siyah beyaz aşk - Var mı eksiğim

9. Bölüm

       Ferhat dokundukça aslı baştan çıkıyor daha tutkulu öpüyordu. Ferhat bir hışımla yatakta dönerek aslının üstüne çıktı. Kafasını aslının boynuna tekrar gömerek kokusunu içine çekerek öpüyor bir yandan da elleri ile aslıyı keşfediyordu. Genç kadında (aslı) kocasının göğsünü öpüyor onu tahrik ediyordu. Genç kadın "Ferhat" diye inledi. Ferhat cevap vermeden karısını boynunu öpüyordu. Aslı  tekrar "Ferhat" diye inleyince karasının kafasını tutarak dudağını öpmeye başladı. İki aşık birbirlerinin açlığını giderircesine, sığınacak liman bulmuşcasına, hırçın dalgalarla boğuşan bir gemi gibi birbirlerini öpüyorlardı. Tam bu eşsiz hissettikleri anda bir ses duydular "Aslııı kızım uyandınız mı" diye. Bu ses evin sahibi Nurten hanımdan geliyordu. Aşağıda kendilerine sesleniyordu. Aslı hemen dudaklarını ferhattan çekerek ferhatın üstünden çekilmesini bekledi. İkiside öpüşmekten nefes nefese kalmıştı. Biraz bekleyip nefeslerinin düzelmesini beklediker. Ferhat gözünü kaçırarak aslının üstünden kalktı. Aslı yattığı yerden aşağıya seslenerek" Uyandık Nurten abla geliyoruz şimdi "diyerek bağırdı. Ardından ferhata dönerek gözünün içine baktı. Ama Ferhat aslıdan gözünü kaçırarak yere attığı tişörtü alıp giydi. Yerdeki diyer tişörtü de aslıya atarak" Ben aşağıdayım " diyip aslının yüzüne bile bakmadan odadan çıktı. Aslı şok içindeydi. Az önce neredeyse sevişeceği adam şimdi suratına bile bakmadan odayı terk etmişti. Aslı çok utanmıştı. Sinirle yastığı alarak yere attı. Aslı kalkıp lavaboya gitti. Aynaya baktığında saçı başı dağalmış bir haldeydi. Öpüşmekten dudakları şişmiş Ferhat boynunu öptüğü için kızarmıştı. Kendine çok öfkelenmişti az önce yaşanmaması gereken bir şey yaşanmıştı. Evet kendisi ferhatı seviyor olabilirdi hatta ferhatın da kendisini sevdiğini sanmıştı. Ama Ferhat bu gün hiç bir şey olmamış gibi arkasını dönüp gitmişti. Aslı sinirle suyu yüzüne çarparak kendine gelmeye çalıştı. Aslı inanıyordu Ferhat da kendini seviyordu. Bugün sadece dikkat çekmemek için odadan hızlı bir şekilde çıkmıştı. Evet bu çok mantıklı bir açıklamaydı. Çünkü o öpüşü sevişi, okşayışı, dokunuşu yalan olmazdı evet 5 dakikalık bir şeydi ama aslı hissetmişti. Sevildiğini hissetmişti. Hoş aslı ilk defa böyle bişey yaşamıştı ama ne olursa olsun hiç kimse sevmediği birini böyle öpmez, dokunamazdı.
Aslı aşağıya indiğinde herkez çoktan sofraya oturmuştu. Aslı "Günaydın" diyerek boş olan yere yani ferhatın yanına oturdu. Ferhat aslıya tepki dahi vermeden yemeğine devam etti. Samet "Abi ben sizinkilere haber verdim hemen çıkacaklarmış yola." dedi aslı "Kaç saat sürer yol" dedi. Bir yandan da yarasını tutuyordu. Hüseyin "2 saati bulur kızım" dedi. Ferhat "1 saate burda olurlar." dedi kısa ve net bir cevap vererek. Nurten aslının yarasını tuttuğunu görünce. "Aslı kızım yaran kanıyor" dedi aslı karnına bakınca yarasının elinin kan olduğunu gördü. Aslı endişeyle gözlerini açtı. Ferhat aslıya bakarak "kalk.. Kalk, otur şuraya yarana bakalım" dedi. Aslı koltuğa koltuğa uzanarak karnını açtı. Sinem elinde poşetle yanlarına geldi. Nurten "Kızım yaran açılmış. Bu böyle olmaz şimdilik pansuman yapalım ama sen genede bir doktora görün" dedi. Aslı acıyla güldü. Ferhat neye güldüğünü anlamıştı. "Şimdi bende doktorum ne gerek var doktora gitmeye dersin." dedi aslıya kızıyor gibi yaparak. Aslı yüzünü acıyla ekşiterek "Yok bu sefer canım yanıyor." dedi. Nurten "Gece üstüne yattın harhalde baksana kanaman çok olmuş" dedi bir yanda da yarayı pansuman ediyordu. Aslı gözünü ferhattan kaçırdı. Bu hareketi üzerine Ferhat yaranın sabahki ateşli dakikalar yüzünden kanadığını anladı. Biraz vicdan azabı çekiyordu. Sabah o kadar sert olmamalıydı.

Sabah dilsize gelen telefonla evde adeta bayram havası olmuştu. Ferhat ve aslının ölmediği kazadan sonra yaralı bir şekilde dağ evinde sakladıklarını öğrenmişlerdi. Gülsüm haberi alır almaz yiğit abisine söylemişti. Dilsiz ve Abidin yanına adamlarını alarak 3 araba ferhatla aslıyı almak için yola çıkmışlardı.