Bölüm 29.

3.4K 121 8
                                    

Keyifli okumalar , bol voteler ve bol yorumlarrr canlar...

"Sakın!" diye bağırdım Cameron ortadan kaybolunca. Julia'nın koluna yapışmış korku ile suya bakıyordum. Bacaklarımı sımsıkı kapatarak etrafıma bakındım. Julia elimi tutarak beni çekerken "Hadi , kıyıya gidelim." deyince gözlerim kıyıya kaydı."Sen yüz." dedim elimi çekerken. "Ben yürüyeceğim." Julia bana marslıymışım gibi bakarken "Denizin içinde yürümek isteyen tek insansın." diye mırıldanarak omuz silkti. Onu umursamadan suya bakmaya devam ettim. Saniyeler içinde Julia suya dalarak ilerlemeye başladı. Uzun saçları bir deniz kızı gibi uçuşurken suda kayboluşunu izledim. Kollarımı dolayarak suya daha dikkatli baktım.

Cameron'un olmadığından emin olduktan sonra adımlayarak yavaşça yürümeye başladım. Hemen sonra adımlarımı büyülterek kıyıya doğru resmen koşmaya başladım. Suyun içindeki kumlar benim adımlarım ile yükselirken ayaklarımı bile göremediğimi fark ettim. Ayağıma yosun dolanınca çığlık atmam ile Julia'nın kıyıdan bana baktığını gördüm. Yerimde aniden durarak derin bir nefes aldım. Suda tek başıma kalmak beni cidden korkutuyordu. Julia kıyıdan "İyi misin?" diye bağırınca gözlerimi kırpıştırdım. İyiydim galiba. Başımı sallayarak "İyiyim!" diye sesleneceğim sırada bileğime dolanan parmaklar ile suya düşmem bir oldu. Su yutmuştum ve panikten çırpınıp duruyordum. Belime dolanan kollar ile oksijenle buluşunca derin bir soluk aldım.

Öksürüklerimin arasından "Sakin ol , ölmedin." diyen kişiye kaydı gözlerim. "Lanet olası." diye mırıldandım. "Evet , bende seni seviyorum." deyince kafasına vurdum. Ellerim omuzlarındaydı ve Cameron'da beni belimden tutuyordu. Direk gözlerimin içine baktığını görünce kıkırdadım ve "Sen beni cidden seviyorsun." dedim şaşkınlıkla. Cameron göz devirerek "Bu yeni bir haber değil." dediğinde kirpiklerimin altından ona baktım. O da aynı şekilde bana baktı. Uzunca bir bakışmanın ardından iç çektiğimde Cameron gülerek "Bir şey deneyeceğim." dediğinde gülüşüm yüzümde solarken kaşlarımı çattım.

Ellerini belimden çektikten sonra yüzümü avuçlarının içine alarak dudaklarıma kapandı ve beni suyun altına çekti.

Bu kesinlikle inanılmaz bir duyguydu.

Ufacık bir nefes bile ağzımdan su kaçmasına sebep olabilirdi. Uzun bir nefes tutma savaşının ardından Cameron'un desteği ile birlikte sudan çıktım.

Saçlarımı geriye doğru atarken gülmeye başladım ve "Aman Tanrım!" dedim nefes nefeseyken. Cameron da tıpkı benim gibi nefes nefeseydi ve gülerek "Bu muhteşem bir deneyimdi." diye mırıldandı.

Başımla onu onaylarken elimi tutarak beni kıyıya doğru çekmeye başladı. İçimdeki tüm korku uçup gitmişti. Beraber yavaş adımlar ile kumsala gittik.

Julia , sıcak kumların üzerine yaydığı havlunun üzerine yatmıştı ve güneşleniyordu. Mich onun yanındaydı. Telefonunda bir şeylere bakıyordu.

Yanlarına giderek havlumu aldım ve ıslak bedenime sardım. Ardından saçlarımı kurularken Mich'in uzattığı biradan büyük bir yudum aldım. "Mükemmel bir gün." diyerek keyifli bir şekilde gülümseyen Julia'ya baktım. Cameron sessizce Julia'ya yaklaşarak soğuk bira şişesini , Julia'nın güneşte ısınmış karnına bastırdı. Julia ani bir çığlıkla doğrulurken kahkahamı bastıramadım. Cameron hızlı adımlarla yanıma gelerek oturunca Julia sadece ona kötü kötü bakmak ve ağzını oynatarak sessiz küfürler savurmak ile yetindi.

Cameron omuzuma bir öpücük kondurunca yüzümü ona doğru çevirdim. "Yarın gidiyor olmamız sinirlerimi bozuyor." diye mırıldandı. Başımla onu onayladım. Bir süre bana baktı ve ardından dudaklarını ıslak saçlarıma bastırırken zor duyduğum sesi ile mırıldandı. "Seni seviyorum , venüs. Ve bu gerçek ben ölene kadar değişmeyecek."

Sen, Ben ve Çok Daha FazlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin