°TAMAMLANDI°
Siz: Seni ilk gördüğüm gün, onu nasıl sevdiğini fark ettiğimde kalbim o kadar kırılmıştı ki..
Siz: Oysaki senin sevdiğin gibi kimse sevmemişti beni, kullanılmıştım ben. Gerçekten sevilmek nasıl oluyor, nasıl bir his bilmiyordum.
Sadec...
"Keşke tanımasam" kurmuş olduğum cümleyle bana olan bakışları merakla dolmuştu.
"Neden ki?" başımı 'boş ver' dercesine sallayıp Ali Eren'in olduğu yöne baktım lakin orada değildi. Bir süre sonra dibimizde gördüğümde kaşlarım çatılmıştı. O da sahte bir merakla Rüzgar'a bakıyordu.
"Abi bu ne sakinlik?" ikimiz ona anlamsız bakışlarımızı yönelttiğimizde Rüzgar'a yaklaşıp fısıldamıştı fakat ben de duymuştum.
"Sen bu kıza sinirli değil misin?" Rüzgar, Ali Eren'in sözlerinden sonra sinirli bir tavır takınıp, sert ve tok çıkan sesi ile konuştu.
"Bana bak Ali Eren insanlara bok atmadan önce kendi kişiliğini sorgula." Ali Eren'in tutmuş olduğu kolunu sertçe çekip bana küçük bir tebessüm yolladıktan sonra yanımızdan ayrıldı.
Ali Eren bir süre onun arkasından bakakaldığında en son yine bana dönmüştü. Elimi tutup bana döndü.
"O kadar zekisin ki güzelim. Beni mağlup etmene rağmen hayran kalıyorum sana." tutmuş olduğu elimdeki tırnaklarımı etine batırdım sertçe. Elini çekerken işaret parmağını tutup çok olmayacak bir şekilde çevirdim. Sadece gözü korksun diyeydi.
O ise bozulmuş bir hali olmasına rağmen sırıtarak yanımdan gitti. Gözlerimi devirdiğimde yanıma gelen Sevde'yi fark etmemiştim bile.
"Ne oldu halledebildin mi?" onaylar şekilde başımı salladığımda o ise derin bir nefes aldı.
"Acaba öğrenirse nasıl bir tavır sergiler?" bu işe başladığımdan beri aklımda olan soruyu sesli bir şekilde dile getirince ne diyeceğimi bilemedim.
"Bilmiyorum. Umursamaz herhalde." Sesim üzgün çıktığında Sevde kolumu tutarak hafifçe bir parmağı ile okşadı tuttuğu yeri. Zil çalınca söverek merdivenlere koştum. Arkamdan koşma sesi geldiğinde merakla baktım arkama. Sevde de benimle geliyordu.
"Niye asansöre binmiyorsun?" ben durduğumda yanıma gelip biraz soluklandı.
"Çünkü derse geç kalacaksın bu gidişle ben de seni yalnız bırakmak istemiyorum." burukça gülüp onu asansöre sürükledim.
"Astımsın sen. Asansörle çıkılacak yukarı." zaten nefes nefeseydi hala. İtiraz ediyorken bizim katın tuşuna bastım. Kapı kapanırken merdivenlere daha hızlı koşmuştum bu sefer. O kadar hızlı gidiyordum ki. O sırada öğretmenler zili de çalmıştı ve ders fizikdi. Süleyman hoca çok kızardı bu konuda.
Daha da hızlanıp bizim katımıza vardığımda koridorun en sonundaki sınıfa doğru koşarken hocanın daha sınıfa girmediğini ve Batu ile Sevde'nin onun oyaladığını fark ettim. Batu beni görünce Sevdeye de işaret çakmıştı. Hoca orta boylu ve Batu da uzun olduğu için benim geçeceğim tarafa doğru gidip siper almıştı. Benim de boyum kısa olduğu için belli olmadan girmiştim sınıfa.
Nefes nefese sırama oturduğumda onlar da gelmişti sınıfa. Batu göz kırparak yanıma oturmuştu.
Fizik dersinde not alırken bir süre sonra hocanın işi çıkmıştı. Başka bir hoca geldiğinde sıkıldığım için matematik test kitabımı çıkartıp çözmeye başladım. Batuhan başını kaldırıp soru çözen bana ve sonra soru bankasına baktı. Göz devirip başını diğer tarafa çevirince gülerek soruyu çözmeye başladım. Cebimdeki telefon peş peşe titrediğinde dalmak üzere olan Batu da korkuyla yerinden sıçramıştı. Sonradan anladığında söverek uyumaya devam etti. Ben ise soru çözmeye devam ederken en son merakıma yenik düşüp kalemi soru bankasının üstüne bırakıp telefonu çıkardım cebimden.
Rüzgar: Dediğin gibi konuştum Verayla
Rüzgar: Gerçekten de dediğin gibi o yazmamış bunları. Hatta Ali Eren'in başından çıkmış bütün bunlar.
Siz: Evet haklı olduğum.. Doğru
Rüzgar: JSMSJSÖAUAKAJSLJA
Rüzgar: Nesin sen Anonim Oktar falan mı?
Siz: Çok yakışıklıyım ben.
Siz: SENİN BENİ ERKEK SANMAN GELDİ AKLIMA
Rüzgar: Sus sakın hatırlatma.
Rüzgar: Rezil oldum çocuğa
Siz: KWÖSJSMSSJÖAUAAMGS
Siz: Ben bunu unutmam, unutturmam
Siz: :p / gönderilemedi
Siz: E yuh yani sen de / gönderilemedi
Siz: Manyak mısın çocuğum/ gönderilemedi
Siz: Allahım bu yanlış çocukmuş baştan başlayabilir miyim?
Rüzgar: nE?
Siz: ISÖSHSMABAMSHSKS
Rüzgar:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Rüzgar: Ey dokunmayın çok fenayam
Siz: Yeter karnım ağrıyor gülmekten
Rüzgar: Tanımadığım ve görmediğim birinin beni bu derece eğlendirmesi.. Hoşuma gitti ve şaşırttı açıkçası
Siz: Çünkü bazen görmek ve bilmek gerekmez
Helloağ
Kafam şu an teknoloji tasarım dersindeki peligom kokusu ile güzelleşmiş gibi sjaöala
NEDEN ÇOĞU KİŞİ CAMİLLAYI SEVMİYOR ALLAH AŞKINA AÇIKLAYIN
