52. Bölüm

1K 9 17
                                    

      Sevda pat diye odaya girince aslı hemen kendini geri çekti. Az kalsın ferhatı öpüyordu ama sevdanın odaya girmesi herşeyi bozmuştu. Sevda onları o helde görünce eliyle gözlerini kapatıp "Tamam keyfinize bakın ben çıkıyorum" diyerek tekrar kapıya yöneldiği sırada aslı utanarak başını çevirdi. Ferhat bozuntuya vermeden "Bişey mi oldu?" diye sordu. Sevda olduğu yerde durup ferhata döndü "Doktorla konuştum yarın çıkabilirmiş onu haber vericektim. Sende müsait olduğun zaman bir yanıma gel." diyerek odadan çıktı. Ferhat aslıya bişey söylemeden odadan çıkıp sevdanın arkasından gitti. Sevda "Adam doğru söylüyor para sahte kimlik üzerinden yatırılmış ." dedi. Ferhat küfür savurarak yumruğunu sıktı. Sevda "Ferhat senin aklından ne geçiyor. Adamlar bas baya intikam almaya çalışıyor işte. Bunun arkasında onlardan başka kim olabilir?" dedi. Ferhat sinirle boynunu çıtlatarak "Yok yok ! Bu işin arkasında başkaları var." dedi. Sevda kimin olabileceğini düşündüğü sırada aklına Namık Emirhan geldi "Namık Emirhanı mı kastediyorsun?" diye sordu. Ferhat "Aynen öyle " diye karşılık verdi. Sevda "Sanmam. Onun götü yemez" dedi. Ferhat "Aslının ölmesi en çok onun işine yarar." dedi. Sevda "E tamam o zaman o kadar eminsen çözümüne bak sende." dedi. Ferhat "Emin değilim. Ama biliyorum" dedi. Sevda "Senin kafada iyice gitti." dedi. Ferhat şakaya vurarak "Akıl mı bıraktınız kızım" dedi. Sevda gülerek "Ben senin aklını başından alanın ne olduğunu biliyorum da. Ama neyse" dedi imalı imalı. Ferhat sevdaya ters ters bakıp söylenerek tekrar aslının odasına girdi. Odaya girdiğinde aslı uyuyordu. Nasıl bu kadar çabuk uykuya dalıyor diye düşünerek yanındaki koltuğa oturdu. Bir yandan aslıyı izlerken bir yandan da olanları düşünüyordu. Aklına iki kişiden başka kimse gelmiyordu. Ya Namık yada mekanını bastığı adamlar. Bunun anlamanın ve aslınıyı korumanın tek bir yolu vardı. Namığın yakınında olmak. Aslının mırıldanmasıyla bişeyler düşüncelerinden sıyrıldı. Gene rüya gördüğünü anlamıştı. Yanına oturarak elini tuttu. Mırıldandığı şeyleri anlamaya çalıştı. Galiba aslı bişeyler hatırlıyordu. Gülümseyerek aslıyı izlemeye devam etti...

      "Yaa Ferhat nolur birazcık, şu kadarcık." diye yalvarmaya devam etti. Ferhat "Aslı bak dışarısı esiyor zaten sabah dolaşırsın." dedi. Aslı "Ya çok sıkıldım yat yat nolur biraz çıksam. Hem diyorsun kendi başına çıkma hem sana diyorum bu sefer de sen çıkarmıyorsun." dedi. Ferhat pes ederek "İyi hadi gel yoksa susmazsın" diyerek kolundan tutup dışarı çıkardı. Ama her an tetikteydi. Gözleri fıldır fıldır etrafı izliyor ani bir atakda eli hemen silahına gidiyordu. Hastanenin çevresinde biraz yürümeye başladılar. Aslının bacakları açılmış artık daha rahat yürüyordu. Ferhat aslının yorulduğunu görünce "İstersen otur biraz" diyerek bankı gösterdi. Aslı başını evet der gibi sallayarak oturdu. Ferhatta yanına oturup sessizce geçenlere bakmaya başladılar. Aslı üşüyerek kollarını bağlayıp titredi. Ferhat "Üşüdüysen gidelim '' diyince aslı" Yok Ferhat biraz daha oturalım çok sıkıldım yat yat. " dedi. Ferhat aslının inadını biliyordu bu yüzden sesini çıkarmadan ceketini çıkarıp aslının omuzlarına örttü. O sırada aslının gözlerini kapatıp bişeyler mırıldandığını fark etti. Aslı "Çok sıkıldım yat yat. Çok sıkıldım yat yat. Çok sıkıldım yat yat "diye mırıldanmaya devam etti. Ferhat merakla" Bişey mi hatırladın? "diye sordu. Aslı başını tutarak" çok sıkıldım yat yat. "dedi ve gözlerini açtı. Ferhat meraklı gözlerle aslıya bakıyordu. Aslı evet der gibi başını salladı. Ferhat" Ne hatırladın? "diye sordu. Aslı derin bir nefes alarak" Öyle işte Ferhat. Kesik kesik bişeyler. "diyerek başını ferhatın omzuna koyup koluna girdi. Neden böyle bir şey yapmışdı bilmiyordu ama içinden öyle gelmişti. Belkide hatırladıkları yüzündendi. Bir süre ikisinde sesini çıkarmadan öylece oturdular. Aslı geleni geçeni izlerken Ferhat ise aslıyı izliyordu. Aslı ferhata bakmasa  da kendini izlediğini görebiliyordu "Noldu? Neden öyle bakıyorsun?" diye sordu gözlerini yoldan ayırmadan. Ferhat aslının saçını okşayarak "Hiç öyle" dedi. Aslı gülümseyerek başını ferhata çevirip gözlerinin içine baktı "Ne demek öyle?" diye sordu göz kırparak. Ferhat "Mutluyum" dedi net bir şekilde. Aslı "Niyeymiş o?" diye sordu. Ferhat "O da soru mu doktor? Hayattasın, gözlerimin içine bakıyorsun, gülümsüyorsun" dedi. Aslı gülümseyerek hiç düşünmeden ferhata sarıldı. Ferhat ilk başta şaşırsa da ardından hemen karşılık verdi. Ferhat daha sıkı sarıldıkça aslının karnına kramplar giriyor ve yeni şeyler hatırlamaya başlıyordu.  Kollarını geri çekerek  başını göğsüne yasladı . Galiba utanmıştı. Bu hareketi ferhatın hoşuna gitmişti. Gülmeden edemedi.

siyah beyaz aşk - Var mı eksiğim Where stories live. Discover now