❦ Tutku Meyvesi | 22/2

26.7K 1.3K 187
                                    

-22/2-

Yağız o an duyduklarına inanamıyordu. Hâlâ rüyada gibiydi. İlk defa bu kadar dürüst ve cesur bir kadın görüyordu karşısında. Nağme her şeyi tane tane anlattığında korunmasını da geri kalan her şeyi de net bir biçimde anlamıştı. Her şey yerli yerine oturmuştu tıpkı bir yap bozun parçaları gibi. Neden soğuk ve mesafeli davrandığını, yaklaşmaktan korktuğunu, o doğum kontrol haplarını neden kullandığını... Her şeyi. Tüm o tuhaf davranışları bir anda mantıklı bir hâl almıştı. Bir erkek olarak bir kadının gözünden düşünüp empati yapamadığını da anlamıştı böylece.

İlk zamanlar bazı kaygıları vardı tutku duyduğu bu kadın hakkında. Evet, onu deli gibi arzuluyordu ve bebeğinin annesi olarak onu seçmişti ama anne olabilecek nitelikte mi diye çok muallakta kalmıştı. Sonuçta tanımıyordu o kadını. Yağız'ı Nağme'ye yaklaştıran şey ise ona duyduğu katıksız tutkuydu. Ancak çok ünlü bir sözün de söylediği gibi, kalp kendi ruh eşini bilirdi. Yağız bebeğinin annesini ve hayatını paylaşacağı kadını bulduğuna neredeyse emindi artık. Bebeğini bırakmak istemeyen gerçek bir anne olduğunu açıkça gözler önüne seren sevdiği kadına bir kez daha saygı duymuştu. Onu bebeğini doğurduktan sonra bırakıp gidecek duygusuz bir kadın olmasından korkarken bile delicesine arzuluyordu. Yanlış olduğunu bile bile seviyordu. Şimdi ise ondan emindi. Aşkı, saygısı ve sevgisi katlanmıştı. Öte yandan o gece yaptığı hayvanlığın hiçbir affı yoktu. Kadının isteği doğrultusunda olsa da o davranışlarının bir savunması yoktu. Kaba ve aşağılayıcı tavırlarını koruyacak değildi. Tüm açıklamalardan sonra içindeki pişmanlık kat be kat daha fazla körüklenmişti. Bir duygu karmaşası içindeydi. O an hiç düşünmeden daha önce asla yapmadığı bir şey yaptı. Diz çöküp Nağme'nin ayaklarına kapandı adam. "Çok özür dilerim, çok... Sana o şekilde davrandığım için... Çok... Çok özür dilerim. Seni anlamaya çalışmadığım için. Öfkeme yenik düştüğüm için... Her şey için çok özür dilerim. Bir daha asla olmayacak bu. Asla!" Bu cümleleri mırıldanırken defalarca kadının ellerini öptü. "Beni affet, ne olur..."

Nazik bir biçimde ellerini çekti kadın. "O geceki davranışlarını hangi duygularla yaptığını biliyorum ve senin aksine empati kurabiliyorum Yağız. Seni anlıyorum. Evet, sana çok kızdım ve kırıldım. Ben aşkla birbirimize dokunmak isterken öfkenin yansımasını gözlerinde ve dokunuşlarında hissetmek kızdırdı beni, kırdı. Bunun zamanla düzeleceğini umuyorum. Her şeyin fazlası zarar veriyor insana. Tutkunun da öyle. Bu zamana kadar hep birbirimizi yanlış anlattık, kendimi yanlış anladık. Yaşananlarda ikimizin de suçu var. Ve yaşadığımız yanlış anlaşılmaların birbirimizi daha yakından tanımakla çözüme kavuşacağını düşünüyorum."

Ayağa kalkan adam başını sallayarak uysal bir biçimde "Haklısın." dedi. "Sana kendimi affettirmek için ne gerekiyorsa yapacağım Nağme. Bundan sonra seni hiç üzmeyeceğim."

"Yağız, hakkım olmadığı hâlde bir şey sormak istiyorum sana. Yanıtlamak zorunda değilsin."

"Ne istersen sorabilirsin Nağme, sor. Yeter ki her şeyi açık açık konuşalım. Artık hiçbir yanlış anlaşılma olmasın aramızda."

Utana sıkıla da olsa merakına yenik bir biçimde sorusunu yöneltti Nağme. "Buradan uzak olduğun, evinde vakit geçirdiğin süre boyunca karınla hiç birlikte oldun mu?" Henüz ona olan duygularını bile açmamışken böyle bir soru sorması ne kadar anlamsızdı tahmin edebiliyordu. Kim bilir adam neler düşünmüştü bu soru üzerine. Ama bu yanıtı almak istiyordu. Merakına bir dur diyemiyordu. Bu adam hem karısıyla hem de kendiyle aynı anda birlikte oluyor muydu? İki haftadır bunu düşünmeden edemiyordu. Ona dokunuyor muydu? Kendisiyle birlikte olduğu gibi büyük bir tatmin duygusuyla doyuma ulaşıyor muydu? Eğer bu soruları yanıtı evetse kendisi neden vardı? Karısı onu yatakta mutlu ediyorsa o yalnızca adamın çocuğunu taşıyacak bir kuluçka makinası mıydı? Eğer öyleyse bu hisse dayanabileceğini sanmıyordu.

Tutku Meyvesi | Taşıyıcı Anne Serisi 1 ღBİTTİღWhere stories live. Discover now