Physician ❦︎ |JJK|

'28'

"Yeonjun?"

"Noona?"

"Senin burada ne işin var?" diye sorduğumda Taehyun olduğunu düşündüğüm çocuğu işaret ederek, "Arkadaşım" dedi. Ağzım şaşkınlıkla açılırken elimle hemen açılan ağzımı örttüm. İşte bunu hiç beklemiyordum.

"Asıl senin ne işin var burada?" diye sorduğunda kısa bir süre Taehyun ile göz göze geldik. "Doktor Yun siz misiniz?" diye sorduğunda nedense gerilmiştim. Onaylamak için başımı salladığımda bakışlarını yere indirdi.

Yeonjun, Taehyun'un beni tanıyor oluşuna şaşırırken öbür yandan da hiçbir şeyden haberi olmayan ve sessizce bizi izleyen Jungkook vardı. Muhtemelen arabaya bindiğimizde beni soru yağmuruna tutacaktı o yüzden şimdilik susuyordu.

Yeonjun'un sorduğu soruya mantıklı bir cevap verebilmek için bir süre bekleyip, kelimeleri kafamda toparlamaya çalıştım.

Tam ağzımı açıp kafamda topladıklarımı söyleyecektim ki Bayan Kang'ın sesi duyuldu.

"Taehyun! Geldin mii? Aaa yanında Yeonjun da var" dedi.

Galiba herkese her şeyi açıkladıktan sonra gidebilecektik anca.

💉.

Siyah topuklu ayakkabılarımı çıkarttıktan sonra kapıyı açmak için elimdeki anahtarı deliğe soktum. O ayakkabılara bir saniye daha katlanamayacağım için önceden çıkartmıştım.

Kapıyı açıp içeri girince rahatlamıştım.

Yeonjun'a, Taehyun'a ve Bayan Kang'a olanlar hakkında uzun uzun açıklama yapmıştık. Aslında benden çok Yeonjun konuşmuştu çünkü benim açıklayacak pek bir şeyim yoktu.

Yeonjun ise bana Taehyun ile nasıl tanıştığını sonra anlatacağını söylemişti. İlk önce maske ve şapka ile gezme olayı ardından da bu...Bu çocuk biraz gizemli geliyordu bana.

Ama şu an cidden hiçbir şey düşünecek havamda değildim. Sadece biraz soju içip, kafa dağıtmak istiyordum.

İlk olarak merdivenlere yönelip odama çıktım. Odama girer girmez perdelerimi kapatıp üstümü çıkarttım. Üstümdeki kirli kıyafetleri makinaya atmak için kenara koyduktan sonra dolabımdan beyaz bol bir tişört ve bir şort alıp giydim.

Sabah odamın camını açıp havalandırmadığım için odam havasızdı. Büyük pencereyi açıp yerdeki kıyafetlerimi aldım ve odadan çıktım. Kıyafetleri banyodaki kirli sepetine attıktan sonra banyodan da çıkıp merdivenlerden aşağı indim.

İlk önce mutfağa gidip, buzdolabından iki soju aldım. Bardak dolabından da soju bardaklarını alıp sonunda salona geçtim.

Sojuları ve bardakları salondaki masaya koyduktan sonra ses olsun diye televizyonu açtım. Koltuğa kendimi attıktan sonra soju şişesini açıp bardağa doldurdum. Tam küçük bardağı kafama dikecektim ki zil çaldı. Bir türlü oturamıyordum.

İçi dolu bardağı dikkatlice masaya tekrar koyup koltuktan kalkıp salondan çıktım. Kapının önüne gelince ilk önce kapının küçük deliğinden kimin geldiğine baktım. Siyah şapkalı ve maskeli biri kapımın önünde bekliyordu. Açıp açmama konusunda kararsız kalmıştım ki kapının dışındaki kişinin sesi duyuldu.

"Noona, benim ben Yeonjun"

Hemen kapını kilidini açıp kapıyı açtım. "Yeonjun? bu saatte ne işin var?" dediğimde beni duymazdan gelip ayakkabılarını çıkarttı ve içeri girdi. "Anlatacağım, her şeyi anlatacağım merak etme" dediğinde başımla onayladım ve onu salona yönlendirdim.