0⋆4

319 29 182
                                    

Medya¬Rüzgar (Hadi düşün az smsnsna)

Rüzgar: İroni yapmıştım?

Siz: Onun farkındayım zaten

Siz: Sadece bir an şey oldu

Siz: Her neyse önemli değil.

Rüzgar| Görüldü 14.24

Gözlerimi elimde tutmuş olduğum telefondan ayırarak Batuhan'a döndüm.

"İyice melankoliğe bağladın. Yazmayı bırakmalısın belki de." bir süre yüzüme baktıktan sonra söylediklerini düşündüm. Haklı olabilir miydi?

"Haklı olabilirsin ama hiçbir şekilde irtibatta olamamaktansa bu şekilde konuşmak daha iyiymiş gibi geliyor, bilmiyorum." dediğim ile başını salladı.

"Öyle diyorsan."

Üzerimde bana bakan bir çift göz hissettiğimde belli etmeden etrafıma baktım. Ali Eren ile göz göze gelirken sanırım kimin baktığını anlamıştım. Hala bakışlarını üzerimde tutarken refleks olarak bir kaşımı kaldırarak 'ne var' dercesine baktım. Bu hareketim ile sırıtmaya başlarken sinirle bakışlarımı üzerinden çektim.

Gördüğüm hareketlilik ile merdivenlere bakarken İdil'in Rüzgarların masasına doğru gittiğini fark edince telefonumu aldım hemen elime.

Özel Numara: İdil sizin olduğunuz masaya geliyor.

Anında mesajımı gördüğünde hızlıca telefonumu masanın altına koydum. Yandan ona doğru bakarken etrafına bakmaya başladığını görünce Batu ile konuşuyormuş gibi yaptım.

"Acil benimle konuşuyormuş gibi yap." tam tostundan bir ısırık alıp bana baktığında dolu olan yanaklarına bakarak kafamı salladım sağa sola.

"Ulan bir kere de bana faydan dokunsun." O arada Rüzgar da masalarına gelmiş olan İdil'e çevirdi başını.

"Ya sen ne yaptığını sanıyorsun." İdil o tiz sesiyle bağırmaya başladığında yüzümü buruşturdum. Kendi sesini duyamıyor muydu acaba?

"Ne yapıyormuşum?" Rüzgar onun aksi şekilde daha sakin konuşmuştu. Derin ve Alihan da İdil'e sinirli bir şekilde bakıyordu.

Derin ve Alihan Rüzgar'ın çocukluk arkadaşlarıydı aynı ben, Batu ve Sevde gibi.

"Herkese sevgili olduğumuzu söylemişsin. Cidden bu kadar düşebildin mi?" şaşkınlıkla kaşlarım havaya kalkarken neden böyle bir yalan söylediğini anlamaya çalışıyordum. Yalan olduğunu düşünüyordum çünkü bu asla Rüzgar'ın yapacağı bir şey değildi.

"Senin bu herkes dediğin kişileri tanıyor muyum?" Az önce sakin çıkan sesi şu an sinirli çıkıyordu ama hala sakin gibi durmaya çalışıyordu. İdil'in yüzündeki emin duruş biraz tökezlemiş gibiydi.

"Kendine eğlence arıyorsan başka kapıya İdil. Bu kapı sana kapanalı çok oldu." Rüzgarın söylediği ile İdil biraz daha bozulurken Alihan ve Derin gülmeye başlamıştı.

"Güle güle tatlım." Derin yüzünde alaycı bir gülümseme ile İdil'e el sallarken İdil ise göz devirerek onların yanından uzaklaştı.

Bir süre kantin sessiz kalmıştı. O sırada da Rüzgar telefonunu eline alıp bir şeyler yapıyorken benim telefonumun bildirim sesi tüm kantinde yankılanmıştı.

"Şansımın.."

Gülerek bana bakan Batu ya döndüm. Elimdeki telefona art arda bildirim sesi gelirken alttan telefonumu Batu ya uzattım. Ve konuştuğum belli olmasın diye elimi yüzüme tuttum.

"Al bu telefonu ve sesini kapat. Lütfen."

