12: sevgili değiliz

En başından başla
                                    

Ben bütün bunları düşünürken dudaklarım aralanmış ve "Bana uyar." cümlesi dökülmüştü.

Büyük bir gülümseme ile bana bakarken masadan kalkmadan önce adresini bana mesaj atacağını söylemişti. Yalnız başıma kaldığımda aklımdaki tek şey onunla vakit geçirmenin eğlenceli olabileceğiydi. Nasıl biri olduğunu bilmiyordum ama bana olan yaklaşımı iyiydi ve bu da onu tanımak istememe sebep oluyordu.

Yaklaşık on dakika kadar telefonumla uğraştım. Yapacak hiçbir şeyim olmadığı için telefonumun her yerini kurcalamıştım ve bilmediğim özelliklerini keşfetmiştim. Telefonla uğraşmayı ise Jungkook'un dersten çıktığına dair attığı mesaj ile bırakmış ve onu kafeteryada beklediğimi yazmıştım.

Masanın üzerinde boş kahve bardağı ile oynarken birkaç dakika sonra Jungkook kapıda gözükmüştü. Hızlı adımlarla yanıma geldiğinde az önce Kihyun'un oturduğu sandalyeye kendini attı, elindeki kitap ve dosyaları da masaya bıraktı.

"Jimin, başka zaman konuşsak olmaz mı? Yurda gidip uyumak istiyorum, çok yoruldum." Gözünün önüne gelen siyah saç tutanlarını eliyle geriye attığında yanaklarını şişirmiş ve kısık gözlerle bana bakmaya başlamıştı. Birkaç gündür Jungkook ile konuşmaya çalışıyordum ve şimdi konuşmazsam büyük ihtimalle önümüzdeki beş gün boyunca bir daha konuşamazdım. Şimdi, tam zamanıydı.

"Jungkook, şimdi konuşmalıyız." dediğimde kollarını göğsünde bağlayarak arkasına yaslandı. Sessizce bana bakarken derin bir nefes doldurdum içime, kuruyan dudaklarımı ıslattım ve konuşmaya başladım.

"Geçen gün için bize kızgın mısın bilmiyorum ama bunu, senin ve Taehyung'un iyiliği için yaptığımızı bil. Aranızın bozuk olması arkadaş grubumuzu da etkiliyor ve biz ikinizi de seviyoruz. Odaları ayırdın, yetmedi mi bu, neden düşmanınmış gibi davranıyorsun ona?" Bu konuşmayı yapmayı istesem de onların ilişkisine karıştığım için Jungkook'un bana kızmasından korkuyordum. Tek istediğim mutlu olmasıydı ve o da pek mutluşmuş gibi durmuyordu.

"Jimin kafam karışık ve ben bu sürede de Taehyung ile konuşmak istemiyordum. Konuşursam kafam daha da karışacaktı. Geçen gün tüm gün sizin odanızdayken konuşmaya çalıştı ve doğru düzgün cevap vermeden yalnızca onun dediklerini dinlesem de kafam daha çok karıştı. Beni boşverin, Taehyung'un yanında olduğunuz için hiçbirinize darılacak ya da kızacak değilim. Saçma davrandığımın farkındayım ama sadece yalnız kalmak istiyorum. Vizeler ve ödevler beni yeterince boğuyor ve onlarla boğuşurken Taehyung ile uğraşmak istemiyordum."

Kafasını neyin karıştırdığını, Taehyung hakkında ne düşündüğünü merak etsem de bu dediklerinden sonra konu hakkında başka bir şey sormadım. Havadan sudan sohbet etmeye başladığımızda ona cuma günü, yarın, Kihyun'un evine gideceğimi söylediğimde kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı.

"Neden onun evine gideceksin? Ne yapacaksınız?"

"Yarın film falan izleyeceğiz. Hafta sonu da koreografi çalışacağız." dediğimde Jungkook'un "Yoongi hyungun haberi var mı?" diye sorması kesinlikle beklediğim bir şey değildi.

"Hayır yok. Neden olsun ki?" Yurttan ayrılmadan önce elbette Yoongi'ye hafta sonu olmadığımı söyleyecektim ama bu haberi olması gerektiği için değildi. "Bilmem, haber verirsin diye düşündüm." Omuz silkerek önündeki meyve suyundan bir yudum aldığında gözlerimi kırpmadan ona bakıyordum.

"Yoongi'ye gitmeden önce haber veririm. Normalde hafta sonlarını yurt dışında bir yerde geçirmeyi sevmiyorum ama Kihyun iyi biri ve onunla güzel vakit geçirebiliriz." Bu cümlemden sonra ben Jungkook'un beni onaylanmasını ya da güzel vakit geçirmemiz için dilekte bulunmasını bekliyordum fakat hayır, Jungkook bunları yapmadı. Jungkook, beklediğimin aksine beni oldukça şaşırtacak soruyu sordu.

sweet chaos, yoonmin✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin