5. Bölüm

1.2K 23 0
                                    


Ferhat aslının o zümrüt yeşili gözlerine hapsolmuştu bir anda. İki aşık kıpırdamadan birbirlerinin gözünün içine bakıyorlardı sadece. O kolidorlarda kimse yokmuşcasına, dünyada tek ikisi kalmışcasına. İkiside yıllardır aradıkları huzuru birbirlerinin gözünde bulmuşcasına. Dilsiz kenarda onları izliyor o aşk dolu bakışmalarına şahit oluyordu. Ta ki bir hemşire gelip "Aslı hanım sizi gördüğüme çok sevindim. Esra uyandı onu haber vereyim dedim."dedi. Ferhat ve aslı kadının sesi ile ilkilip o aşk dolu dünyadan çıkmış gerçek hayata dönmüşlerdi. Aslı afallayarak "Tamam Ferhat bırak beni" dedi. Ferhat doğrulup elini aslının belinden çekti "Dikkatli olsana doktor. Dediklerimi çabuk unutuyorsun" dedi ukala ukala. Aslı az önceki bakışmadan dolayı utanarak gözlerini ferhattan kaçırıp hemşireye döndü. "Ne zaman uyandı." diye sordu. Hemşire "20 dk önce. Erkan hocam kontrolleri yaptı durumu gayet iyi." dedi gülümseyerek. "Anca kontrol eder zaten amaliyata girmeye g*tü yemiyor" dedi hemşire "Efendim Hocam bana mı dediniz" diye sordu. Aslının dediğini duymamıştı. Ferhat sırıttı aslıdan ilk defa böyle bir şey duyuyordu. Aslı utanarak kafasını yere eğdi. Çünkü sessiz söylediğini sanmıştı ama Ferhat kendisini duymuştu. Aslı hemşireye dönerek "Tamam saol haber verdiğin için ben de bir Esraya bakar öyle çıkarım. Demi Ferhat?" dedi ferhata dönerek. Ferhat aslıya kızgın kızgın baktı hiç haz etmezdi böyle emri vakilerden. Ferhat "Bu seferlik senin dediğin olsun" dedi kızgın kızgın......
..........
Yeter merdivenlerden inen aslı ve ferhatı görünce heyecanla "Hoşgeldiniz yavrum" dedi. "Sofra hazır gelin hadi" dedi yemek masasını göstererek. Ferhat aslıya bakıp "Sen çık yukarı üstünü değiştir." dedi emir verir gibi. Aslında amacı aslı yokken evdekilerle konuşup dikkatli olmalarını söylemekti. Aslının yanında söylememesinin sebebi aslıyı korkutmak istememesiydi Aslı ferhatın dediğine çok bozuldu. Sonuçta onu tüm aile bireylerinin önünde kovmuş gibi olmuştu. Aslının bozulduğunu gören Ferhat "Yorgunsundur doktor ondan dedim" dedi yumuşak bir ses tonuyla. Bu aslının hoşuna gitmişti. Kafasını sallayarak yemek masasına döndü ve "Size afiyet olsun" dedi kibar bir sesle. Namık ordan lafa atlayıp "Benim düşünceli yiğenim nasıl da düşünüyor karısını." dedi yapmacık bir samimiyetle. Ferhat sinirle burnunu koluna silip "Bişe mi diyon dayı. HAYIRDIR?" dedi göz kırparak, sinirli bir ses tonuyla. Namık "Sakin ol evlat sadece karını bu kadar düşünmen gözlerimi yaşarttı." dedi ukala bir sesle "sonuçta....." devamını getirmedi. Ferhat sinirler "Söyle söyle içinde kalmasın" dedi namığın üstüne yürüyerek. Aslı ferhatın öfkelendiği anlayarak önüne geçip "Ferhat tamam sakin ol" dedi bir yandan da kolunu tutuyordu. Ferhat kolunu çekerek "Sen karışma aslı." dedi tekrar dayısına dönerek "Bir derdin varsa delikanlı gibi söyle dayı. Böyle olmuyor" dedi. Handan elindeki bardağı bırakarak "AA benim kardeşimin senin KARINLA ne sorunu olabilir. Hem Namık böyle boş şeylere kafa takmaz." dedi aslıya laf sokarak. Yeter sinirle "ayıp oluyor abla" dedi iğneleyici bir sesle. Handan "Ne yalan mı Namık meşgül bir adam böyle boş insanlara kafa yormaz." dedi gene laf soktuğunu sanıyordu. Aslı sinirle "Laflarınıza dikkat edin handan hanım" dedi sinirli bir şekilde, sesi de biraz yüksek çıkmıştı. Handan "Ne o gelin hanım gerçekler zorunamı gitti?" dedi dalga geçerek. Ferhat elini yumruk yapıp masaya vurması ile tüm sofra sallandı. Neye uğradığını şaşıran handan ve Namık şaşkın gözlerle ferhata bakıyorlardı. Ferhat sinirle "Bana bak handan hanım" dedi handanın yanına doğru yürüyerek. Aslı ferhatın bişey yapmasından korktuğu için önüne geçerek elini tuttu. "Ferhat lütfen sakin ol" dedi. Aslının elini tutması ile afallayan Ferhat elini geri aslından çekmeye çalıştı. Ama aslı ferhatın elini bırakmayıp daha çok sıktı ve diyer elini de ferhatın göğsüne koyarak ferhatı engellemeye çalıştı. Ferhat aslının diyer elini tutarak yanına çekti. "Herkes beni dinlesin. Eyer bir daha bana karıma kardeşime laf eden olursa..." diyip belinde ki silahı çıkarıp masanın üstüne sert bir şekilde bıraktı. "bu silahı beynine boşaltırım benden demesi." dedi ve Namıkla handanın gözünün içine baktı. İkisininde korkudan rengi atmıştı . "Umarım anlamışsınızdır." dedi ve aslının elini bırakarak merdivenlere doğru, yürümeye başladı. Ferhatın yanlış bişeyler yapacağını anlayınca hemen arkasından gitti. Aslı "Ferhat dur bi... Nereye gidiyorsun Ferhat" diye arkasından bağırdı. Ferhat hiç istifini bozmayarak yoluna devam etti. Aslı ferhatın peşinden koşarak tam arabaya binmek üzereyken kolunu tuttu "Ferhat sana bişey sordum dimi. Nereye gidiyorsun." dedi. Ferhat kolunu çekerek "Ben sana ne zamandan belli hesap veriyorum doktor" dedi sesi hiç bir anlam ifade etmiyordu. Aslı kafasını sallayarak "Ne hesap sorması Ferhat merak ettim sadece. Hem yemekte yemedin ya ondan sordum." dedi sesi şefkatli çıkıyordu. Ferhat aslının kolunu tutarak "bana bak doktor benim bakıcıya ihtiyacım yok tamam mı?" dedi sesi sinirli çıkıyordu. Aslı "Ferhat kolumu bırak acıyor" dedi ve aslı kolunu çekti. "Hayır bakıcılık falan yaptığımdan değil. Yani yemek yemeğe falan gidelim dicektim." dedi sesi babasından izin isteyen küçük kızlar gibi çıkmıştı. Ferhat "Bin" dedi aslıya emir verir gibi. Aslı, gülümseyerek kafasını iki yana salladı "Emrinizi de aldığımıza göre devam edebiliriz." dedi esprili bir şekilde.

