37- SÜRPRİZ KADIN

75.2K 3.4K 2K
                                    

"Senem hanımlar akşam yemeğine gelecekler, güzel hazırlık yapın." Samet'in sesini mutfaktan işitince ellerimi cebimde mutfaktan içeri girdim.

"Senem hanım kim?" diye sordum. Samet ve çalışan ablalar bana doğru döndü.

"Abinin ortağı.." dediğinde kafamı salladım. Samet'in yanına yaklaştım. Benim yanına gittiğimi fark etmemişti bile.

"Güzel mi?" diye sorunca irkildi. Korku dolu gözlerle bana bakarken ben sadece sorumu cevaplaması için bekliyordum.

"Yani güzellik göreceli bir kavram, kimine göre güzel olan başkalarına çirkin gelir. Renkler ve zev-"

"SAMET!"

"Taş gibi hatun."

Samet en sonunda dayanamayıp abartarak söylemişti. Gözlerimi kısıp yüzüne baktım. Demek taş gibi hatundu. Ellerim cebimdeyken yavaş yavaş odaya çıktım.

Dolabımı karıştırıp içinden en sevdiğim gömleğimi aldım, beyazdı ve üzerinde yine değişik çiçeklerden vardı. Dövmelerim ile oldukça uyumlu oluyordu. Altıma da bir beyaz pantolon giyindim. İkisi de genişti. Saçlarımı havalandırdım ve şekil verdim. Hayır o kız güzel diye hazırlanmıyordum. En azından öyle bir kızın önüne eşofman ile çıkmak istemiyordum. Kıskandığımdan değil, kendime saygımdan.

Aşağı indiğimde yemekler masaya götürülüyordu, hava çökmek üzereydi. Samet, beni görünce bir süzdü ve baş parmağını kaldırdı. Gülmemek için dudağımı yalarken, masaya doğru ilerledim. Araba sesleri geldiğinde adamlar koşup kapıyı açtılar ve içeri girip biraz ilerleyen iki araba durdu. Tarık kapısını açıp çıktı, Senem'de arkasından çıktı.

Dalgalı saçlı, ne az ne de çok yaptığı makyajıyla güzel görünüyordu. Yaşı Tarık'ın yaşına yakındı belli ki. Elinde bir çanta vardı, çok güzel bir beyaz ceket ve krem rengi bir pantolon giyinmişti. Tarık ise siyah takım elbisesi ve arada bir değişiklik yapıp giyindiği siyah pahalı gömleği ile duruyordu.

Kadın ile bize doğru konuşarak yürüdüler. Neyse ki iki gündür Tarık benimle konuşuyordu. Eğer bugün bu kadının yanında beni görmezden gelseydi ağzına sıçardım. Samet ve ben masanın başına beklerken kadının gözleri benim gözlerim ile buluştu. Masaya iki adım sonra geldiler.

"Merhaba." dedi kadın sıcak bir şekilde. Gülümsemeye çalıştım.

"Hoşgeldiniz." dediğimde gözleri Tarık'a dönmüştü, o sırada Tarık bana bakıyordu.

"Bir kız kardeşin olduğunu biliyordum, bu çocuk kim?" dedi gülümseyerek. Çocuk ebendir, askerden geldim lan ben ne çocuğu. Tarık dönüp samimiyetsiz bir şekilde gülümsedi.

"Kardeşim yerine koyduğum biri, bu ara burda kalıyor." dedi tek ayak üstünde bin yalan söyleyip. Kadın tekrar bana dönüp gülümsedi ardından çantasını benim her zaman oturduğum köşeye, Tarık'ın yanında ki sandalyeye bıraktı. Kaşlarımı çattım.

"Ben bir lavobaya gideyim, izninizle." dedi son kelimeyi hepimizin yüzüne bakıp söylerken. Tarık elini kaldırıp ona içeri geçmesini söyledikten sonra Senem karısı topuklu ayakkabılarının tıkırtısı ile içeri geçip gözden kaybolunca çatılan kaşlarım ile bana aldırmadan sandalyesini çekti.

"Orası benim yerim." dedim sert bir şekilde, Tarık durup bana bakınca çenemin ucu ile kadının çantasını koyduğu sandalyeye baktım. Gözlerini devirdi.

"Misafir oğlum, otursun. Yıllamayacak orda nasıl olsa." dediğinde omuzlarımı silktim.

"Banane." dedim inatçı çıkan bir sesle. Sandalyesine oturdu ve ceketinin iki yakasını çekiştirdi.

"Kuzey hadi, geç otur bir yere." dediğinde hayretle gözünün içine baktım. Önümde ki sandalyeyi itince kaşlarını kaldırıp bana baktı.

