bu gece bitmeyecekti.