❦ Tutku Meyvesi | 22/1

Start from the beginning
                                    

"Sonia'ya çok yüz verme Yağız bak o kadar söylüyorum."

Usulca ayağa kalktı ve her zamanki sert ve otoriter tavrını takındı genç adam. "Şunu bir netleştirelim Aylin, sen bana hesap soramazsın ya da emir veremezsin. Ne yapmam gerektiğini söyleyip durmaktan vazgeç istersen."

Söyleyecek bir şey bulamayan Aylin ise öfkeyle kollarını kavuşturup söylenmeye başladı. "Elin piçi geldi şirketin tam ortasına oturdu. Eve düşen yıldırım gibi!"

"Aylin, Sonia piç falan değil. Senin babanın marifeti. Çocuk iki kişi tarafından yapılır, kadın evinden getirmedi sonuçta bu çocuğu." Alayla ekledi. "Eminim babanın da çok katkısı olmuştur." Karısının taraflı tepkisini oldukça çocukça buluyordu. "Bu sebepten ötürü Sonia'ya öfkeli olmaktan vazgeç. Asıl kızman gereken Erdinç Bey bence."

"Ooo, kaç yıllık kocam Sonia'nın avukatı olmuş baksanıza!"

"Ben kimsenin avukatı değilim, sadece her zaman doğrunun yanındayım hepsi bu." İfadesiz bir suratla kadına baktıktan sonra "Sonia'ya uğrayıp çıkacağım." dedi. Tam odadan çıkacakken duraksadı. "Aslında konuşmamız gereken çok daha önemli bir mevzu var. Sonia'dan daha önemli."

"Laf çarpıtmayı bırak da ne söyleyeceksen söyle Yağız."

"Ben ilişkimizin geleceğini göremiyorum Aylin. Sen de farkındasındır, gün geçtikçe birbirimizi yıpratıyoruz."

"Ne demek istiyorsun Yağız, daha açık konuş." Konuşmanın gidişatını bildiği hâlde gayet sakin bir biçimde kocasının söyleyeceklerine odaklandı. Eski Aylin olsa bu durumda camı çerçeveyi sağ bırakmazdı. Onda çok büyük gelişmeler olduğunu kendisi de Yağız da görüyordu.

"Ben boşanmak istiyorum Aylin."

"Boşanmak mı istiyorsun?"

"Bu ilişkinin daha fazla bu şekilde yürümeyeceği açık." Elleri ceplerinde odayı adımlarken "Bu kararı verirken çok düşündüm, ani bir karar değil yani." diyerek kadının aklındaki soru işaretlerini giderdi. "Sen de aramızdaki sorunların çözülmeyecek boyutta olduğunun farkındasındır."

Hiçbir şekilde adamın söyledikleriyle ilgilenmiyordu. Direkt aklındaki soruyu sordu Aylin. "Başka biri mi var?"

"Ne saçma bir soru bu?"

Genç kadına göre bu ilişkinin bitmesi için illa başka bir kadın olması gerekiyordu. Uzun zamandır evliliklerinin iyi gitmediği çok açıktı, buna itirazı yoktu. Ama neden bu zamana kadar değil de şimdi? Gerçi bu tezinin çok da sağlıklı olmadığını şu açıdan anlayabilirdi, iki sene önce de Yağız böyle bir istekle karşısına çıkmıştı fakat biraz daha düşünmek için bu fikri biraz rafa kaldırmışlardı. O zamandan bu zamana hiçbir şeyin değişip gelişmediği açıktı. Bu yüzden düşündüğü başka kadın ihtimali üzerinde çok durmadı. Çok önceden verilmiş, rafa kaldırılmış ve zaman aşımına uğramış bir karardı bu. "Taşıyıcı annelik meselesi ne olacak? Evliliğimizi kurtarmak için böyle bir şey..."

"Ben bu çözümün de evliliğimizi kurtaracağını düşünmüyorum Aylin, çünkü görünüşe göre tek problemimiz çocuk değil." Bu konuşmanın bu kadar sakin geçeceğini düşünmemişti adam. Şaşkındı ama memnundu da. "Tamamıyla farklı fikirlere sahibiz. Hiçbir konuda anlaşamıyoruz. Bunu şimdi mi anlıyorsun diyebilirsin. Hayır tabii ki. Ama biz ilk zamanlar böyle değildik Aylin, zamanla yabancılaştık. Yalnızlaştık. Zıt iki kutup hâline geldik. Birbirimizi anlamıyoruz artık. Olaylara aynı pencereden bakmıyoruz eskisi gibi."

Kollarını kavuşturup kocasına baktı Aylin. "Önerin nedir?"

"Bir süre ayrı yaşamayı teklif ediyorum. Sen de bu süre içinde anlaşmalı boşanma teklifimi düşünmüş olursun."

Tutku Meyvesi | Taşıyıcı Anne Serisi 1 ღBİTTİღWhere stories live. Discover now