"Ferhat bir çeyrek daha söylesene" dedi aslı ağzı tıka basa dolu olduğu halde konuşarak . Ferhat aslıya bakıp gülümsedi ve eline peçete alarak aslının dudağının kenarını silmeye başladı bir yandan da konuşuyordu "Dünyaları yedin doktor" dedi espri yaparak. Aslı
Ferhatın dudağını silmesiyle karnında kelebekler uçuşması bir oldu. Ferhatın kendi ile dalga geçtiğini de görünce iyice yanakları kızardı. Ve bir anda öksürmeye başladı. Aslının utandıpını gören Ferhat elini aslının dudağından çekip "Usta buraya iki çeyrek daha yolla" dedi. Tam elini indirip aslıya dönmüştü ki siyah hızla gelen bir araba gördü. Camlarının açıldığını gören Ferhat "aslııııı yere yaaaatttt" diye bağırıp masayı önlerine devirip barikat yaparak aslının kafasını tutup yere eğdi. Aslı çığlık çığlığa "Ferhatttt. Ferhat noluyor." diye bağırdı. İ Ferhat tabancasını çıkartarak ateş etmeye başladı. Etraftaki insanlar çığlık çığlığa kaçışıyorlardı. Ferhat aslının kafasını bırakarak öne doğru ilerledi adamlara daha rahat sıkabilmek için. Ferhatın ilerlediğini gören aslı," Ferhhattt gitmeeee" diye bağırdı. Ferhat "Aslı korkma kıpırdama." diye bağırdı. Daha sonra kafasını mekanın içerisi işaret ederek "Çabuk içeri gir" dedi Ferhat aslı "Seeennn" diye bağırdı. Ferhat "Boş ver beni git dedim sana." diye bağırdı
Sinirle. "içerde doktora ihtiyaç var" diye bağırdı Ferhat. Aslıyı kafasını sallayarak "Tamam" dedi,. Ferhat " üç dediğinde koş" dedi. "1......2......"tam o sırada bir arabanın daha aslının üzerine doğru gelip ateş açtığını görünce. Ferhat" Assslllıı "diye bağırdı ve aslıya doğru koşarak üstüne atladı. Aslı bir yandan çığlık atıyor bir yandan da ağlıyordu. Tam üç dakika boyunca üstlerine yağan mermiler bitmiş adamlar gitmişti. Aslı ellerini kulaklarından çekti ve üstüne yatmış olan ferhata baktı. Ardından bir akıntı hissetti. Ferhat aslının üstünden kalkarak doğrulamaya çalıştı. Tam o sırada aslı kanları, fark etti. İkiside kan içindeydi. Aslı dehşetle gözlerini açtı. Vurulmuş muydu? peki ya neden hissetmiyordu? şoktan mı korkudan mı?......
.
.
.
.
.
Devamı diyer sayfada

siyah beyaz aşk - Var mı eksiğim Where stories live. Discover now