67. Bölüm

513 9 79
                                    

    Ferhat duyduğu sözler karşısında dondu kaldı. Aslınında ondan kalır bir yanı yoktu. Ferhat öfkeyle " Ne... ne dedin sen?" diye bağırdı. Adam " Babanı öldürdü " dedi tekrardan . Aslı olayın şokuyla napacağını bilmiyordu . Ferhat öfkesine hakim olamayarak "Nasıl Laaan!" diye bağırıp duvara yumruk atmaya başladı. Yıllardır babasının katiliyle aynı çatı altında mı yaşamıştı? Peki ya 12 yaşında öldürdüğü adam bir tetikçi miydi? Asıl katil namık mıydı? Bunları düşündükçe daha sert vurmaya başladı duvara . Aslı bir an afallasa da ferhatın elinin kanamaya başladığını fark etti. Önüne geçmeye çalışarak elini tuttu. Ferhat öfkeyle "Bıraakk! Bırak! " diyip dolu gözlerle aslıya baktı. Gözleri sinirden kıpkırmızı olmuş adeta alev saçıyordu . Aslı "Yapmaa!" dedi endişeyle. Ferhat "Sende biliyordun ! Sende biliyordun ama benden sakladın onca zaman !" diye bağırdı. Aslı panikle hayır der gibi başını salladı. Şimdi işler daha çok girmişti birbirine . Gerçeği ona nasıl söylicekti ? Ferhat tekrar duvara yumruk atarak " Sen benim babamın katilini korudun !" diye bağırdı. Aslı kanayan elini tutarak "Hayır ferhat bilmiyordum " diyebildi sadece . Ferhat inanmayan gözlerle aslıya bakarak arkasını dönüp gitti. Aslı ferhatın gözlerinde ne kadar yıkıldığını ne kadar hayal kırıklığına uğradığını anlamıştı. Sanki babasını kendi öldürmüş gibi bakmıştı adeta . Koşarak arkasından gitmeye çalıştı ama ferhat çoktan öfkeyle arabasına atlamıştı. Hemen telefonunu çıkıp aradı ama açmadı. Öylece arabanın arkasından bakakalmıştı. Sinirle "Aaaaağğğ" diye bağırarak yere tekme attı. Şimdi gerçeği nasıl açıklicaktı ferhata?  Ferhat inanacak mıydı aslıya? Bu gerçekle nasıl başa çıkacaktı? Bunları düşünğü sırada dilsiz koşarak yanına geldi "Yenge adamın durumu kötüleşiyor bir baksana " dedi . Aslı derin bir of çekerek " Ferhat gitti ..." dedi buruk bir şekilde. Dilsiz "kolay değil öğrendiği " dedi . Aslı içeri girerken dilsize dönüp "Bi baksana nereye gitmiş? Çok öfkeliydi bisey yapar diye korkuyorum" dedi . Dilsiz "Tamam yenge bakarım şimdi " diyip telefonu aldı. Aslıda içeri geçip adamla ilgilenmeye başladı. Durumu çok kötü değildi. Bir buçuk saat süren operasyonun ardından kurşunu çıkarmıştı. Yarayı kapatıp işini bitirdikten sonra yanına oturup düşünmeye başladı. Tam o sırada dilsiz telaşla yanına geldi . Aslı Dilsizi telaşlı görünce "Noldu? Ferhat Napti? " diye sordu. Dilsiz "Konağı birbirine katmış. Ferhat abi yeter anneye demediğini bırakmamış. Gülsümde bundan ferhat abimi sorumlu tutmuş . Herşey senin yüzünden yıllarca babamızın katilinin ekmeğini yedirdin bize demiş . Hülya söyledi" dedi. Aslı derin bir of çekerek "Bir günümüzde olaysız geçsin ya " diye söylerek toparlanamaya başladı. Adamın son kontrollerini yaparak " Sen yanında kal bi sıkıntı olursa ararsın "  diyip tam çıkacağı sırada dilsiz "Yenge tek gitmeseydin bizim çocukları arıyayım mı?" diye sordu. Aslı "Çocuk değilim dilsiz hadi sen dediğimi yap " diyerek depodan çıkıp konağa gitti . Konağa girer girmez gerginliği hissetmişti bile . Hülya aslının geldiğini görünce hemen yanına gidip "Aslı hanım tam zamanında geldiniz " dedi . Aslı "Ferhat cıktı mı? Ne zaman çıktı? " diye sordu. Hülya "Biraz oldu çıkalı. Gülsümle birbirlerine girdiler . Gülsüm baya ağır konuştu ama . Tüm olanlardan ferhat beyi sorumlu tutuyor. " dedi . Aslı "Gülsüm içinde kolay değil. Nerde