"Ben yemiyorum." deyip yanından geçerken çok sesli bir şekilde nefes verip ya sabır çekti. Kadın aşağı inerken beni görünce, gülümsedi ama ben direkt mutfağa ilerledim.

Karnım oldukça aç olduğu için mutfakta yemeklerden yemeye başladım hırsla. Yine çocukluk yapıyordum ama umrumda değildi. Samet'in mutfaktan içeri girdiğini görünce aldırmadan yemeye devam ettim. Yanaklarım şişmişti, yüzüme sevimli bir şekilde gülümsedi.

"Abinden nefret ediyorum." dedim ağzım doluyken. Daha çok gülümsedi.

Zaman geçtikten sonra, Tarık ve Senem içeri geçtiler. Koltuklara oturup dosyalara bakıp bir şeyler konuşuyorlardı. Samet'i de bırakmayıp mutfağın salonu gören köşesinde yaşlanmış dedikodu yapıyordum.

"Bu kadın hep gelir mi eve?" diye sordum ciddi bir ifadeyle konuşan Tarık'ı dinleyen Senem'den bakışlarımı çekmeyip.

"İşleri olduklarında gelirler, normalde abi eve iş getirmez ama tek çalıştığı kadın olduğu için onu eve getirip burada konuşur." dediğinde cebimden bir sigara çıkarıp yaktım. Dumanı içime çekip bıraktım.

"Daha önce eve hiç o anlamda getirdiği bir kız oldu mu?" diye sordum kıskançlıkla.

"Oldu, ama her görüştüğü kızın ölüm haberi gelince artık bıraktı onları." dedi Samet düz bir ifade ile. Tüylerim diken diken olmuştu. Devam etti.

"Abimin böyle olmasına sebep, her sevdiği insanın ölmesi sanırım. O yüzden ailesinden uzakta bir yaşam sürüyor yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Sen ilksin. O yüzden erkek olman benim için çok bir şey ifade etmedi. Abi ne yaparsa en doğrusu odur benim için." dedi, tanıştığımızdan beri ilk defa benle bu kadar sohbet ediyordu. Tam ona dönüp cevap verecekken Senem kahkaha attı ve Tarık'ın bacağına dokundu.

Hızla yaslandığım yerden ayrılıp, onların yanına gittim. İkisi de kafasını kaldırıp yüzüme bakarken aldırmadan elimde ki sigara ile Tarık'ın dibine oturdum. Tarık aldırmayıp konuşmaya devam etse de kadının gözleri birkaç saniye daha oyalandı benle. Sigaradan bir duman daha çekip önümde ki küllüğe bastırıp söndürdüm. Tarık ile aramızda hiç mesafe kalmayacak kadar yan yana oturuyorduk. Kokusu rahatlamamı sağlıyordu.

Tarık ceketini çıkarıp koltuğa atacakken kucağıma aldım ceketi, ne konuştuklarını anlamıyordum. Çenemi avuç içine yaslamış öylece bakıyordum artık. Bir derin nefes verip dosya inceleyen Tarık'a yaklaştım.

"Ne zaman bitecek? Çok sıkıldım." dedim dibine girip fısıldarken. Gözlerimin içine baktı.

"Biter şimdi." dedi yumuşak bir ifade ile. Kafamı sallayıp yine aynı pozisyonuma dönecektim ki kadın gülümseyerek bana bakıyordu.

"Çok yakışıklı bir çocuksun..." dedi yüzümü incelerken. "Tarık acaba bizim mekanlardan birinde çalışsa mı? Müşteri kazanırız." dediğinde Tarık elinde ki dosyayı bıraktı ve arkasına yaslandı.

"Anca ben ölürsem." dedi alayla sırıtırken. Kadın gülümsedi yeniden.

"İlk defa senin yanında adamlarından başka birini görüyorum." dediğinde bende Tarık gibi geriye yaslandım, biraz da ona sığınmıştım. Tarık gülümseyerek kafasını salladı, bir şey demedi. Daha sonra yeniden konuşmaya devam ettiler. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken, Tarık'ın koluna sarılıp gözlerimi yumdum.

"Samet, Senem hanımı geçiriver." Tarık'ın sesini duyduğumda gözlerimi açmaya çalışsam da sanki birkaç kişi göz kapaklarımı çekiyormuş gibiydi. Vücudum havaalanınca otomatik olarak bacaklarım beline dolandı. Sırtımdan tutuyordu beni.

Adım atılınca gözlerimi açtım hafifçe, Tarık önüne bakarak yürüyordu.

"Tarık..." diye fısıldadım uykulu çıkan sesimle.

"Samet, dosyaları topla..." dedi ve ardından bana döndü. "Uyu oğlum."

Gözlerimi açık tutamayıp kapattım ve uykuya teslim oldum.

KOMUTAN Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt