9: ben gitmezdim

4.3K 449 175
                                    

"Biraz mola veriyoruz."

Bayan Kang'in sesi, salonda yankılandığında nefes nefese kendimi yere bıraktım. Ne zamandır prova yapıyorduk, hiçbir fikrim yoktu. Bacaklarım çok ağrıyordu ve o kadar yorgundum ki, herhangi bir uzvumu hareket ettirecek gücü kendimde bulamıyordum.

"Jimin, biraz su iç istersen. Hiç iyi gözükmüyorsun." Kihyun, yanıma diz çöküp elindeki şişeyi bana uzattığında kirpiklerimin arasından baktım ona. Gözlerimi bile açamıyordum ve neden bu kadar yorulduğuma da bir anlam vermemiştim. Bundan daha fazla çalıştığım zaman da olmuştu fakat şimdi, bitik hissediyordum.

"Teşekkür ederim Kihyun." Şişeyi elinden aldığımda gülümsedi ve başka bir şey demeden yanımdan ayrıldı. Kihyun ile çok yakın olduğumu söyleyemezdim fakat sevdiğim biriydi. Sana, Seulgi ve Ryujin'in dışında bölümde sevdiğim ve tanıdığım sayılı insanlardandı. Son zamanlarda daha sık benim yanıma gelmeye başlamıştı ve az da olsa diyaloglarımız artmıştı. Doğrusunu söylemek gerekirse, neden bir anda bana yaklaştığını anlamamıştım fakat bunun üzerinde uzun uzun düşünmeye de niyetim yoktu. Yeni bir arkadaş edinmek kötü değildi nasıl olsa.

Şişenin tamamını içtiğimde terden alnıma yapışmış saçlarımı elimle geriye taradım. Hâlâ birkaç tutam alnıma düşüyor olsa da bunu umursamadım. Dersin bittiğine dair çalan zil kulağıma ulaştığında zorlukla yerimden kalktım ve salondaki sandalyelere bıraktığım çantamı alarak çıktım. Çok yorgundum ve oyalanmadan yurda gitmek istiyordum. Kızlara haber vermeden bahçeye çıktığımda, yurda uğramadan önce bizimkilerin yanına uğrasam mı diye düşündüm kısa bir süre. Daha sonra ise, yurda gidip işlerimi hallettikten sonra onlarla vakit geçirmeye karar verdiğimden bu düşüncemden vazgeçtim.

Güçsüz bacaklarımla zar zor yurda vardığımda oyalanmadan duşa girdim. Ne kadar duşta kaldığıma dair bir fikrim yoktu, fakat çıktığımda Yoongi odadaydı. Koltukta, bilgisayarı dizlerine koymuş ve bir şeyler yapıyordu. Yaptığı şey her ne ise o kadar dikkatini vermişti ki, duştan çıktığımdan beri onu izlediğimi bile fark etmemişti. Beni fark etmesi için ona doğru birkaç adım attım ve sahteden öksürdüm. Gözlerini bilgisayar ekranından çekip bana çevirdiğinde dudakları yukarı kıvrıldı.

"Ne zaman çıktın?" Kendimi, koltukta onun yanına bıraktığımda bir kolumu onun arkasına atmış ve gözlerimi de bilgisayar ekranına dikmiştim. Yazdığı birkaç cümleyi okusam da hiçbir şey anlamadığım için ona çevirdim gözlerimi. "Az önce çıktım da, sen ne yapıyorsun?" diye sordum, ekranı işaret ederken. Derin bir nefes çekti içine ve yüzü düşmeden önce "Haftaya sunumum var, onun taslağını hazırlıyorum." dedi. Anladığıma dair dudaklarımdan birkaç mırıltı döküldüğünde Yoongi, bakışlarını birkaç saniye üzerimde gezdirdi. Daha sonra ise bilgisayardaki işine geri döndü.

"Yemeğe gidelim mi beraber?" diye sordum, öylece parmaklarımla oynarken. Öğlen yemeğini yemekhanede yerim diye düşünüyordum fakat, içimde birden Yoongi ile vakit geçirme isteği oluşmuştu ve düşünmeden teklif etmiştim işte. "Hem geçen gün buluşacaktık, ektin beni." dediğimde dudakları yukarı kıvrıldı.

"Buna içerledin mi yoksa?" omuz silktim. O gün, ne kadar yorgun olsam da Yoongi ile buluşmaya hazırlamıştım ama buluşamamıştık işte. "Hayır, hem yorgundum o gün. Sen aramadan önce ben seni arayacaktım, iptal edelim diye. Her neyse, çıkacak mıyız yemeğe?" Soruma cevap vermek yerine bilgisayarda birkaç cümle daha yazdı. Dudaklarından çıkacak cümleleri beklerken birkaç dakika sonra yazdığı taslağı kaydetti ve bilgisayarı sehbaya koyarak ayağa kalktı.

"Hâlâ oturuyorsun, gitmiyor muyuz hadi?" diye sorduğunda güldüm. "Bekle üstümü değiştireyim." Dolabıma ilerleyip siyah kot pantolon aldım ve onun odada olmasını umursamadan üzerimi yanında değiştirdim. Bu sırada onun bana bakıyor muydu, bilmiyordum ama bunu umursamadım. Pantolonumu giydiğimde üzerimdeki tişörtü düzelttim ve arkamı dönerek Yoongi'ye baktım. "Hazırım şimdi, gidebiliriz."

sweet chaos, yoonmin✔Where stories live. Discover now