72. Bölüm

701 10 47
                                    

    Ferhat kararsız bir şekilde bir aslıya bir hastane kapısına baktı. Kendi içinde yine büyük bir savaş veriyordu. O kadın yıllarca kendisini kandırmış babasını, babasının katilini saklamış onunla aynı çatı altında kalmasından asla rahatsızlık duymamıştı. O kadın ferhatın hayatını değiştirmişti, alt üst etmişti ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi yanına gidip elini tutamazdı. Derin bir iç çekerek aslıya hiçbir şekilde bişey demeden arkasını döndü. Tam gideceği sırada aslı arkasından seslenerek "Ferhat yapma bunu! O senin annen. Bak....Bu yaptığından çok pişman olucaksın bunu hissedebiliyorum" dedi. Ferhat ağır ağır aslıya dönerek " Bu konuda daha fazla konuşmayalım istersen. Sonra üzülüyorsun" dedi. Aslı "Bak sana anneni affetmeni söylemiyorum. Kolay değil çünkü bu yaşadıkların farkındayım. Ama Ferhat..... Annen o ameliyattan çıkamayabilir, bunu bir doktor olarak söylüyorum. Belki ilk ve son yüzleşme olucak senin için belki de bir daha onun gözlerinin içine bakamicaksın yada ona söylemek istediklerini söyleyemiceksin ve inan bana bu en kötüsü. " diyerek ferhata yaklaştı. Gözlerinin içine bakarak konuşuyor her söylediğini hissetmesini istiyordu. Derin bir iç çekerek konuşmaya devam etti " Biliyor musun ben anneme...... Yada kendime bilmiyorum ama vedalaşamadığım için çok kızgınım, kırgınım. Ben annemin gitmesinden çok bana veda etmeyişine üzüldüm. Aynı şeyi senin de yaşamanı istemiyorum" diyerek elini tuttu. Ferhat aslıya daha çok yaklaşarak meydan okur gibi aslının gözünün içine bakıp "Şimdi karşına çıksa annen onu affedebilecek misin?" diye sordu. Aslı yutkunarak huzursuzsa yerinde kıpırdanıp "Konumuz benim annem değil." diye cevap verdi. Ferhat "Aynı şey. Senin annen senin çocukluğunu mahfetti benimki benimkini...." dedi. Aslı başını iki yana sallayarak "Dün gerçekten de hissettim biliyor musun 'annem' dediğin an" dedi. Ferhat başını evet der gibi sallayıp "Biliyorum. Yüzünde o zafer gülümseyişi.... Tedaviye cevap veriyor falanlar" dedi. Aslı gülümseyerek ferhata baktı. Ferhat "Doktor bak yine sırıtmaya başladın? Hayırdır yani şurda iki laf anlatıyoruz dimi?" diyerek çıkıştı. Aslı "E dedin ya yüzünde o zafer gülümseyişi diye.... Hadi ver elini girelim içeriye. affetmek zorunda değilsin, son kez bişey söylemek istiyor musun? Bırak son kez baksın sana, yaptıklarından çok pişman bu pişmanlıkla yüzleşsin" dedi. Yavaş yavaş ferhatın kabuklarını kırmaya başlamıştı. Ferhat "Son kez diyip duruyorsun, ölücek yani ha?" diye sordu. Aslı derin bir nefes alarak gözlerini havaya kaldırdı. Ne olursa olsun bu haberi vermek hep zor olmuştur onun için. Başını iki yana sallayarak "Zor bir ameliyat olucak. Herşeye hazırlıklı olmak gerekiyor. Morale ihtiyacı var" dedi. Ferhat kararsızca aslıya bakmaya devam etti. Aslı derin bir iç çekerek yanlarındaki banka oturdu. Başını iki elinin arasına alarak derin bir çekip "Masalın böyle bir ailede büyümesini istemiyorum." diye mırıldandı. Ferhat da aslının yanına oturarak nasıl der gibi baktı gözlerinin içine. Aslı "Böyle işte... Parçalanmış, kin, nefret, öfke... Ona güzel bir hayat vermek istiyorum. Hani söz vermiştik ya birbirimize boluda.... O bizim gibi olmicak, iyi bir anne baba olucaz demiştik. Biz affetmeyi bilmessek, sevmeyi bilmezsek ona nasıl öğreticez?Masalın anneannesi zaten yok babaannesi de mi olmasın? " diyerek gülüp devam etti" Hem doğduktan sonra ben doğal olarak tekrar hastaneye dönücem napıcaz kızımızı bakıcılara mı bırakıcaz? " diye sordu gülerek . Ortamı yumuşatmak için biraz espri yapmaktan bisey olmazdı  . Ferhat gülerek" Ha bakıcı yerine yeter bakıcak diyorsun? Sadece bunun için mi istiyorsun... Yani onunla konuşmamı? " diye sordu. Aslı ferhatın saçlarıyla oynayarak" Hayır zeki kocam benim senin için de istiyorum. Hatta en çok senin için istiyorum ama sen beni anlamıyorsun.... Kaç yaşına gelirsen gel annesini hep arıyor insan. Kocaman oldum diyorsun, bak işim gücüm var diyorsun, evlendim ben diyorsun hatta anne oluyorsun ama yinede.... Yinede gözün hep bir yerlerde arıyor. Affetmiceğini bilsen de orda bir yerlerde olduğunu bile bilmen çok farklı. " diyerek gözlerini kaçırıp başka yere daldı" O gün öldüğünü öğrendiğim gün boğazıma bir yumruk oturdu sanki. Nefes alamadım. Evet onu yıllardır görmüyorum ona çok kızgındım, öfkeliydim, karşıma çıksa affetmezdim belkide ama yinede biyerlerde olduğunu bilmek iyi geliyordu. Her ne kadar beni şu kadarcıkken terk etmiş olsa da dayanamadım. Ben o gün anne olmakla annemi kaybetmek arasında kalmıştım. Bazen sadece acını paylaşacak birini istersin.... Bırak annen yaralarını iyileşirsin, hatasını telafi etsin. Benim ne dediğimi anlayınca belki çok geç olabilir ve kendine bunu yapmanı istemiyorum. Lütfen... " dedi gözleri dolarak. Ferhat aslının gözlerinin dolduğunu fark edince elini beline dolayıp kendine çekti. Aslı ağlamamak için gözlerini havaya kaldırıp kırpıştırarak" Ya Ferhat bu hormonlar beni mahvediyor" diye güldü. Ardından ayağa kalkarak elini ferhata uzattı. Ya şimdi elini tutar burdan birlikte içeri girerlerdi yada Ferhat yine alıp başını gider yıllarca içinde bu acıyla yaşardı. Ferhat bir aslıya bir uzattığı eline baktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Onu asla affetmek istemiyordu ama bir yandan da aslı haklıydı. Yavaş yavaş yerinden kalkarak aslının uzattığı elini tuttu. Elini tutmasıyla aslının içinde kelebekler uçuşmaya başlamıştı bile. Ferhatı kararından vazgeçirmeden biran önce içeri girdi.

siyah beyaz aşk - Var mı eksiğim Where stories live. Discover now