"Gönlümün Kıyısı"

137 31 44
                                    

Yazardan ufak bir notla başlamak istiyorum; öncelikle okuyucular dışında hikayelerinin tanıtımlarını yapmak isteyenler lütfen yorumlarını kaldırsın, gel gelelim ülkemizin yaşadığı bu acı olaya, inanın, sizin kadar benim de içim acıyor, ben de öfkemden hiç bir yere sığamıyorum, ama inanın hiç bir cahil için ağzımızı açmaya, elimizi kaldırmaya değmez! Suçluyla suçsuzu ayrıt etmeyi, öfkemizi kontrol edebilmeyi, ve bu cennet vatanı iç ve dış düşmanlarımızdan canımız pahasına korumayı unutmamak gerek, zor zamanlar geçiriyoruz, ve umarım bu zor zamanları alnımızın akıyla atlatacağız.

(not: umarım bu bölüm hoşunuza gider, duygusallık yüklü olacağı için okurlarımı yanlarında mendil bulundurmaya davet ediyorum)  -Ayşenur Muti

*****   ***** *** **** **** *** *** *** ***   **** ****

"Senin yerin gönlümün kıyısıdır,

Sevdan ise  yüreğimin dermanıdır,

Duy kalbimin sesini yârim,

Sensiz dünya bana dardır..."


(Dört gün önce, Sönmez'lerin evi)

Eylül

Hepiniz merak ettiniz değil mi? Nasıl kaçırıldım? Kim kaçırdı? Ası önemli soru ise Neden kaçırıldım? Şöyle anlatayım; abim ve Fidan abla kaçamaktan döndüklerinde bu durumu herkese açıklamamız gerekti, sonuç olarak annem yıllar sonra haklı çıktı. Tam da o gün telefonuma bilinmeyen numaradan şöyle bir mesaj geldi:

"Eğer bir saat sonra Fidan'ı yukarıdaki köprüye getirmezsen olacaklardan sorumlu değilim. Sakın abine haber verme. Kötü olur. Yalnız gel."

Sinirlerim tepeme çıktı, yok canım! Oldu! Çok beklesin. Abim bu mesajı görürse, Serkan ile bir olup katil olurlardı kesin, ben de Eylül Sönmez isem bunun olmasına izin vermem. Dedim, dakikasına yeni mesaj:

"Demek öyle, bedelini ödemeye hazır ol!"

Ya sabır! Bir dakika! Fidan ablamı vuran herif hapiste değil mi? E kim yazıyor bunu bana? Adamlarından biri mi? Yok artık! Bu mesajı aldığımı kimseye çaktırmadan odama çıktım. Abime ise uyumak istediğimi söyledim. Serkan durur mu? Peşime düştü hemen.

-Abi ben uyuyacağım.

-Peki küçük cadı.

Serkan ise direkt peşime düşmüş tek kelime etmemişti. İçimde kötü bir his vardı. Başıma ciddi bir dert almıştım, hissediyordum. Odama çıktığımda, Serkan hemen ardınından içeri girip kapıyı kapatmıştı. Nihayet yatağıma uzandığımda, o da çok geçmeden yanıma uzanmış, üstelik bir de beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı. Hangi ara uykuya daldım hatırlamıyorum bile, uyandığımda gecenin bir yarısı, dışarıdan sesler geliyordu. Ve bu herhangi bir ses değildi. Usulca kalktım sevdiğimin yanından. Masamdaki not kağıtlarından birini çıkarıp şu notu yazdım:

"Sevdam, ansızın yüreğime sızan koca yürekli adam, peşimde birileri var. Biliyorum söylemeliydim önceden, ama yapamadım. Ne seni, ne kardeşini, ne de abimi tehlikeye atmak istemedim. Sana zarar gelsin istemedim sevdiğim. Bu notu aldığında belki de peşimdeki adamlar beni kaçırmış bilmediğim bir yerde tutuyor olacak. Notu aldığında benim peşime düşeceğini biliyorum. Şunu sakın unutma, seni her şeyden çok, hatta kendimden bile vazgeçecek kadar çok sevdim."

Notu  usulca onun başucuna koydum. Yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra, pencereme yöneldim. Çok yüksek değildi, olsun. Atladım, sonrası ise karanlık...

Serkan

Uyandığımda yanımda yoktu küçüğüm, aradım, çok aradım ama yoktu işte. Sadece başucuma bıraktığı not vardı. O notta yazanları okuduğumda yıkılmıştım, canım acıyordu. Öyle bir ağırlık vardı ki kalbimin üzerinde... Nefes aldırmıyordu. Onsuzluk canımı yakıyordu. Harabe gibiydim.

Sevdalık Geliyorum Demez(Sevdalık Serisi-1) TAMAMLANDI حيث تعيش القصص. اكتشف الآن