20- TARAFTAR

98.6K 5.4K 6.4K
                                    

Stadyumda o kadar ses vardı ki, sanırım ilk defa getirmişti beni buraya. Ondan önce kendimde fanatik olmadığım için hiçbir maçta bulunmamıştım. Sinan beni bir yere bırakıp yanımdan uzaklaşmadan daha önce görmediğim forma giyinmiş gençlerin yanına gitti. Herkes delirmiş gibi slogan atıyordu. Karşı da Galatasaray taraftarı vardı ve  laf atıyorlardı. Hep beraber söyledikleri için sesleri geliyordu.

Sinan biraz uzağımdaydı, boynuma bir Beşiktaş atkısı takmıştı. Kendi üzerinde de Beşiktaş forması vardı ve o kadar yakışıklı görünüyordu ki. Stadyuma gelen nadir kızların da gözleri onun üzerindeydi. Sinan herkesi üstten göreceği bir yere çıktı ve elini havaya kaldırıp herkesi kendisine kilitledi. İşaret parmağını dudağına götürüp sus işareti yaptı ve tek elini havaya kaldırdı.

"PARAYLA ŞAMPİYONLUK NE KADAR KOLAY!

ŞEREFSİZSİN GALATASARAY!!"

Diye erkeksi sesiyle bağırınca millet o söyledikten sonra büyük bir coşku ile aynı şeyi bağırmaya başladı. Bütün tribün bağırıyordu ve kulağımın sağır olduğunu hissettim. Karşı taraf ya susmuştu ya da seslerini duyamıyorduk. Sinan'ı herkes dinliyordu ve çaprazımızda ki Bjk tayfası buraya bakıp ayak uyduruyordu. Sinan binlerce kişiye hitap ediyordu şuan.

Aynı şeyi onlarca kez tekrarladılar ve her defasında daha büyük bir coşkuyla. Ben sadece yerimde durmuş aşık olduğum adamı izliyordum. Tekrardan el kaldırıp herkesi susturdu.

"ŞŞŞ" dedi büyük bir dikkatle. Herkes susmuştu.

"Dün gece uyumadım, ben yine sabahladım. Sensizliğin acısı, sardı dört bir yanımı."

Herkes Sinan ile beraber söylüyordu. O kadar karizmatik duruyordu ki şuan sanırım çok fena etkilenmiştim.

"Bira votka sarmadı, sensizlik ağır bastı. Çekip gittiğin o gün, yanında canımı aldın!" 

Yeşil gözleri beni bulmuştu bu sefer, gözlerimiz değince sanki ilk defa göz göze gelmişiz gibi vücudum titremişti.

"Bana aşktan bahsetme, sen aşktan ne anlarsın. Sen benim yüreğimde, kanayan bir yarasın..."

Kaşlarım çatılmıştı, bu direkt olarak bana söylenmiş gibi hissediyordum. Sinan halen gözlerimin içine bakarak binlerce kişiye önderlik ediyordu.

"Sevdamla yetinmedim, kalbimde mabed yaptım. Çekip gittiğin o gün, yanında canımı aldın!"

Bu sefer gülümsedim. Sinan halen gözlerini benden ayırmamıştı. Gözlerini benden ayırmadan "SEVDİĞİİİM" diye bağırdı, onunla beraber binlerce kişi de. Sonra bir saniyelik sessizlik oldu. Sinan gözlerini benden çekti.

"ALLAH BELANI VERSİN"

Gülümsemem yüzümde donakalmıştı, resmen tüm tribünden beddua yemişim gibi hissediyordum. O kısımda gözlerimin içine bakmayan Sinan, şimdi bakışlarını çevirip sırıtarak bana bakıyordu. Bozulmuştum.

Marşın geri kalanında da beddua dolu sözler edildikten sonra maç başlamaya yakın olduğu için büyük sloganlar susmuştu. Sinan alkışlarla beraber indi yüksekten ve aralardan geçerek yanıma geldi. Yüzüne bakmıyordum.

"Noldu?" diye sordu kulağıma fısıldayıp, güldüğünü hissedebiliyordum.

"Tüm taraftar beddua etti." dediğimde bir kahkaha atmıştı.

"Şimdi böyle tatlı tatlı durma kurban olduğum, öpemiyorum.." dedi tam dönüp bir şey diyecektim ki maç başlayınca hararetle bakışlarını sahaya yöneltti. Şuan beni duyacak gibi durmuyordu.

ZAAF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin