4⋆9

88 5 92
                                    

"Ya hayır baba ama sana dedim ben, biliyordun gideceğimi." sinirle dağılmış olan yatağıma, üstündeki birkaç parça kıyafete ve zorla eleyerek doldurduğum çantama baktım. Giysileri elimle bir kenara ittirdikten bir hışımla oturdum yatağa.

"Biliyorum dedin ama biz de geliyoruz işte."

"Sizin geldiğiniz yolları ben gidiyorum hey gidim hey!" saçma sapan konuşunca babam birkaç saniye susmuştu.

"O it gidiyor diye bütün bu inadın di mi?" abim arkadan bağırarak konuştuğunda göz devirdim.

Konumuz ise bugün okulca Uludağ gezisine gidecek olmam ve babam ve abimin de mucizevi bir şekilde gelecekleri günün bu gün olmasıydı.

"Abi ne alâkası var şimdi bu konunun Rüzgarla?"

"Bak bir de onu savunuyor gördün mü baba?" abim, babama beni geçerken ben ise nasıl bu işin altından kalkabilirim diye düşünüyordum.

Ya babamın suyuna gidecektim ya da abimden yürüyecektim.

"Ya ben en azından Emir ile buluşacağım deyip gece barlarda sarhoş olmaya gitmiyorum." evet eğlenceli olan yolu seçtim, kim olsa bunu yapardı ama değil mi?

Abimden 'hassiktir' nidaları duyarken genişçe gülümsedim.

"Git sen kızım git. Ben de abinin kırılmamış kemiklerini kırmayı planlıyorum." Evet büyümüş ve iş sahibi olmuş olabilirdi ama bu dayak yemeyeceği anlamına gelmezdi,

Keyifle babama birkaç sevgi sözcüğü söyledikten sonra görüşmeyi bitirdim. Şimdi ise Ayşe Teyze'ye yük olmak istemediğimden hızlıca odamı toplamam ve koşar adımlarla - ki bu abartı değil- okula gitmem gerekiyordu.

Baştan savma bir şekilde tamamen görünüşten ibaret olan toplamamı yaptıktan sonra Ayşe Teyze ile görüşmüş ve okula doğru gitmiştim.

Bahçede çantaları ile bizim grubu görünce nefes nefese kalmış bir şekilde yanlarına vardım. Birkaç dakika muhabbet ettikten sonra otobüse binme zamanı gelmişti.

En sonunda ite kalka otobüse binmiştik. Ben önde Rüzgar arkamda ilerlerken arkaya doğru adımladım. Bu tip gezilerde uyuyan taraf değilseniz en eğlenceli yer kesinlikle en arka taraftı. Yerleştiğimizde ise arkanın bir önünde Derin ve Batu, onların önünde biz, bizim önümüzde de Sevde ve Alihan oturuyordu.

Arabaya binmeden önce ne yapacağımı bilememiştim. Çünkü genelde araba yolculuklarında midem bulandırdı bu yüzden cam kenarında otururdum ama Rüzgar da cam kenarında oturmayı çok seviyordu. Bunu bildiğimden 'ne yapacağım' diye düşünüyordum ama geldiğimizde Rüzgar bana öncelik vermiş ve "Midenin bulandığını biliyorum, sen geç cam kenarına." demişti. Mutlu bir şekilde oturduktan sonra çantamı ayakta duran Rüzgar'a uzattım. Önce kendi çantasını sonra da benim çantamı üstteki boşluğa koyup yerine oturdu.

"Rüzgar benim çantamı alsana bi'. " Yüzüme 'Daha yeni koydum' imalı bakışlarını gönderdi.

"Ayşe teyze börek falan yapmıştı. Poşetin içinde duruyor al da önümüzde durur, acıkırsak yeriz."

"Ne börek mi?" Alihan, daha Rüzgar kalkamadan ayaklanmış ve seri hareketlerle çantamı çıkarmıştı. İçindeki poşeti aldıktan sonra çantayı geri yerine koyup Sevde'nin yanına oturdu. Hemen içinden bi' börek alıp ağzına attıktan sonra koltukların arasındaki boşluktan bana baktı.

"Kanka aldım ama sorun olmaz değil mi?" ağzı dolu olduğundan boğuk çıkan sesine güldüm ve sorun olmayacağını dedim. Zaten fazla vardı ayrıyeten sadece Rüzgar ve kendim için almamıştım.

Çift Taraflı | yarı textingWhere stories live. Discover now