şimdi? " diye sordu. Hülya "Odasında " diye cevap verdi . Aslı "Ben bi bakayım " diyip merdivenlere yöneldi. Hülya "Bisey ister mısınız?" diye sordu. Aslı basını hayır der gibi sallayarak gülsümün odasına çıktı. Kapıyı tıklatarak içeri girdi . Gülsüm ağlamaktan şişmiş gözlerle eşyalarını topluyordu. Aslı "Gülsümcüm iyi misin ?" diye sorarak  yanına oturdu. Gülsüm gözyaşlarını silip "Nasıl olmamı bekliyorsun aslı? Yıllardır aynı çatı altında yaşadığımız, dayımız dediğimiz adamın babamızın katili olduğunu öğrendim. Benim babam onun yüzünden ölmüş " dedi hıçkırıklar içinde. Aslı gülsümün saçlarını okşayarak "Kimse böyle olsun istemezdi. " dedi şevkatli bir şekilde. Gülsüm "Aslı aklım almıyor bunca zaman nasıl fark etmedik . Nasıl ya nasıl?  Hele abim . Hepsi onun yüzünden onun nasıl biri olduğunu yılladır anlamamış babamın katilinin yanında büyütmüş bizi onca sene. Her işini yaptı gece demeden gündüz demeden heran yanındaydı anlaması gerekiyordu ama anlamdı " dedi . Aslı "Biliyorum ama abini suçlamak ne kadar doğru sence de ? Oda babasını kaybetti senin gibi. Oda yıkıldı gerçekleri öğrenince. onun üstüne fazla gitmesen" dedi . Gülsüm "O sadece annemi suçluyor aslı. Sadece annemi ama dönüp bir kendine bakmıyor. Sözde bizim için  birçok şey yapmış. Ya birçok şey yapmak para kazanmak mı söyle bana ? Birgünden bir güne gelip sordumu nasılız diye bir kere başımızı okşadı mı? Hayır. Hayır yapmadı ama sorsan onun dışında herkes suçlu herkes hatalı " dedi . Aslı "Gülsümcüm anlıyorum seni ama sende biliyorsun abin sevgisi öyle normal insanlar gibi gösteremiyor. O sizi çok seviyor ve .... Anneni suçluyor çünkü onu özlüyor. Özlemini öfke olarak gösteriyor sadece inan bana . Abinin yaşadıkları da kolay değil sen biliyorsun neler yaşadığını. Lütfen ona biraz daha anlayışlı davran olur mu ? " dedi . Gülsüm "Sende onu savunuyorsun  sırf aşık olduğun için ama ben onu affetmicem. Babamın katili dışarda geziyorsa onun yüzünden " dedi. Aslı pes eder gibi ellerini havaya kaldırarak "Nereye gidiceksin peki " diyip topladığı eşyalarına baktı. Gülsüm "Bulurum gidicek yer yeterki ki katilin evinden çıkayım " dedi . Aslı "Istersen bize gelebilirsin tabi abini görmek istemiyorsan orası ayrı " dedi. Gülsüm "Saol aslı ama bir süre yüz yüze gelmesek iyi olur " dedi. Aslı iç çekerek "Peki nasıl istersen. Ama abinin de üstüne çok gitme olur mu onun için de kolay değil. Bisey olursa beni arayabilirsin belki konuşmak iyi gelir " dedi. Gülsüm "Aslı hiç yorulmuyor musun ?" diye sordu. Aslı anlamayan gözlerle gülsüme baktı. Gülsüm "Onca şey yaşadın ama hep dimdik duruyorsun. Hiç yıkılmıyorsun onca sıkıntının arasında bide başkalarına destek oluyorsun. Nasıl başarıyorsun bunu . Bana da öğretsene " dedi içli içli.  Aslı derin bir nefes alarak gözlerini sabitlediği yere bakarak " Belkide öyle gözüküyorumdur. Kendi yaralarımı unutmak için başkalarının yaralarını sarıyorumdur. Kim bilir? " diye cevap verdi . Ardından gülsümün bisey demesine fırsat vermeden odadan çıktı. Yeterle karşılaşmak istemiyordu bu yüzden konakta fazla kalmayarak eve geçti. Aklı ferahtaydı . Şuan kim bilir ne haldedir diye geçirdi içinden. Onun yanında olmak istiyordu ama kim bilir kendini hangi çıkmaz sokağa vurmuştu yine . Dilsizi arayıp ferhatı sordu ama oda bilmiyordu. Tek bildiği şey namığı sokak sokak her yerde aradığıydı. Kim bilir bulsa ne yapardı....

siyah beyaz aşk - Var mı eksiğim Where stories live. Discover now