24: herkesten sakla(m)ak istiyormuş gibi

2.6K 133 41
                                    

uzun bir aradan sonra biz geldikk.
yorumlarınızı bekliyorum, umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar <3

_

Tatilimiz başlayalı iki gün geçmişti.

Bu ormana geleli iki gün olmuştu ve hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim ki hayatımın en sıkıcı günleriydi. Yanımda sevgilim ve arkadaş grubum varken eğleneceğimi düşünmüştüm ama iki gündür yaşadığımız tek komik olay Seokjin'in tişörtünün içine giren böcek ve Taehyung'un onu çıkartmaya çalışırken Seokjin'in gıdıklanması yüzünden bir türlü çıkartamamasıydı.

Şimdi ise, gölün kenarına balık tutmaya gidiyorduk. Seokjin ve Yoongi bunun için çok heyecanlıydı, öyle ki aramıza büyük bir mesafe açarak hızlı adımlarla önden gidiyorlardı. Öte yandan Taehyung ve Jungkook kimseyi umursamadan el ele bir şeyler konuşuyordu, Namjoon da video çekiyordu. Tek başıma o kadar sıkılıyordum ki balık tutmaya gitmek bile içimden gelmiyordu. Hatta yolun ortasında geri dönmek istediğimi söyleyecektim fakat Yoongi o kadar heyecanlıydı ki, küçük bir çocuk gibiydi. Önceden abisiyle beraber gittiği balık tutma maceralarını anlatırken gözleri parlıyordu. Hal böyle olunca sırf Yoongi için bile zevk almadığım bir şeye katlanabilirdim.

Çok değil, beş dakika kadar daha yürüdükten sonra sonunda göle gelmiştik. Sadece biz değil gölün karşısında birkaç insan daha vardı. Onları umursamadan rahatça oturabileceğimiz bir yere geçtiğimizde Seokjin ve Yoongi oltaları hazırlamaya başlamıştı bile.

"Jimin, neyin var?" Namjoon, yanımdaki yerini aldığında yerdeki otlardan birkaç tane kopararak bütün dikkatini bana verdi. Aslında hiçbir şeyim yoktu ve ona ne demem gerektiğini de bilmiyordum. "Bir şeyim yok hyung." dedim omuz silerek. Tek kaşını kaldırarak inanmadığını belli eden bir yüz ifadesi takınarak bana bakarken derin bir nefes verdim.

"Sadece biraz sıkıldım. Bu tatili böyle hayal etmemiştim." diye itiraf ettim. Arkadaşlarım ve sevgilimle bir arada olduğum için mutluydum ama Namjoon'a da dediğim gibi tatil hiç hayal ettiğim gibi geçmiyordu. "Seokjin balık yedikten sonra bizi bir yere götüreceğini söylemişti. Bir oraya gidelim, sonra da senin istediğin şeylerden yaparız." Başımı sallayarak onu onayladığımda gözlerimi Yoongi'ye çevirdim. Oltaya gelen balığı kovaya koymaya çalışıyordu. Saçları oldukça uzamıştı ve gözlerinin önüne geliyordu, Kafasına büyük gelen bir şapkası vardı ve neredeyse düşecek gibi duruyordu. Daha fazla oturmak istemediğim için ayaklandım ve Yoongi'nin yanına ilerledim.

"Kırmızı balık şarkısını biliyor musun?" Yanına varır varmaz sorduğum soruyla afallasa da biliyorum dercesine başını salladı.

"Balıkçı Yoongi, kırmızı balığı yakalayacak." gülerek oltayı göle savurduğunda kahkahama engel olamadım.
O oltayı beklemek için çimenlere oturduğunda ben de yanına yerleştim. Şapkasını kendi kafama geçirip dizine başımı koydum ve yere uzandım.

"Balık tutmayı sevdiğini bilmiyordum." ben, yerden kopardığım otlarla oynarken o da şapkanın dışında kalan saçlarımla oynamaya başlamıştı.

"Küçükken babamla her hafta sonu balık tutmaya giderdik. Sonra, annem ve babam ayrıldığında bunu azalttık. Zaten yılda bir kere falan görüşüyorduk." deyip güldü, daha sonra cümlelerine devam etti. "Ben de uzun zamandır gelmemiştim, iyi oldu." Başımı biraz kaldırıp yüzüne baktığımda ne kadar mutlu olduğuna şahit olmuştum ve yemin ederim ki beni gördüğüm görüntüden daha fazla mutlu eden bir şey yoktu bu dünyada. Zaten kısık olan gözleri gülümsediği için daha çok kısılmıştı, elmacıklarındaki çiller yüzüne hafif güneş vurduğu için parlıyordu ve ince pembe dudakları kocaman gerilmişti.

sweet chaos, yoonmin✔Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