ÖZEL BÖLÜM III

64.4K 2.7K 2.4K
                                    

Bölüm +18'dir ve Tarık'ı altta görmeye dayanamayacak olanların bölümü okumaması tavsiye edilir...

Önümde ki manzarayı izlerken sinirden kuduracak, bu sarışın kadını ve Tarık'ı bu evi ateşe verdikten sonra içeri bomba atıp gidecek kadar sinir doluydum şuan. Tarık Türkiye'de ki işlerini orda bırakıp buraya gelse de adam boş durmayıp burda da iş görüşmeleri yapıyordu. Gerçek anlamda yoğun biriydi. Ama bu sarışın bir kadınla evde görüşme yaparken gülüşeceği anlamına gelmiyordu.

Tarık ingilizce ne söylemişse kadın kahkaha atarak koluna dokundu. Tarık'ın gözleri bana kaydı ardından gülüşünü dişlerini dudaklarına geçirerek durdurmaya çalıştı. Benden başkasına nasıl gülerdi o ya? Oturduğum koltuktan telefonuma uzandım ve titreyen elimle mesaj yazdım.

Tarık, sikerim.

Mesajı gönderip başparmağımı dişimle soyma işine geri döndüm. Masanın üzerinde telefonu titreyince açıp baktı, ardından ben suçsuzum gibisinden bana baktı. Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

Başka bir yerde konuşmasınlar diye iş için görüşme yapanları eve getir demiştim ama gözümün önünde bile oynaşacaklarını düşünmemiştim. Sarışın kadın, kendisine bakmayan Tarık'ın kolluna hafifçe dokununca artık bu kadar yeter diyerek ayağa kalktım. Masaya doğru giderken Tarık'ın yapma diye bağıran gözlerine karşılık vermeden tek hedefim olan sarışın kadının üzerine gittim.

Kadın kafasını kaldırıp bana korku ile baktı. Masum bir kadın olmadığını biliyordum çünkü Tarık ile benim ilişkim olduğunu biliyordu. Buna rağmen ona yakın davranmaktan çekinmedi. Gittiğim gibi koluna yapıştım. Fazla sert tutmamaya özen göstererek onu oturduğu yerden kaldırdım.

"Hemen buradan gidiyorsun!" ingilizce bildiğim şeyleri aksanına uygun bir şekilde söyledim. Bana şok ile baktı. Ardından Tarık'a döndü.

"Tarik?" dedi bir şey yap gibisinden.

"Tarık!" dediğim bastırarak. Şuan o İngilizce klavye bende Türkçe klavye gibiydim.

Tarık ikimize birden baktı, ağzı aralanmış her ismini söylediğimizde bize baktı. Ardından ayağa kalktı ve kadının yanına gidip ingilizce bir şeyler söyledi. Kadın bozulmuştu, kolunu kendine çekerken çantasını ve birkaç kağıdı alıp topuklu ayakkabıları ses çıkarıp saçlarını savurarak sinirli ve bozulmuş bir şekilde kapıyı açıp büyük bir sesle çarptı.

Kadın çıkar çıkmaz Tarık bana döndüğü anda yakasından tutup onu salonu mutfağa bağlayan duvara çarptım. Kaşları çatılırken bana baktı, burnumdan soluyordum.

"Bizim evimizde, elalemin sarışın yellozuyla mı oynaşıyorsun?" bağırarak söylemeyecektim ama bağırmıştım işte. Tarık kaşlarını çattı.

"Sarışın yelloz mu... Ne kadar ayıp kelimeler." dedi gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken. Daha fazla sinirlendim.

"OYNAŞTIĞINI KABUL ETTİN YANİ HE?" diye bağırınca yüzünü buruşturdu.

"Saçma sapan konuşma Kuzey." dediğinde resmen şimdi kızgın bir boğa kadar öfkeliydim. Ona öyle bir bakıyordum ki gözlerimle öldürebilirdim. Bakışları bana çevirince masumca bir bakış attı.

"Ne deli deli bakıyorsun öyle?" diye sordu.

"Sikerim demiştim..." dediğimde bakışlarımda ki ciddiyeti görünce anlayamaz bir ifadeyle güldü. Ya da gülmeye çalıştı.

"Saçmala-" bir şey demesine izin vermeden onu yakasından çekip hızla yatak odasına götürdüm. Bir şeyler diyordu ama duymamayı seçtim. Deli gücü gelmişti birden bana. Odaya girer girmez onu yatağa doğru omuzlarından itip sertçe uzamasını sağladım.

KOMUTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin