Mutlu Sona Doğru

49 13 1
                                    

(Multimedya, Fidan'ın kombini)

(2 Ay sonra)

Serkan

Nihayet her şey yoluna girmeye başlamıştı, biricik kardeşimin yeniden mutlu ve neşeli hallerine geri döndüğünü görmek güzeldi. Artık o paranoyak hallerinden de eser yoktu. Eylül'ün ve Fidan'ın ısrarı üzerine Kemalpaşa'da bulunan İstanbul Bazaar'a gitmeyi planlamıştık bugün. Kızlar hazırlandıktan sonra, tek araba ile gitmenin daha uygun olacağını düşünüp yola çıktık. Yol boyunca koyu bir sohbete dalmıştık, İstanbul Bazaar'a vardığımızda kızlar çoktan arabadan inmişti bile.

-Bugün elimiz kolumuz çanta dolu bir vaziyette buradan ayrılacağımıza o kadar eminim ki.

-Hadi abicim hadi, söylenme de kızlara yetişelim.

Kızlara yetiştiğimizde çoktan alışverişe başlamışlardı bile. Birlikte biraz daha alışveriş yaptık, AVM içinde dolaşırken acıktığımızı fark ettik. Çünkü midemiz kazınmaya başlamıştı resmen. Bir yerde yemek yemeye karar verdik.

-Kızlar size de maşallah, ne alışveriş yaptınız be!

-Aman, şimdi eve gidene kadar durmaz çenesi.

Ups! Kızdı gönlümün sultanı. Nasıl yapsam da affettirsem kendimi?

-Hiç öyle bir şey yapar mıyım, gönlümün sultanı? Aşk olsun.

Alnına küçük bir öpücük kondurdum, yüzündeki o alıngan ifade, yerini tatlı bir gülüşe bıraktığında benden mutlusu yoktu. Yemekten sonra, bir de tatlı yemeye karar verdik, Eylül tatlıkoliktir, tatlıyı yedikten sonra illa ki dudağının kenarında ufak bir leke kalır. Yine öyle olmuştu, sadece dudağının kenarında değil, alt dudağına da bulaşmıştı çikolata sosu. Gözlerim oraya takılmıştı bir kere, Eylül bunu fark etmiş olacak ki, utangaç ve tutuk bir ifadeyle bana kaçamak bakışlar atmaya başladı.

-Abi, istersen kızı domatese çevirme daha fazla da evimize gidelim. Hadi abiciğim.

-Bak sen bizim cimcimeye, büyümüş de abisiyle dalga geçiyor.

Fidan

Abim de bir alem yani, bayılıyor Eylül'ü utandırmaya. Yanakları al al oldu kızcağızın.

-Dalga geçmek değil de abiciğim, kızcağız kıpkırmızı oldu.

-Öyle olsun mavi boncuk, buradan direkt eve mi geçelim? Ben Paluri'ye uğrarız diye düşünmüştüm. Bebekleri severiz hem.

-İyi olur ya, hem hediyeleri de veririz.

-Kesinlikle, iyi akıl etmişiz bebeklere bir şeyler almayı.

İstanbul Bazaar'dan çıkıp, Paluri ve Özgür'ün evine gittik.

-Hoşgeldiniz, buyrun geçin içeri. Kalmayın ayakta.

-Hışbulduk kuzen, uyuyor mu bebişler?

-Daha yeni yatırdım, geçin içeri. Ben de bir şeyler hazırlayayım. Oturur sohbet ederiz.

-Sen yorulma biz hallederiz, yabancı değiliz sonuçta. Dinlen sen.

Paluri itiraz etmeye fırsat bulamadan, mutfağa gidip, aldığımız atıştırmalıkları hazırladık ve mis gibi bir çay demledik.  Daha sonra koyu bir sohbete daldık.

-Ee kuzen, korkularını geride bırakmışsın gördüğüm kadarıyla. Sevindim senin adına vallahi.

-Geç oldu ama, aştım nihayet. Üstümden dev gibi bir yük kalktı.

Sevdalık Geliyorum Demez(Sevdalık Serisi-1) TAMAMLANDI Место, где живут истории. Откройте их для себя