sweet chaos, yoonmin✔

10: seni rahatlatacağım

day6- love me or leave me

bu bölüm oldukça uzun oldu, yorumlarınızı bekliyorum <3 iyi okumalar

-

Yeni düzenime alışmaya çalışıyordum.

Üç gündür çoğu şey, eskisi gibi gitmemeye başlamıştı. Bunlardan biri Yoongi ile aramdaki ilişkiydi. Birlikte yemeğe gittiğimiz günden sonra şaşırtıcı derecede daha çok yakınlaşmıştık ve doğrusunu söylemek gerekirse bu durumdan memnundum. Bir diğer değişiklik ise, ders programımdı. Dönem ortasında programın değişmesi sinirlerimi bozsa da yenisine alışmaktan başka çarem yoktu.

Vizelerim haftaya başlayacaktı ve yeni programa alışmak bir yana, sınavlara da çalışmaya başlamıştım. Benim için önemli olan uygulama sınavıydı. Yazılı sınavlardan son gün çalışsam da geçerli not alabilirdim, başta amacım yüksek not almakken şimdi sadece barajı geçmekti, uygulama sınavında en iyisini yapıp profesörlerin gözünde iyi bir yere yerleşmeliydim.

Bugün, dersim erken bittiği için, stüdyoya gitmek yerine yurt odasında pratik yapmaya karar vermiş ve öğle yemeğinden sonra üstüme rahat bir şeyler giyerek pratik yapmaya hazırlanmıştım. Odadaki tek ayna, dolaptaki aynaydı ve Tanrı'ya şükür, dolabın önündeki alan oldukça genişti ve rahatça hareket edebilirdim.

Esneme hareketlerini bitirdikten sonra katlanan beyaz tişörtümü düzelttim, ardından bilgisayara flash belleği takarak Bayan Kang'den aldığım playlistten bir parça açtım. Müzik yavaş yavaş ilerlediğinde ben de vücudumu hareket ettirmeye başladım.

Başta yavaş olan hareketlerim müziğin yükselmesiyle birlikte hızlandı. Ayak hareketlerimi rahatça yapmamı altımdaki halı engellese de duraksamadan dans etmeye devam ettim. Her hareketimde uzun saçlarım gözümün önüne geliyordu. Onların görüş açımı kapatmasını umursamadan kendi etrafımda dönüyor ve ellerimi gövdemde, boynumda gezdiriyordum. En sonunda müzik bittiğinde aynanın karşısında nefes nefese kendimi yere bıraktım.

Tişörtüm üzerime yapışmıştı ve terden saçlarım da ıslanmıştı. Öyle ki birkaç ıslak tutam alnıma yapışmıştı. Ellerimle saçlarımı geriye attım, ardından oturduğum yerden kalktım. Bilgisayardan başka bir parça açmaya hazırlanırken açılan kapı ile kafamı arkama çevirdim.

"Senin burada olacağını tahmin etmiyordum." Yoongi'nin pürüzlü sesi kulağıma ulaştığında bilgisayarla uğraşmayı bir kenara bırakıp bedenimi tamamen onun olduğu yöne çevirdim ve kalçamı masaya yasladım.

"Dersim erken bitti, ben de biraz prova yapayım dedim." dediğim sırada üzerindeki gömleği çıkarıp yatağının üzerine bıraktı. İçindeki bol lacivert tişörtünün yakalarını geriye atarak düzelttiğinde bana doğru birkaç adım attı. Tam karşımda duraksadığında uzanarak bilgisayardan bir şeyler yapmaya başladı. Vücuduma temas eden koluna indirdim bakışlarımı. Özellikle temas etmemizi sağlıyormuş gibi duruyordu ya da bu sadece benim kuruntumdu, emin değildim.

Birkaç dakika sonra bilgisayardan bir müzik açtığında yüzünde bir gülümseme ile bana baktı. "Dans edelim mi?" Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkmış, dudaklarım aralanmış ona bakarken yüz ifademi komik bulmuş olacak ki dudaklarından bir kıkırtı döküldü. Yüksek müzik sesine rağmen o an tek duyduğum onun kıkırtısıydı.

"Dans edelim işte. Dansçı değil misin sen? Benimle bir kere dans etsen olmaz mı?" diye sorduğunda kollarını göğsünde birleştirmiş gülerek bana bakıyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Neden birden benimle dans etmek istiyordu?