Bu arada da Rüzgar mesaj atmaya devam ediyordu. Batu hemen telefonun sesini kapattığında telefonda bir şeylere bakıyor gibi yapıyordu. Derin bir nefes alarak yanıma döndüğümde Rüzgar'ı dibimde gördüm. Şaşkınca Batu'ya bakıyordu.

"Sen miydin?" Şaşkınca eli ile Batu'yu işaret ederek konuştu.

O sırada Batu bana bir bakış atıp Rüzgar'ı geri döndü.

"Anlamadım?" Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Batu bir şey bilmiyormuş gibi aranırken bir yandan da elindeki telefonu alttan bana uzatmıştı. Heyecandan elim titremeye başlamıştı. Sesi kısıktı biliyordum ama yine de bir şekilde ses gelecekmiş gibi hissetmekten de alıkoyamıyordum kendimi. Derin ve Alihan bize bakarken okulun giriş kapısından içeri gelen Sevde'yi gördüm. Gözleri büyümüş bir şekilde bir bana bir Rüzgar'a bakıyordu. Normal davranmaya çalışarak yanıma gelip oturdu.

"Bana yazan sen miydin?" Rüzgar bir süre hepimize bakmıştı. Batu'ya döndüğü sırada hızlıca elimdeki telefonu Sevde'yi verdim. Notlar kısmına bir şey yazmıştım ve ekranı açık bırakmıştım.

"Hemen tuvalete gidip Rüzgar'a mesaj at. Ve 'Kız olduğuma emin olabilirsin' yaz sadece. Dikkat çekmemeye çalış lütfen."

Ekrandaki yazıyı okuyunca belli belirsiz bir şekilde bana başını salladıktan sonra yerinden kalkmıştı.

"Ben çantamı sınıfa bırakıp geleyim." dediğine başımı sallayarak güldüm ve Batu'ya dönerek 'hallettim'
dedim ağzımı oynatarak

İmdb:9,6

"Hayır neden sana yazayım ki?"

O sırada Rüzgar telefonuna gelen bildirim sesi ile telefonuna bakıp mahcup bir şekilde Batu'ya döndü.

"Gerçekten kusura bakma yanlış anlaşılma oldu."

Batu önemli değil tarzı bir şeyler söylerken Rüzgar'ın masada olan eli benim elime çarpmıştı giderken. Nefesimi düzensizleşmeye başlarken derin bir nefes almaya çalıştım. Batu'nun kolundaki saatten zilin ne zaman çalacağına bakarken bir dakika kaldığını görünce hızlıca kalktım yerimden.

"Ne oldu?"

"Zil çalacakmış şimdi." Durumu anlayınca başını salladı ben ise koşarak merdivenlere yöneldim.

Biz özel okulda okuyorduk ve bu okulda anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise olarak dört ayrı bölüm vardı ve lise olduğumuz için biz üst taraftaydık. Okul sekiz katlıydı ve kantin de üçüncü kattaydı. Asansör bulunuyordu fakat benim kapalı alan fobim olduğu için binemiyordum. Alışmıştım merdiven çıkmaya fakat bugün üstümde ayrı bir halsizlik vardı.

Son birkaç merdiven basamağında zorlana zorlana çıktıktan yavaş bir şekilde sınıfıma doğru ilerken asansörün önünden geçiyordum. Dikkat etmediğim için duvara yakındım ve asansörden çıkan kişiye çarpmıştım. Sendelerken belimden tutan kişiye baktım. Bana çok yakın olan gözlere bakarken nefes almayı unutmuş gibiydim. Daha fazla çocuğun içine düşmemek için dik konuma gelip ayrıldım.

"Kusura bakma ve teşekkür ederim." hızlıca sınıfta yerime geçip oturdum. Birkaç dakikada ne çok şey yaşamıştım öyle.

Ben gel diiimmmmm

Başka bir şeyler deniyorum ama hello diyerek giriş yapmadan içime sinmiyor wjsşçhsöana

Umarım beğenirsiniz kendinize dikkat edin he

Çift Taraflı | yarı textingWo Geschichten leben. Entdecke jetzt